Thumbnail
  • 01.02.2023

Evim evim çılgın evim


Jacque Fresco’nun Venüs Projesi’ne göre bu evler biliyor, düşünüyor, konuşuyor. Akıllı gardıroplar, konuşan aynalar, doktor yataklar, tıp merkezi tuvaletler. Teknoloji hazır, projeler hazır.  Peki, siz geleceğe ne kadar hazırsınız?
Bir gün okullar da olmayacak, hastaneler de... İşyerine gitmek de yok. Para, zaten müzede çoktan yerini alacak.” Bu cümleler Jacque Fresco’ya ait ve dediklerinin gerçekleşeceğine herkes inanıyor. Mükemmel sağlığının ve uzun ömürlü olmasının nedenini olumlu bir yaşam algısıyla açıklayan Jacque Fresco, 2017 yılında 101 yaşında öldü. Bütün dünyanın saygı duyduğu ve ağzından çıkan her söze inandığı fütürist mimar, endüstriyel tasarımcı, toplum mühendisi, düşünür. Kısacası, bugünün Leonardo Da Vinci’si. Fresco’nun geleceğin mimarisi diye çizdiği şeyler, insanı şaşırtan cinsten. Özellikle “Venüs Projesi” ünlü mimarın dehasını zihinlere kazıyor ve kehanetlerinin inandırıcılığını perçinliyor. “Para unutulacak, okul nedir bilinmeyecek, işe ve markete gidilmeyecek” diyor usta. “İnsanlar tüm vaktini evde geçirecek”. Fresco’nun kehanetleri uzun yıllar sonrası için tabii; ama yine ister istemez “Vay! Demek böyle evlerde yaşayacağız artık...” dedirtiyor insana. 
Fresco’nun Venüs Projesi aslında bir çeşit ütopya diyebiliriz fakat gerçekleştirilme ihtimali oldukça yüksek. Venüs Projesi’nin temel mantığı ise bilim ve teknolojide yatıyor. Arka plandaki fikir, teknolojinin doğru kullanımı ile bu ütopyayı gerçekleştirmek. Yeni bir ekonomik sistem ve yeni bir toplum kültürü de Venüs Projesi’nin başlıkları altında yer alıyor. Fresco’nun 50-60 yıl sonrası için gerçekleşmesini bekleyeceğimiz projesi olabilirse, yaşayacağımız evlerde ne gibi değişiklikler olacak, onlara bir göz atalım.  
Güvenlik sistemleri ultra düzeyde
Dilerseniz süper evlerdeki turumuza giriş kapısından başlayalım. Eve girmek için parmak izi okutmak, tuş şifrelemek, iris okutmak çok demode olacak. Güvenliğin ultra düzeyde uygulandığı kapı açma sistemleri, insanın vücut dalgalarını ve yaydığı enerjiyi tarayacak. Sinirlenme, stres gibi durumları ayırt eden sistem; evsahibinin, biri tarafından zorla içeri sokulmak istendiğini, bir asayiş sorunu olduğunu anlayıp kapıyı açmayacak ve güvenlik güçlerine sinyal yollayacak. Sorun yoksa kapı kendiliğinden açılacak, girişin ışıkları yanacak.  Bu akıllı evin şanslı sahiplerini ise içeride tam istedikleri gibi bir ortam bekliyor. Mevsimine göre sıcak, serin ya da nasıl isterseniz... Süper akıllı evler, yaz aylarında güneş camlara vurduğunda hemen perdeleri veya storları indiriyor, solar vantilatör, sıcağı dışarı atıyor ve mekanın havasını tazeliyor.  
Ya müzik? O en kolayı. Ruh halinizi siz daha kapıdayken tespit eden sistem, dinleyeceğiniz müziği de belirliyor, hem de ses seviyesine kadar.
Market alışverişi dert değil
Teknolojinin dayanılmaz hafifliğiyle donatılmış bu evlerin mutfaklarının, eve acıkmış gelenler için de sürprizleri var tabii. Üstelik siparişleri unutmak gibi bir derdiniz de yok. Buzdolabı, bu işi de sizin yerinize yaptı bile. Yiyecek kutuları raflarından çıkartılırken barkodlarını okudu ve sipariş listesini hazırladı. 
Bu mutfakta buzdolabı ve mutfak tezgahı da tam bir koordinasyon içinde çalışıyor. Mutfak tezgahı, dolaplardaki malzemeleri buzdolabındaki yiyeceklerle birlikte değerlendiriyor ve pişirebileceğiniz yemekleri, tarifleriyle birlikte tezgahtaki ekrana yansıtıyor. Hangi yemeği yapacağınızı tek tuşla belirleyin. Fırın sinyali aldı, ısısını ayarlamaya başladı bile. 
Peki ya sipariş için buzdolabına gerekli onayı vermemişseniz? Yemek yapabileceğiniz malzemeler yoksa elinizde? Akıllı mutfak tezgahı, yemek zevkinize göre tercih edeceğiniz lokantaları ve yemeklerini de getiriyor ekrana. Birkaç kez parmağınızı mutfak tezgahına dokundurarak dışarıdan sipariş verebilir ve güzel bir akşam yemeği yiyebilirsiniz.  
Duvardan duvara akvaryum
Sıra evdeki yaşam alanımızda, yani salondaki yeniliklerde. Odanın dekorunu değiştirmek, ruh halinize göre seçim yapmak artık çocuk oyuncağı. Görmek istediğiniz manzara tek tuşla beliriverecek duvarda ya da sevdiklerinizin fotoğrafları, videoları. Belki de duvarınızı kocaman bir akvaryuma çevirmek istersiniz! İçindeki balıkların cinsini seçmek dahi sizin elinizde.
Gelelim posta kutusuna. Açmadan çöpe atacağınız hiçbir gönderi, posta kutunuzun bekçisinden geçemeyecek. Onayınızı almamış gönderiler, posta kutunuzun girişinde reddedilecek. Televizyonlar daha da akıllı olacak. Sevmediğiniz tüm programlara ambargo koyabileceksiniz. Ve en güzeli de seyrettiğiniz bir programın saniyesini bile kaçırmayacaksınız. Çünkü odadan odaya geçişlerinizde akıllı televizyonlar iris temas kontrolü yaparak nerede kaldığınızı saptayacak ve gittiğiniz odada, gözleriniz ekrana bakar bakmaz biraz geri saracak ve yayına kaldığınız yerden devam edecek.
Üç boyutlu iletişim
Cep telefonu diye bir şeyin kalmayacağını, sanıyoruz ki tahmin edersiniz. Evet, yine cebinizde taşıdığınız avuç içi kadar bir cihaz olacak. Ama bu cihazın marifetleri saymakla bitmez. Buzdolabındaki yiyecek kutularında bile ne yazdığını görebileceksiniz bu cihazla. Son kullanma tarihi, fiyat, kalori... Aklınıza ne gelirse ekleyin bu cihazın marifetleri arasına. Ancak cihazın evde önemli bir görevi daha olacak: İletişim. Bu, bildiğiniz gibi bir iletişim değil. Sizi arayan kişinin görüntüsü hemen yanı başınızda belirecek. Belki de üç boyutlu olarak! Odadan sizinle beraber çıkacak, mutfağa sizinle gidecek ve belki de pişen yemeğin kokusunu bile alabilecek, bu üç boyutlu arkadaşınız ya da tanıdığınız. Yani artık evlerimizde pek gizli saklı kalmayacak bu cihaz yüzünden. 
Uyku vakti geldi. Haberiniz yok belki ama zaten enerji tasarrufu, evin dolaşmadığınız bölümlerinde birkaç dakika önce başladı. Akıllı ev, artık girilmeyeceğini düşündüğü mutfakta, spor salonunda, kütüphanede ısıyı asgari düzeye getirdi. Duvarlardaki dekor değiştiricilerin ışıkları soluklaştı. Video görüntüsü durduruldu. Televizyon gözbebeklerinizi izliyor. Gözkapağınız daha az açıldığı için o da kendi enerjisini kesmeye hazırlanıyor. 
Doktor yatak İşbaşında
Evet, artık yataktasınız. Saatlerinizi geçireceğiniz teknolojik yataklar oldukça fantastik; koza şeklinde. Evin tüm enerji kaynakları kendi kendini kapatırken yalnızca yataktaki ısıtıcı 
ya da soğutucu devrede olacak. Sabaha kadar istediğiniz ısıda mışıl mışıl uyuyabileceksiniz. Yatakların tek görevi sizi rahat ettirmek değil... Bütün gece nabız atışlarınızı kontrol altında tutan koza yatak, ters giden bir şey olduğunda herkesi alarma geçirecek. En yakın doktor kapınızda bitecek. Kapı bekçi sistemi, yatağın verdiği sinyalleri algıladığı için doktor veya sağlık ekibi gelir gelmez kapıları açacak.
Günaydın! Yepyeni bir gün başlıyor. Yaptığımız ilk iş her sabah olduğu gibi tuvalete, banyoya gitmek. Teknoloji bu mekanda da yalnız bırakmamış bizleri. Banyo değil bir tıp merkezi sanki burası. Akıllı yataktan aldığı kalp sinyallerini, nefes ritimlerini, iç organların çalışma düzenini içeren raporu çoktan aynaya yansıttı bile. Ters giden bir şey varsa, o bilgiler de doktorunuza yollandı.
“Ayna ayna, söyle bana...”
Şimdilerde en büyük özelliği, buğu tutmamak olan aynalara da çok iş düşecek. Tek tuşla hava durumunu öğrenecek, randevularınızı hatırlayacaksınız. Yine tek tuşla bırakılan mesajları görebilecek, siz de onlara mesaj yollayabileceksiniz.
Ev dışında çalışıyorsanız sıra giyinmeye geldi demektir. Randevularınızı kaydettiğiniz elbise dolabı sizin için en uygun kombinasyonu bir gece önceden hazırladı. Işınlarla giyecekler temizlendi, kokularından arındırıldı. Akşam eve gelip başka bir yere mi gideceksiniz? Yeni bir giysiye ihtiyacınız olabilir. Gardırobunuza bunu da hatırlatın. Yok, eğer vaktiniz kalmadıysa hatırlatmanızı işyerinden de yapabilirsiniz. 
Unutma derdİ bİtecek
İşe gitme vakti geldi. Tabii illaki gitmeniz gerekiyorsa! Kapıdan çıkmadan önce tüm randevularınızı yazdığınız sistem sizi ve çantanızı şöyle bir tarayacak. Sesli bir alarmla birlikte, kapının yanındaki aynada unuttuklarınız listelenecek. Belki kimlik kartınız, belki sunumunu yapacağınız işin elektronik dosyası, onaylamayı unuttuğunuz bir sipariş...
Geleceğin evini gerçekleştirmek için teknoloji hazır, projeler hazır. Fütüristlerin hayal gücü ise dizginlenemez halde. Hepsi birkaç yıl içinde aynı potada eritilecek ve biz de geçmişte yemek yapmak, giysi seçmek ve market alışverişi için ne kadar çok vakit ayırdığımızı düşünerek hayıflanacağız.

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği