Bonding jumper, hava araçlarındaki devreler arasında elektriksel bütünlüğü sağlamak ve olası elektriksel sorunları önlemek için kritik bir rol oynuyor. Bu elemanlar, hava aracında biriken statik elektriğin güvenli bir şekilde deşarj edilmesini sağlarken, yıldırım çarpması durumunda elektrik akımını parçalar arasında dağıtarak atmosfere aktarılmasını ve böylece araçtaki elektronik sistemlerin korunmasını sağlıyor. PAYIZ ekibi, bu önemli elektrik bağlantı elemanını yerli olarak üretmeyi başardı.
T ürkiye’de bugüne kadar yurt dışından ithal edilen “bonding jumper” isimli önemli bir elektrik bağlantı elemanı yerli olarak üretildi. PAYIZ adlı ekip, iki yıl süren yoğun çalışmaların ardından, özellikle hava araçlarında kullanılan bonding jumper’ı Türkiye’de ilk defa üretmeyi başardı. PAYIZ ekibi, bu süreçte yerli sanayi kuruluşlarından Megametal ve Megeteknik’in sponsorluğunda ilk prototiplerini üretti. Bu ürünler, Türkiye’deki savunma sanayi devlerine tanıtıldı ve TUSAŞ gibi önde gelen firmaların milli platformlarında kullanılması için değerlendirmeye alındı. Biz de UTED olarak, Türkiye’nin ilk yerli bonding jumper üretimini başarıyla gerçekleştiren PAYIZ ekibini dergimize konuk ederek, bu başarılı çalışmaları hakkında merak ettiklerimizi sorduk.
Yerli bonding jumper üretim fikri nasıl ortaya çıktı ve bu süreçte karşılaştığınız en büyük zorluklar nelerdi?
Hava aracı bakım teknisyeni olan Faruk KOCA ve Burak GÜLER’in, hava aracı üzerinde bakım yaparken bonding jumper yapılarının sıklıkla değiştirildiğini fark etmesiyle serüvenimiz başladı. Bunun üzerine araştırmalar yaparak, bu yapıların bir adetinin ortalama 30$ karşılığında ithal edildiğini, bir dar gövde yolcu uçağında ortalama 6000 adet bulunduğunu ve yaklaşık 12 ayda bir değiştirildiğini öğrendik. Türkiye’deki tüm havacılık kuruluşlarını araştırdığımızda, hepsinin bu ürünü ithal ettiğini ve şimdiye kadar bu ürünün Türkiye’de üretilmediğini tespit ettik. Bu vesileyle, bu ürünü Türkiye’de üretme kararı aldık. Fikrimizle TUSAŞ Hangar Kampüs İnovasyon Programı’na katıldık ve ikinci olarak tamamladık. Bu program vasıtasıyla fikrimizi projeye dönüştürdük.
Bu süreçte karşılaştığımız en büyük zorluk, Türkiye’deki altyapı destek eksikliği oldu. Şimdiye kadar Türkiye’deki en büyük havacılık kuruluşlarının genel müdürleri ve AR-GE müdürleri ile görüştük. Yaklaşık 2 sene süren uzun uğraşlar sonucunda, Megeteknik ile işbirliği konusunda anlaşarak altyapı sorununu ortadan kaldırmış olduk.
PAYIZ ekibi olarak bonding jumper üretiminde yerli imkanlarla neler başardınız?
İthal edilen bonding jumper ürünleri ile aynı standartlarda, seri üretim halinde yerli ürün üretecek konumdayız. Aynı zamanda, yeni malzeme geliştirerek daha dayanıklı, daha hafif ve elektriği daha iyi ileten bonding jumper inovasyonu çalışmalarımız devam etmektedir.
Bonding jumper üretiminin yerli savunma sanayiine sağladığı en büyük katkılar nelerdir?
Daha uygun maliyetle, daha kolay tedarik yollarıyla yerli ürün sağlamaktayız. İnovasyon çalışmalarımızla, Türkiye’ye milli bir ürün kazandırmayı hedeflemekteyiz.
Bonding jumper üretimi için hangi malzemeleri tercih ettiniz ve neden?
Günümüzde, performans-maliyet ilişkisi baz alınarak en çok kalay kaplı bakır tellerden üretilen bonding jumper kullanılmaktadır. Biz de kalay kaplı bakır tellerden ürettiğimiz bonding jumper kataloğumuzu oluşturduk. Ancak yakıt tanklarında alüminyum ve özellikle savunma sanayisinde nikel kaplı bakır ve gümüş kaplı bakır malzemeleri de tercih edilebilmektedir. Bizler, Megeteknik ile iş birliğimiz sonucunda bu malzemelerden de bonding jumper üretebilecek durumdayız.
Üretim sürecinde hangi standartları takip ettiniz? Bu süreçte yerli üretim için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?
Üretim sürecinde, tellerin üretiminde ASTM B standartlarında, bonding jumper üretiminde ise EN-4199 standardı baz alınmaktadır. Şu anda ürünün üretiminden analizlerine kadar tamamen yerli kaynak ve altyapılar kullanılmaktadır.
Ürettiğiniz bonding jumperların ithal ürünlerle karşılaştırıldığında performans farkları nedir?
Yerli ürünler, ithal ürünlerle aynı standart ve aynı kalitede üretilmiştir. Faruk KOCA’nın Doç. Dr. Veysel ERTURUN danışmanlığındaki “Yerli Bonding Jumper Üretimi” isimli yüksek lisans teziyle, yerli ürünlerin kalay kaplama oranı, çekme mukavemeti ve elektrik direnci açısından ithal ürünlerle aynı standartlarda olduğunu kanıtladık.
Megametal ve Megeteknik firmaları ile nasıl bir iş birliği geliştirdiniz? Bu firmaların projeye katkıları ne oldu?
Megametal tel tedariğinde sponsor oldu. Megeteknik ise örgü işlemi konusunda sponsor oldu. Bu sponsorluklar sayesinde ilk prototiplerimizi üreterek ürün kataloğumuzu oluşturduk.
Yerli bonding jumper üretiminin TUSAŞ ve Baykar gibi firmalarla iş birliğinize nasıl bir etkisi oldu?
Yerli bonding jumper üretimi ile bu ürünlerin TUSAŞ’ın tüm platformlarında kullanılması için ön onay alındı ve görüşmelerimiz devam etmektedir. Baykar ile ön görüşme gerçekleştirdik. THY Teknik genel müdür ve AR-GE müdürlüğü birimleriyle fizibilite çalışmamız oldu.
Gelecekte hangi firmalarla veya kurumlarla iş birliği yapmayı hedefliyorsunuz?
Bonding jumper üretim ve analizlerinin yapılması adına büyük bir altyapı kurulması için gerekli tüm kurumlarla iş birliği yapabiliriz.
Bonding jumper üretimi ile ilgili yüksek lisans tezinizde hangi bulgulara ulaştınız?
Ekip üyemiz Faruk KOCA’nın Erciyes Üniversitesi Uçak Mühendisliği Anabilim Dalı’nda, Doç. Dr. Veysel ERTURUN danışmanlığındaki “Yerli Bonding Jumper Üretimi” isimli yüksek lisans teziyle yerli ürünlerin kalay kaplama oranı, çekme mukavemeti ve elektrik direnci açısından ithal ürünler ile aynı standartlarda olduğunu kanıtladık. Ayrıca, uluslararası alanda önde gelen firmaların bonding jumper kataloglarını inceleyerek, bu kataloglardaki değerler ile yerli numuneleri karşılaştırdık. İncelediğimiz iki firmadan birinin bonding jumper çekme dayanımı değerinin yerli numunelerle aynı olduğunu, diğer firmanın ise daha düşük bir değere sahip olduğunu tespit ettik. İncelediğimiz dört firmadan birinin bonding jumper elektrik direnç değerinin yerli numunelerle aynı olduğunu, birinin daha düşük bir değere sahip olduğunu, ikisinin ise daha yüksek bir değere sahip olduğunu tespit ettik. Sonuç olarak, bonding jumper’ın EN-4199 havacılık standardına uygun bir şekilde Türkiye’de üretilebileceğini kanıtladık ve analizlerinin yapılabileceğini vurguladık.
Ekip üyemiz Burak GÜLER’in, Erciyes Üniversitesi Havacılık Elektrik ve Elektroniği Anabilim Dalı’nda, Doç. Dr. Veysel ERTURUN danışmanlığındaki “Bonding Jumper İnovasyonu” isimli doktora tezinde daha hafif, daha dayanıklı ve elektriği daha iyi ileten bonding jumper malzemesi üzerine çalışmaktayız. Bu tez çalışmasında bakır teli, günümüzdeki bonding jumper malzemelerinden farklı bir malzeme ile şimdiye kadar yapılmamış bir yöntemle kaplamaktayız. Elde ettiğimiz numuneyi günümüz bonding jumper malzemeleri ile karşılaştıracağız. Analiz sonuçlarına göre patent başvurusu yaparak Türkiye’ye milli bir ürün kazandırmayı hedefliyoruz.
Yeni geliştirdiğiniz malzemenin mevcut bonding jumperlardan farkı nedir? Bu yenilik patentlenebilir mi?
İnovasyon çalışmamızda, bakır teli günümüzdeki bonding jumper malzemelerinden farklı bir malzeme ile şimdiye kadar yapılmamış bir yöntemle kapladık. Yeni geliştirilen malzeme ile daha hafif, daha dayanıklı ve elektriği daha iyi ileten bir ürün meydana gelmesi beklenmektedir. Analiz sonuçlarına göre patent başvurusu yaparak Türkiye’ye milli bir ürün kazandırmak en büyük idealimiz.
Gelecekte bonding jumper inovasyonunu nasıl geliştirmeyi planlıyorsunuz?
Milli bonding jumper kataloğu oluşturarak, hem ulusal hem de uluslararası alanda hava, deniz, kara ve uzay platformlarında kullanılmasını planlamaktayız.
Yerli bonding jumperların milli platformlarda kullanımı için hangi adımları attınız?
TUSAŞ, Baykar, THY Teknik gibi kurumlara ürünlerimizi tanıttık ve görüşmelerimizi başlattık. Bu kuruluşların yerli platformlarında yerli bonding jumperların kullanılması için gereken değerlendirme sürecini başlattık.
Bu üretimin Türkiye’nin savunma sanayisindeki yerli ve milli üretim hamlesine katkısı nedir?
Türkiye’nin bonding jumper gibi ithal edilen ürünlerin, havacılık standartlarında tamamen yerli ve milli imkanlarla üretilip analizlerinin yapılması adına teşvik edici bir örnek olmuştur.
Yerli üretimin uluslararası pazara açılması konusunda hangi stratejileri izlemeyi planlıyorsunuz?
Yerli ürünle ve inovatif milli ürünle önce ulusal, daha sonra uluslararası alanda pazara açılmayı hedeflemekteyiz.