Türkçe İngilizce
Turkish English
Acele etmek Hurried
Acele etmek Rush, to
Acil Urgent
Acil durum Emergency
Adapte etmek Adapt, to
Adım Step
Aerodinamik Aerodynamic
İle ilgili Associated with
Olduğundan As
Ait olmak Belong, to
Akan Running (water)
Akciğer Lungs
Akkor telli lamba Incandescent light
Akmak Flow, to
Akorn lamba Acorn tube
Aks Axle
Aks kovanı Axle sleeve
Zıt Opposite
Aksi takdirde Otherwise
Aktif Active
Akı yoğunluğu Flux density
Akım Stream
Akım yoğunluğu Current density
Akımla beslenme Current feed
Akımsız tel Dead wire
Akıntı Flux
Akış Flow
Akışkan sıvı Fluid
İle beraber/birlikte In conjunction with
Alakası olmak Involved in
Alan Field
Alan Range
Alarm vermek Alert, to
Alaşım Alloy
Aldırmamak Ignore, to
Alet Implement
Alet Instrument
Alet Tool
Alet Utensil
İle sınırlı Contained to
Alev Flame
Alev sönmesi Flame out
Algılamak Perceive
Algılanabilir Perceptible
Almak Receive, to
Almak Take, to (took, taken)
Alt taraf Underside
Alternatif akımı doğru akıma çeviren cihaz Rectifier
Alternatif akım Current ( AC)
Altüst etmek Overturn, to
Altıgen Hexagonal
Altına Underneath
Altında Under
Altını çizmek Underline, to
Alçak frekans hoparlörü Woofer
Alçalma Descent
Alçalmak Descent, to
Alüminyum Aliminium
Alıcı Receiver
Alıcı-verici haberleşme cihazı Transceiver
Alışkanlık Habit
Amortisör Shock absorber
Ampermetre Ammeter
An Moment
Ana Main
Ana Primary
Ana hat Outline
Ana iniş takımı Main landing gear
Ana uçuş kumanda yüzeyleri Control surfaces
Ana yapı iskeleti Framework
Ana şalter Master switch
Anahtar koruyucu Switch guard
Ani Sudden
Aniden Jerking
Aniden Suddenly
Anlam Meaning
Anlamak Understand, to
Anlamına gelmek Mean, to
Anlayış Mentality
Anlık Instantaneous
Anormal Abnormal
Anormallik Anomaly
Ansızın Abruptly
Anten Antenna
Anten eğim açısı Antenna tilt angle
Ara Intermission
Ara Interregnum
Ara levhası Spacer
Ara sıra Occasionally
Ara tekerleği Idler
Ara vermek Intermit, to
Ara vermek Space, to
Aralarında Among
Aralık (zaman olarak) Interval
Aralıklı Intermittent
Aralıklı tanıma Interlaced scanning
Aramak Look for, to
Aramak Search, to
Aramak Sought
Arasında Between
Arayüzey Interface
Araştırma Research
Araştırmak Investigate, to
Ardı ardına gelen Successive
Arka Aft
Arka Back
Arka Rear
Arka spar (duvar) Rear spar
Arka taraf Backside
Arkası Back of
Arkasında Behind
Art arda gelen Consecutive
Arta kalan Remaining
Artma Increment
Artmak Increase, to
Arttırmak Enhance
Artık Remnant
Artık Residual
Artık Waste
Artış Increase
Arı Distinct
Arıtmak Clarify, to
Arıtmak (purified, purified)
Arıtmak Refine, to
Arıtıcı Purifier
Arıza Fault
Arıza Malfunction
Arıza bulma Trouble shooting
Arıza uyarı paneli Annunciator panel
Arızalı Failed
Arızalı Failure
Arızalı Out of order
Arızalı Rugged
Arızaya karşı emniyetli Fail safe
Asgariye indirmek Minimize, to
Asimetrik Asymmetric
Asitle temizlemek Pickle, to
Asitli Acidified
Asla Never
Asmak Hang, to
Astar Primer
Asıl sayı Cardinal number
Atalet Inertia
Ateş Fire
Ateşe dayanıklı Fireproof
Ateşe kömür atmak Stoke, to
Ateşleme Ignition
Ateşleme bujisi Igniter
Atlama Bypass
Atlama mesafesi Skin distance
Atlamak Skip, to
Atmak Discard, to
Atmak Expel, to
Atmak Pop out, to
Atmak (threw, thrown)
Atölye Shop
Atölye Workshop
Atık Popped
Avcı uçağı Interceptor
Ay Month
Ay Moon
Ayar Adjustment
Ayar Ringing
Ayar Setting
Ayar Trim
Ayar düğmesi Setting knob
Ayar kepi (kapağı) Adjustment cap
Ayar vidası Adjustment screw
Ayarlamak Adjust, to
Ayarlamak Regulate, to
Ayarlamak Set for, to
Ayarlamak Tune, to
Ayarlanabilir Adjustable
Ayarlanabilir ulaşım platformu Adjustable access platform
Ayarlanmış Designated
Ayarsız Out of adjustment
Aydınlatma lambası Floodlight
Aydınlatmak Illuminate, to
Aydınlatmak Light, to
Ayna Mirror
Aynı Identical
Aynı Same
Aynı Uniform
Aynı anda Simultaneously
Aynı fikirde olmamak Disagree, to
Aynı hizaya koymak Align with, to
Aynı zamanda Concurrently
Aynı şekilde Likewise
Ayrı Apart
Ayrı Distinct
Ayrı Separate
Ayrı ayrı Separately
Ayrı olarak Independently
Ayrı yönlere Branch, to
Ayrıca Also
Ayrılma Parting
Ayrılma Separation
Ayrılmış Assigned
Ayrılmış Detached
Ayrılmış Disconnected
Ayrıntıları ile yazmak Itemize, to
Ayrıntılı Overall
Ayırma Isolation
Ayırmak Detach, to
Ayırmak Discriminate, to
Ayırmak Isolate, to
Ayırmak Partition
Ayırmak Pull away, to
Ayırmak Reserve, to
Ayırmak Separate, to
Ayırmak Split, to (split, split)
Ayırmak Unplug
Ayırt etmek Differentiate, to
Az Slight
Azalma Decrement
Azaltma Reduction
Azaltmak Decrease, to
Azaltmak Diminish, to
Azaltmak Lessen, to
Azaltmak Reduce, to
Azimut Azimuth
Azınlık Minority
Açmak Open, to
Açmak Unroll, to
Açı Angle
Açık Apparent
Açık Clear
Açık Evident
Açık Explicit
Açık Open
Açık ağızlı anahtar Open end wrench
Açık devre gerilimi Open circuit voltage
Açık hat Open line
Açıklama Explanation
Açıklamak Explain, to
Açıklamalar Remarks
Açıklayıcı Explanatory
Açıklayıcı notlar koymak Annotate, to
Açıklık Aperture
Açıklık Opening
Açıkça belirtmek (specified, specified)
Açılma Extension
Açılmak Unlatch, to
Açılmış Extended
Açığa vurmak Reveal, to
Net
Ağır Heavy
Ağır Massive
Ağır Sluggish
Ağırlık Weight
Ağırlık merkezi Center of gravity
Ağız Mouth
Aşama Phase
Aşağı Below
Aşağı Down
Aşağı Inferior
Aşağı Lower
Aşağı itmek Push down, to
Aşağıdaki Following
Aşağısına Beneath
Aşikar Self-explanatory
Aşındırmak Abrade, to
Aşındırıcı Abrasive
Aşınma Abrasion
Aşınma Degradation
Aşınma Depreciation
Aşınma Wear
Aşınmış Frayed
Aşırı Excessive
Aşırı Extreme
Aşırı Over
Aşırı Too much
Aşırı Undue
Aşırı hız Overspeed
Aşırı voltaj Over voltage
Aşırı yük Overload
Aşırı ısınma Overheat
Bacak Leg
Bagaj Luggage
Baklava biçiminde Diamond shaped
Bakmak Look, to
Bakmak Service, to
Bakteri Bacteria
Bakım Maintenance
Bakım merkezi Maintenance facility
Bakır Copper
Balans Balance
Balans denge ayarlığı Balast
Baloncuk Bubble
Balyoz Sledge hammer
Balçık Clay
Bant Tape
Basit Simple
Basitleştirmek Simplify, to
Basitlik Simplicity
Baskı Crush
Baskı Stress
Baskın Dominant
Basmak Depress, to
Basmak Press, to
Basmak Print, to
Bastırmak Suppress, to
Basıncı alınmış Depressurized
Basınç Pressure
Basınç azalması Depressurization
Basınç duvarı/bölmesi Pressure bulkhead
Basınç emniyet valfi Relief valve
Basınç sensörü Rake
Basınçlandırmak Pressurize, to
Basınçlı Pressurized
Basınçlı ikmal Pressure filling
Basınçlı sıvı ya da gazın kollara dağıldığı port Manifold
Basınçsız Unpressurized
Batarya Battery
Batarya ile çalışan Battery operated
Batarya ile çalışan Battery powered
Batmak Sink, to
Batmak Submerge, to
Battaniye Blanket
Batı West
Bayrak Flag
Bazen Sometimes
Bazı Some
Bağ Link
Bağ Yoke
Bağdaşmak Agree, to
Bağlamak Attach, to
Bağlamak Connect, to
Bağlamak Fasten, to
Bağlamak Tie, to
Bağlantı Connection
Bağlantı Fitting
Bağlantı Linkage
Bağlantı Terminal
Bağlantı elemanı Union
Bağlantı noktası Attachment point
Bağlantı noktası olarak kullanılan çıkıntı Lug
Bağlantı yeri Seam
Bağlantısını kesmek Disconnect, to
Bağlantısını kesmek Disengage, to
Bağlı olarak Depending on
Bağlı olmak Depend on, to
Bağımlı birim Slave
Bağımlı istasyon Slave station
Bağımsız Independent
Bağımsız Self-contained
Bağışık Immune
Baş Head
Baş Heading
Baş aşağı Upside down
Baş pilot Chief pilot
Baş üstü paneli Overhead panel
Başarılı Successful
Başarısızlıkla bitmek Abort, to
Başarıyla Successfully
Başka bir yüzeye sürüldüğünde aşınmayan Nonabrasive
Başka yerde Elsewhere
Başka yöne çevirmek Divert, to
Başlamak Begin
Başlamak Commence, to
Başlangıç Origin
Başlatmak Initiate, to
Başlıklara göre sıralama Index by title
Başta gelen Leading
Başvurmak Invoke, to
Başı (burnu) bir tarafa çevrili Headed into
Beceri Skill
Beklemek Anticipate, to
Beklemek Expect, to
Beklemek Wait, to
Bel Waist
Belirleme Designation
Belirlemek Determine, to
Belirli Certain
Belirli Symptom
Belirsiz Indefinite
Belirti Sign
Belirtme Specification
Belirtmek Denote, to
Belirtmek Designate, to
Belirtmek State, to
Belki Perhaps
Belli Obvious
Benzer Alike
Benzer Similar
Beslenme hattı Feed line
Beyan etmek Declare, to
Beyaz White
Bez Cloth
Bildirme Notification
Bildirmek Annunciate, to
Bildirmek Disclose, to
Bildirmek Notfied
Bildirmek Tell, to
Bilek Wrist
Bilemek Sharpen, to
Bilemek Whet, to
Bilet Ticket
Bileşim Compound
Bilgi Information
Bilhassa Especially
Bilimadamı Scientist
Bilinen Familiar
Bilinen Known
Bilinmeyen Unknown
Bilmek Know
Bilye Ball
Bilyeli tip Ballytpe
Bir anlık Momentary
Bir bölgeden istenmeyen maddeleri atma Scavenge
Bir defa Once
Bir defa kullanılıp atılan malzeme Disposable
Bir defadan fazla Once more
Bir devreyi Bypass, to
Bir durumdan başka bir duruma geçiş Switching
Bir eksen üzerinde dönmek Rotate, to
Bir kez daha bölmek Subdivide, to
Bir maddenin sertlik derecesi Temper
Bir meydanın deniz seviyesinden yüksekliği Field elevation
Polarite Polarity
Bir parça A length of
Bir seferde At a time
Bir tarafa koymak Put away, to
Bir tür sert plastik Perspex
Bir uçağa kılavuzluk etmek ya da uçağı yönlendirmek amacıyla ışık Beacon
Bir yana Aside
Bir yanından öteki yanına Across
Bir yöne harekete izin veren ve aksi yönde hareketi engelleyen mekanik stop Pawl
Bir ışının titreşimlerini belirli bir yöne çevirmek Polarize, to
Birbiri ardında Tandem
Birbirine bastırmak Swage, to
Birbirine bağlamak Interconnect, to
Birbirine bağlamak Link, to
Birbirine geçirmek Engage, to
Birbirine karıştırmak Mix, to
Birbirine kenetlemek Interlock, to
Birbirine uydurmak Match, to
Birbirini tutma Coherence
Birbiriyle alakalı olmak Interrelate, to
Birbiriyle değiştirilebilir Interchangeable
Birden alev almak Flare, to
Birden durma Snub
Birdenbire çekmek Jerk, to
Biri veya diğeri Whichever
Birikerek çoğalan Cumulative
Birikmek Accumulate, to
Birinin ardından öbürü One after the other
Birleşme Junction
Birleşme yeri Joint
Birleşmek Join, to
Birleştirmek Combine, to
Birleştirmek Couple, to
Birleştirmek Incorporate, to
Birleştirmek Mate, to
Birleştirmek bir araya getirmek Assemble, to
Birlikte Together
Birçok Several
Bitirme Termination
Bitirmek Conclude, to
Bitirmek Finish, to
Bitirmek Terminate, to
Bitişik olmak Adjoin, to
Bitmek End, to
Bitmek Expire, to
Biçimini değiştirmek Transform, to
Bloke devresi Clamp circuit
Bobin Coil
Bobin Spool
Bora Squall
Borcu olmak Owe, to
Boru Pipe
Boya Paint
Boyamak Dye, to
Boyamak Paint, to
Boylam Longitude
Boyunca Along
Boyunca Throughout
Boyut Dimension
Boyut Size
Bozma Infraction
Bozmak Decay, to
Bozmak Impair, to
Bozmak Mar, to
Bozmak Spoil, to
Bozmak Violate, to
Bozulma Degeneration
Bozulma Distinction
Bozulmak Break down, to
Bozulmamış Intact
Boğmak Stifle, to
Boğmak Suffocate, to
Boğum Knuckle
Boş Empty
Boş Futile
Boş Hollow
Boş Vacant
Boş Void
Boşa alma Idling
Boşaldı lambaları Discharge lights
Boşaltma Discharge
Boşaltma Draining
Boşaltma hattı çıkışı Drain outlet
Boşaltmak Discharge, to
Boşaltmak Dump, to
Boşaltmak Empty, to
Boşaltmak Evacuate, to
Boşaltmak (sıvı) Drain, to
Boşluk Cavity
Boşluk Gap
Bu arada Meanwhile
Bu günlerde Nowadays
Bu nedenle Therefore
Buhar Steam
Buhar Vapor, vapour
Buharlaşma Vaporization
Buharlaşmak Evaporate, to
Buji Ignition plug
Buji Spark plug
Bulmak Detect, to
Bulmak Found
Bulunmak Be provided, to
Bulut Cloud
Bundan başka Furthermore
Bununla birlikte However
Burada Here
Burmak Wrung
Burulma Torsion
Burun Nose
Burun iniş takımı Nose landing gear
Burun iniş takımı kilit pimi Nose landing gear lockpin
Buz oluşumu Ice formation
Buz oluşumu Ice foundation
Buzlanma Icing
Buzlanmadan korunma Ice protection
Buzlanmayı önleme Anti-icing
Bölge Area
Bölge District
Bölge Region
Bölge Zone
Bölgesel Regional
Bölme plakası Baffle plate
Bölmek Divide, to
Bölüm Chapter
Bölüm Compartment
Bölüm Department
Bölüm Division
Bölüm Section
Bölünemez Impartible
Bölünmüş Split
Böylece Thus
Bükülmüş kıvrık kısım Bend
Bükülür Pliable
Bütün All
Bütün Entire
Bütünleyici Supplementary
Büyük Big
Büyük bakım Overhaul
Büyük makas Shears
Büyüteç Magnifier
Büyütme Amplification
Büzülmek Shrink, to
Bırakmak Abandon, to
Bırakmak Allow, to
Bırakmak Give up, to
Bırakmak Leave, to (left, left)
Bırakmak Omit, to
Bırakmak Quit, to
Camsı Vitreous
Can yeleği Life vest
Canlandırmak Refresh, to
Canlı Live
Cayro Gyro
Celsius derecesi Degree centigrade
Cesaretlendirmek Encourage, to
Cevap Answer
Cevap Reply
Cevap Response
Cevap vermek Answer, to
Cevap vermek Reply, to
Cevap vermek Respond, to
Ceza Penalty
Check valfi Check valve
Ciddi Serious
Cihaz Device
Cihaz soğutulması Equipment cooling
Cila Varnish
Cilalamak Polish, to
Cilalı Polished
Civar Vicinity
Conta Gasket
Conta Seal
Conta kapak Seal cap
Contalamak Seal, to
Contalanmış Sealed
Contalı kısım Sealed area
Cömert Generous
Cıva Mercury
Cıva Quicksilver
Cıvata Bolt
Cıvata somunu Nut
Cıvatalamak Bolt, to
Daha kötü Worse
Daha parlak (brighter, brigtest)
Daha çok More
Dahil Included
Dahil Including
Dahil etmek Build in, to
Dahil etmek Include, to
Dahil etmeme Omission
Dahili Built-in
Dahili Internal
Dahili konuşma sistemi Intercom system
Dahili sistem testi BITE Test
Dahili telefon sistemi Interphone
Daire Circle
Dairesel dış kenar Limb
Dairesel yuvarlık Circular
Dakik Punctual
Dakika Minute
Dal Branch
Daldırmak Dip, to
Daldırmak Plunge, to
Dalga Surge
Dalga Wave
Dalgalanma Fluctuation
Dalgalanmak Fluctuate, to
Damak Bead
Mühür Stamp
Damgalamak Stamp, to
Damla damla akmak Trickle, to
Damlamak Dribble, to
Damlamak Drip, to
Damıtmak Distill, to
Dar Narrow
Dar kanal Orifice
Daraltmak Narrow, to
Darbe Impact
Darbe Impulse
Darbe Stroke
Darbe ve çarpmaya dayanıklı Crash-proof
Dayanmak Abut, to
Dayanmak Endure, to
Dayanmak Lean, to
Dayanmak Recline, to
Dayanmak Resist, to
Dayanmak Withstand, to
Dayanıklı Durable
Dayanıklı Resistant
Dayanıklılık Durability
Dağılım Distribution
Dağıtmak Disperse, to
Dağıtmak Dissipate, to
Dağıtmak Distribute, to
Dedektör Detector
Deforme Deformed
Delik Bore
Delik Hole
Delik Perforation
Delik Vent
Delikli Perforated
Delinme Puncture
Delmek Perforate, to
Delmek Pierce, to
Söylemek Say, to
Demir halka Ferrule
Demirden oluşan Ferrous
Deneme Attempt
Deneme niteliğinde Tentative
Denemek Attempt, to
Denemek Test, to
Denemek Try, to
Denetleme Supervision
Denetlemek Supervise, to
Denetçi Supervisor
Deney Experiment
Deneyim Experience
Denge ağırlığı Counterweight
Dengelemek Balance, to
Dengelemek Offset, to
Dengesiz Unbalanced
Dengesiz Unstable
Deniz seviyesi Sea level
Denkleştirmek Counterbalance, to
Rezervuar Reservoir
Deponun dışına yerleştirilmiş sıvı seviye göstergesi Sight glass
Derece Degree
Dereceleme Rating
Derecelendirmek Grade, to
Derhal At once
Derhal Urgently
Derin Deep
Derinlik Depth
Destek Support
Kelepçe Clamp
Desteklemek Back up, to
Desteklemek Shore up, to
Desteklemek Support, to
Desteksiz Unsupported
Detay Detail
Detaylı Detailed
Deterjan Detergent
Devam etmek Continue, to
Devam etmek Go off, to
Devam etmek Last, to
Devam etmek Proceed, to
Devam etmekte In progress
Devamlı Non stop
Devamlılık Continuity
Devinimsiz Quicescent
Devir Cycle
Devralmak Take over, to
Devre Circuit
Devreye girme Engagement
Devridaim Recirculation
Dezavantaj Disadvantage
Dezenfektan Disinfectant
Dezenfekte etmek Disinfect, to
Liyakat Merit
Değer Value
Değerlendirme Evaluation
Değerlendirmek Assess, to
Değerlendirmek Evaluate, to
Değerli Precious
Değersiz
Değilse If not
Değiş tokuş Swap
Değiş tokuş etmek Swap, to
Değişiklik Change
Değişiklik Modification
Değişken Variable
Değişme Conversion
Değişme Variation
Değişmek Vary, to
Değiştirme Modulation
Değiştirme Replacement
Değiştirmek Alter, to
Değiştirmek Change, to
Değiştirmek Convert, to
Değiştirmek Shift, to
Değmek Bottom, to
Değmek Touch, to
Dijital Digital
Dik Steep
Dik Upright
Dik açı Right angle
Dik açılı olmayan Bevel
Dikdörtgen Rectangle
Dikdörtgen şeklinde Oblong
Dikey Perpendicular
Dikey Vertical
Dikiş Stich
Dikkat Attention
Dikkat Vigilance
Dikkat etmek Beware, to
Dikkat etmek Pay attention, to
Dikkat etmek Take care, to
Dikkat etmek Watch out, to
Dikkate almak Consider, to
Dikkate almak Consist of, to
Dikkate değer Remarkable
Dikkatli Careful
Dikkatli Cautious
Dikkatli bakma Observation
Dikkatlice Carefully
Dikkatlice gözden geçirmek Inspect, to
Dikme Shock strut
Dikme Strut
Dil Language
Dilim Slice
Dilimlemek Slice, to
Dilsiz Dumb
Dindirmek Relieve, to
Dinlemek Listen, to
Direk Pillar
Direnç Resistance
Dirsek Elbow
Dirsek Offset
Disket Diskette
Disket Floppy disk
Disket sürücü Disk drive
Diz Knee
Diğer Other
Diş Tooth
Dişi bağlantı elemanı Female connector
Dişli kutusu Accessory gearbox
Dişli kutusu Gearbox
Doku Tissue
Dokunma Touch
Dokunmak Foul, to
Dolaylı Indirect
Dolaşmak Circulate, to
Dolaşmak Wander, to
Dolaştırmak Tangle, to
Dolaşım Circulation
Doldurma Filling
Doldurmak Fill, to
Dolgu macunu Sealant
Dolu Full
Doluluk Integrity
Donanma Navy
Donanım Harness
Dondurucu hava Freezing weather
Donma noktası Freezing point
Donmak (froze, frozen)
Donmak Frost, to
Donmuş Frozen
Donuk Dim
Donuk Dull
Donuk Faint
Doyma Saturation
Doyma derecesi/noktası saturation
Doyma durumuna getirmek Saturate, to
Doyurmak Feed, to (fed, fed)
Doğa Nature
Doğal Inherent
Doğal Natural
Doğru Accurate
Doğru Correct
Doğru True
Doğru akım Direct Current (DC)
Doğru olarak Properly
Doğrudan Direct
Doğrulama Verification
Doğrulamak justified
Doğrulamak Predicate, to
Doğrulamak Testify, to
Doğrulamak (verified, verified)
Doğrultmak Straighten, to
Doğu East
Duman Fumes
Duman Smoke
Duraklamak Pause, to
Durağanlık Stability
Durdurmak Arrest, to
Durdurmak Intercept, to
Durdurmak Shut down, to
Durdurucu Cutoff
Durgun Stagnant
Durgun hava Still-air
Durgunluk Stagnation
Durmak Cease, to
Durmak Halt, to
Durmak Stop, to
Durulamak Rinse, to
Durum Circumstance
Durum Configuration
Durum State
Durum Status
Duvar Bulkhead
Duvar Wall
Duymak Heard
Duyu Sense
Dökme demir Cast iron
Dökmek Infuse, to
Dökmek Pour, to
Dökülme Spillage
Dökülmek Spill, to
Döküm Casting
Döndürme kolu Hand crank
Döndürmek Thread, to
Dönen Rotary
Dönme Revolution
Dönmek Return, to
Dönmek Revolve, to
Dönmek Spin, to
Dönüş Return
Dönüşüm Transformation
Dört kat Quadruple
Dört tekerlekli Four-wheel
Dövme Wrought iron
Dövülebilir Malleable
Dümenle idare etmek Steer, to
Düz Plain
Düz Straight
Düz uçuş Cruise
Düzeltici Corrective
Düzeltme Amendment
Düzeltme Rectification
Düzeltme Revision
Düzeltmek Correct, to
Düzeltmek Level, to
Düzeltmek Revise, to
Düzeltmek Smooth, to
Düzenlemek Arrange, to
Düzenlemek Clear up, to
Düzenlemek Organize, to
Düzenli Regular
Düzenli aralıklarla At regular intervals
Düzenli aralıklarla Periodically
Düzensiz Irregular
Düzensizlik Disturbance
Düzgün Smooth
Düzgün olmayan Uneven
Düzletme Smoothing
Düğme Button
Düğüm Node
Düşme Drop
Düşmek Drop, to
Düşmek Fall, to
Düşük Low
Düşük hız Underspeed
Düşük voltaj Undervoltage
Düşünce Opinion
Düşüş Decrease
Dış Exterior
Dış External
Dış Outside
Dış bükey Cambered
Dış flap Outboard flap
Dış merkezli Eccentric
Dış taraf Outboard
Dışarı atmak Eject, to
Dışarı bırakmak Vent, to
Dışarı vermek (soluk) Exhale, to
Dışarıda Protruding
Dıştaki Outer
Dışında Except for
Ek Appendix
Ek olarak In addition to
Ekip Gang
Ekipman Equipment
Ekleme Addition
Ekran Screen
Ekran ızgarası Screen grid
Eksen Axis
Eksi (-) Minus
Eksik Incomplete
Eksiklik Deficiency
Eksiklik Shortage
El Hand
El feneri Flashlight
El feneri Torch
Elde etmek Get, to
Eldiven Gloves
Ele almak Handle, to
Elektrik Electricity
Elektrik bağlantısı Wiring
Elektrik devresi Electrical circuit
Elektrik donanımı Electrical harness
Elektrik gücü dağıtım çubuğu/hattı Busbar
Elektrik irtibatı Electrical bond
Elektrik prizi Receptacle
Elektrik teknisyeni Electrician
Elektrik şebekesi Electrical network
Elektriksel irtibat Bond
Elektriği iletmeyen Dielectric
Elektron ışının crt’de yatay sapması Sweep
Elemek Eliminate, to
Elemek Sift, to
Elle (manuel) kumanda Manual control
Emanet etmek Entrust, to
Emin Sure
Emin olmak Assure, to
Emin olmak Ensure, to
Emin olmak Make certain, to
Emin olmak Make sure, to
Emiş pompası Scavenge pump
Emme Suction
Emme borusu Inlet duct
Emme hattı Suction line
Emme odası Inlet chamber
Emme zamanı Intake stroke
Emmek Absorb, to
Emniyet Safetied
Emniyet ağı Safety net
Emniyet bandı Safety strap
Emniyet halkası Safety collar
Emniyet kelepçeleri Safety clips
Emniyet kemeri Safety belt
Emniyet kemeri Seat belt
Emniyet tedbirleri Safety precautions
Emniyet teli Lockwire
Emniyet teliyle bağlamak Lockwire, to
Emniyet valfi; fazla Safety valve
Emniyete almak Secure, to
Emniyete almak Wire-lock, to
Emniyetli Safe
Emniyetli Secured
Emniyetsiz Unsafe
En alt Bottom
En az At least
En az Minimal
En dıştaki Outermost
En fazla Utmost
En iyi Best
En iyi Optimum
En kötüsü Worst
En küçük miktar Minimum
En sonunda Ultimately
En yakın Next
En çok Maximum
En çok Most
En üst Top
Endüksiyon akımı Edge current
Enerji vermek Energize, to
Engel Obstacle
Engel Obstruction
Engel Snag
Engel olmak Hamper, to
Engel olmak Impede, to
Engel olmak Preclude, to
Engellemek Inhibit, to
Enine Transverse
Enjekte etmek Inject, to
Enlem Latitude
Envanter Inventory
Erime noktası Melting point
Erimek Melt, to
Eritmek Dissolve, to
Eritmek Thaw, to
Eriyip birbiriyle kaynaşmak Fuse, to
Erişim Access
Erişmek Get access, to
Erkek bağlantı elemanı Male connector
Erken Early
Ertelemek Delay, to
Ertelemek Postpone, to
Esas Actual
Esas Basic
Esas Principal
Esas bacak Base leg
Esas olarak Mainly
Eski haline getirmek Restore, to
Eskimiş Obsolete
Esnek Flexible
Esneklik Elasticity
Esneklik sınırı Yield point
Esneme Shimmy
Etiket Label
Etiket Placard
Etiket Tag
Etiketlemek Label, to
Etiketlemek Placard, to
Etiketlenmiş Tagged
Etki Impression
Etki Influence
Etkilemek Influence, to
Etkili Effective
Etkisiz Ineffective
Etkisiz Inefficient
Etkisiz hale getirmek Neutralize, to
Etrafındaki Surrounding
Etrafını sarmak Surround, to
Etrafını çevirmek Circle, to
Evet Yes
Evrensel Universal
Ezmek Squash, to
Eğer If
Eğilim Bent
Eğilim Inclination
Eğilim Tendency
Eğilme Bending
Eğim Gradient
Eğim Slope
Eğim Tilt
Eğim açısı Slope angle
Eğim ölçeri Inclinometer
Eğimli Canted
Eğimli Inclined
Eğitim Training
Eğitmek Train, to
Eğitmen Instructor
Eğlence Entertainment
Eğmek Incline, to
Eğmek Tilt, to
Eğri Crooked
Eğri Curve
Eğri Curved
Eğri büğrü Tortuous
Eğrilmek Warp, to
Eş fazlı In-phase
Eşit Equal
Eşit olarak Evenly
Eşit olmayan Unequal
Eşitlemek Equalize, to
Eşitlik Equation
Eşya Goods
Eşzamanlılık Synchronization
Fabrika Factory
Fan Blower
Fan kaportası Fan cowl
Fan kasası Fan case
Fark Difference
Fark Discrepancy
Fark Disparity
Fark edilir Sensible
Fark etmek Discern, to
Farklı Different
Farz etmek Suppose, to
Fatura Invoice
Faydalı Useful
Faydasız Useless
Faz dışı Out of phase
Fazla Excess
Fazla Redundant
Fazla geniş Oversize
Fazladan Additional
Fazlalık Surplus
Façeta Bezel
FD’nin devreye girebilmesi için gerekli şartlar FD Engage logic
Feda etmek Sacrifice, to
Yönetmelik Regulation
Filo Fleet
Filtre edilebilir Leachable
Filtre elemanı (süzgeç) Filter cartridges
Filtre tıkalı lambası Filter clogging light
Firar kenarı Trailing edge
Fitil Wick
Flanş Flange
Formatlamak Format, to
Frekans Frequency
Frekans değiştirmek (modified, modified)
Frekansmetre Frequency meter
Fren Brake
Freze makinesi Milling machine
Fırsat Occasion
Fırsat Opportunity
Fırtına Storm
Fırtına Thundersquall
Fırça Brush
Fırçalamak Brush, to
Fırçalayarak temizlemek Scrub, to
Fırçayla sürmek Brush on, to
Fırın Oven
Fışkırmak Gush out, to
Garanti Warranty
Garip Strange
Gece Night
Geceleme Overnight stay
Gecikme Delay
Gecikmeli Delayed
Gecikmiş Retarded
Gelecek Future
Gelir Income
Geliş Arrival
Gelişim Development
Geliştirmek Improve, to
Gelmek Arrive, to
Gelmek Come, to
Genel General
Genel görünüş Outlook
Genelleştirmek Generalize, to
Genellikle As a rule
Genellikle Commonly
Geniş Broad
Geniş Exhaustive
Geniş Large
Geniş Wide
Geniş çaplı boru Duct
Genişleme Expansion
Genişletmek Enlarge, to
Genişletmek Expand, to
Genişletmek Flare out, to
Genişletmek (delik) Ream, to
Genişlik Breadth
Genişlik Width
Gerekli Essential
Gerekli Necessary
Gerekli Required
Gerekli Requisite
Gereksinim Requirement
Gereksiz Unnecessary
Gerektirmek Entail, to
Gerektirmek Necessitate, to
Gerektirmek Require, to
Gerektiği gibi Correctly
Gerektiği şekilde As necessary
Gergin Tense
Gerginlik Strain
Geri almak Recover, to
Geri kazanma Recovery
Geri sarmak Rewind, to
Geri çekmek Retract, to
Geri çekmek Withdraw, to
Geribesleme Feedback
Gerilme Tension
Gerilme direnci Tensile strength
Geriye doğru Backward
Germe donanımı Turnbuckle
Germek Strain, to
Germek Stretch
Gerçek Fact
Gerçek Genuine
Gerçek Real
Gerçek Truth
Gerçekleştirmek Achieve, to
Gerçekten Indeed
Getirmek (brought Bring, to
Gevşek Flabby
Gevşek Loose
Gevşek Slack
Gevşek olarak Loosely
Gevşetmek Back off, to
Gevşetmek Loosen, to
Gevşetmek Slacken, to
Gezegen Planet
Geç Late
Geçerli Valid
Geçersiz Invalid
Geçici Provisional
Geçici Temporary
Geçici Transient
Geçici Transitory
Geçici olarak Temporarily
Geçirgen Permeable
Geçirgenlik Permeability
Geçirme Transfer
Geçit Passage
Geçiş Transition
Geçme Joggle
Geçmek Exceed, to
Geçmek Excel, to
Geçmek Go by, to
Geçmek Pass, to
Geçmek (zaman) Elapse, to
Geçmiş Past
Gibi Like
Gidermek Dress out, to
Gidip gelmek Navigate, to
Gidip getirmek Fetch, to
Girdap Eddy
Girdap Vortex
Girdi Input
Girift Intricate
Girilemez Impenetrable
Girinti Indentation
Girinti Recess
Girintili Serrated
Giriş Entering
Giriş Entrance
Giriş Entryway
Giriş Inlet
Giriş Intake
Giriş Introduction
Girme Entry
Girmek Enter, to
Gitmemek Linger, to
Giysi Clothes
Giysi Clothing
Gizlemek Conceal, to
Gri Grey
Grup Cluster
Göbek Belly
Gök gürültüsü Thunder
Gökdalgası Skywave
Gökyüzü Sky
Gölge Shadow
Gömmek Embed, to
Göndermek Send, to
Gönüllü olarak Voluntarily
Görev Duty
Görev hazırlık bilgisi information
Görme Sight
Görmek See, to
Görsel Visual
Görsel olarak Visually
Görünmek Come into view, to
Görünmek Seem, to
Görünmek Show, to
Görünmez Invisible
Görüntü Display
Görüntü Image
Görüntü View
Görüntü oranı Aspect ratio
Görüntü ünitesi Display unit
Görünür In view
Görünür Visible
Görüşmek Negotiate, to
Gösterge Gage, gauge
Göstermek Demonstrate, to
Göstermek Depict, to
Göstermek Display, to
Göstermek Indicate, to
Gövde Airframe
Gövde Body
Gövde Stem
Gövde Trunk
Göz Eye
Göz atmak Glance, to
Gözden kaybolmak Disappear, to
Göze çarpmayan Inconspicuous
Gözlemci Observer
Gözükmek Show up, to
Gücü/enerjiyi kesmek De-energize, to
Gümrük Customs
Gümüş Silver
Gümüş kaplama Silver plated
Gün ışığı Daylight
Günbatımı Sunset
Güncel Up to date
Güncelleştirmek Update, to
Gündoğumu Sunrise
Güney South
Güneş Sun
Güneşlik Cabin window shade
Güneşlik Window shade
Günlük Daily
Gürültü Loudness
Gürültü Noise
Güvence vermek Pledge, to
Güvenilir Dependable
Güvenilir Foolproofing
Güvenilir Reliable
Güvenilirlik Reliability
Güvenilirlik testi Confidence test
Güvenilmez Precarious
Güvenilmez Unreliable
Güvenilmezlik Unreliability
Güvenlik Security
Güvenmek Rely on, to
Güvenmek Trust, to
Güç Effort
Güç Power
Güç Strength
Güç azalması Performance penalty
Güç kaynağı Power supply
Güçlü Potent
Haber News
Haber vermek Inform, to
Hafif dalgalanma Ripple
Hafifletmek Ease, to
Hafifletmek Lighting, to
Hafifçe Lightly
Hafifçe vurmak Tap, to
Hafifçe yakmak Scorch, to
Hafifçe yakmak Singe, to
Hafta Week
Hafıza Memory
Hak etmek Deserve, to
Hak etmek Merit, to
Hakim olmak Prevail, to
Hakkında About
Halinde In case of
Halinde In the event of
Halka Ring
Hammadde Raw material
Hangi Which
Harcamak Spend
Hareket Action
Hareket Motion
Hareket Movement
Hareket alanı Travel range
Hareket eden Mobile
Harekete geçiren Actuating
Harekete geçirmek Activate, to
Harekete geçirmek Excite, to
Harekete geçme Activation
Harekete geçme Start
Hareketin yönünü değiştirmek için kullanılan manivela Bellcrank
Hareketli Moving
Hareketsiz Immobile
Hareketsiz Inert
Hareketsiz Still
Harf ve rakamlardan oluşan dizi Alphanumerics
Harici anten Outdoor antenna
Harici güç External power
Harita Map
Haritada uçulacak yolu gösteren hat Course line
Hariç Excluding
Hasar Damage
Hasarlı Damaged
Hassas Delicate
Hassas Sensitive
Hassasiyet Sensitivity
Hasta Ill
Hasır Mat
Hat Line
Hat bakım Line maintenance
Hata Defect
Hata Error
Hatalı Defective
Hatalı Faulty
Hatırlamak Remember, to
Hava Air
Hava Weather
Hava akımı Airflow
Hava akımı Airstream
Hava bilimi Aerology
Hava freni Air brake
Hava meydanı Aerodrome
Hava meydanı (askeri) Airfield
Hava sahası Airspace
Hava sirkülasyonu Circulation of air
Hava sürati Airspeed
Hava tahmini Forecast
Hava tahmini Weather forecast
Hava tahribatı sonucu oluşan çatlak Weather check
Hava vermek Blow, to
Hava veya suya minimum direnç gösteren şekil Streamlined
Havaalanlarındaki işaret lambaları Beacon lights
Havaalanına iniş izni bekleyen uçakların izledikleri belirli yol Holding pattern
Havacılık Aviation
Havacılık elektroniği Avionics
Havada belli bir noktada durmak Hover, to
Havalandırmak Ventilate, to
Havalandırılmış Ventilated
Havalanma (uçak) Take off
Havalı-yağlı Oleopneumatic
Havanın şartlandırılması Air conditioning
Havasını gidermek Deaerate, to
Havayolu şirketi Air carrier
Havşa açmak Counterbore, to
Havşa açmak Countersink, to
Hayali Imaginary
Hayat Life
Hayat süresi Lifetime
Hayatta kalmak Survive, to
Hazne Sump
Hazır Ready
Hazırlamak Prepare, to
Hazırlık Preparation
Hedef Aim
Hedef Target
Hedefe doğru çevirmek Aim, to
Hediye olarak Complimentary
Helezoni Helical
Hem … hem de… Both… and…
Hemen Immediately
Hemen hemen Nearly
Hemen olan Instant
Henüz Yet
Her Every
Her bir Each
Her ikisi Both
Her nasılsa Somehow
Her ne Whatever
Her ne zaman Whenever
Her zaman Always
Her zamanki Usual
Herhangi bir şeyin enli ucu veya sapı Butt
Herhangi bir şeyin modeli Mock up
Hesaba katmak Take into account, to
Hesap Calculation
Hesaplama Reckoning
Hesaplamak Calculate, to
Hesaplamak Compute, to
Hidrolik dikme Oleo strut
Hidrolik dönüş hattı Hydraulic return line
Hidrolik pompası Hydraulic pump
Hidrolik sistem servis aracı Power cart
Hidrolik sıvı kabı Container
Hisse Quota
Hissedilmez Imperceptible
Hissetme Detection
Hissetme alanı Detection range
Hissetmek Feel, to
Hissetmek Sense, to
Hizmet dışı Unserviceable
Hizmet dışı kalma Outage
Hiç Any
Hiç Nil
Hiçbir şey Naught
Hiçbir şey Nothing
Hiçbiri Neither
Hoparlör Loudspeaker
Hortum Hose
Hortum Tornado
Hoşlanmak Like, to
Huzme anteni Beam antenna
Huzme saptırmalı tüp Beam deflection tube
Hücum açısı Angle of attack
Hücum kenarı Leading edge
Hız Speed
Hız azalması Deceleration
Hız freni Speed brake
Hızla Rapidly
Hızla tekrarlanan elektronik flaş Strobe light
Hızlandırma Acceleration
Hızlandırıcı Intensifier electrode
Hızlanmayı Accelerometer
Hızlı Speedy
Ilık Lukewarm
Ilık Tepid
Inch ve feet olarak işaretlenmiş Yardstick
Islak Wet
Islak pistten dolayı aşınma Ice burn
Islatmak Drench, to
Islatmak Soak, to
Islatmak Wet, to
Islık çalmak Whistle, to
Israr etmek Insist, to
Isı kaybı Heat dissipation
Isınma Warm up
Isıtmak Heat, to
Isıtmak Warm, to
Isıtıcı Heater
Işık hızı Speed of light
Işık veren Luminary
Işıklı Optic warning
Işıklı yazı Legend
Işın Ray
Işın yayan Radiant
Işın yaymak Radiate, to
İbre Pointer
İcat Invention
İcat etmek Invent, to
İdare etmek Manipulate, to
İfade Statement
İhmal etmek Neglect, to
İhraç etmek Export, to
İhtimal Chance
İhtiyacı olmak Need, to
İkaz (iş ve malzeme için) Caution
İkaz (kullanıcı kişiler için) Warning
İkaz kornası Warning horn
İken Whereas
İki durumlu Flip flop
İki eksenli Biaxial
İki kez Twice
İki nokta arasında sefer yapan otobüs Shuttle bus
İki pilot koltuğu arasındaki panel Pedestal
İki ucu birbirine ekleme Splice
İki şeyden sonuncusu Latter
İkili Binary
İkincil Secondary
İkincil (yan) iş Subtask
İkisinden biri Either
İklim Climate
İkmal Servicing
İkmal bağlantısı Fill connection
İkmal valfi Fill valve
İlave Supplement
İlave etmek Add, to
İlave etmek Supplement, to
İle With
İle donanmış Equipped with
İleri Advanced
İleri geri hareket Reciprocating motion
İleri geri hareket etmek Move in and out, to
İlerleme Improvement
İlerleme Progress
İlerlemek Advance, to
İlerletmek Promote, to
İlerleyen Progressive
İletişim kurmak Communicate, to
İletken Conductive
İletken madde Conductor
İletkenlik Conductivity
İletme Transmission
İlgi Relation
İlgili Associated
İlgili Corresponding
İlgili Related
İlgili Relevant
İlgili olarak Concerning
İlgili olarak In concern with
İlgili prosedürler procedures
İlgisiz Indifferent
İlgisizlik Indifference
İlişkin Relative
İliştirmek Tack, to
İlk First
İlk Initial
İlk Preliminary
İlkyardım First aid
İmal etmek Fabricate, to
İmza Signature
İmzalamak Sign, to
İnce Slim
İnce Thin
İnce Wafer
İnce ayar yapmak Trim, to
İnce ses Squawk
İnce tabaka Flake
İncelemek Examine, to
İncelemek View, to
İndikasyon Indication
İndikatör Indicator
İndirmek Deflate, to
İndükleme Induction
İndükleme akımı Induction current
İndüksiyon bobini Induction coil
İngiliz anahtarı Wrench
İnhibitör Inhibitor
İnik Deflated
İnik lastik Deflated tyre/tire
İniş Landing
İniş rulesi Landing roll
İniş serbest Cleared to land
İniş takımlarını kullanmayarak Belly landing
İniş takımı Landing gear
İniş takımı Undercarriage
İniş takımı bölümü Landing gear bay
İniş takımı hidrolik sistemi Gear hydraulic system
İniş takımı tekerleği Landing gear wheel
İniş takımı yuvası Landing gear well
İnsan gücü Man power
İnsanlar People
İntegralleyici devre Integrating circuit
İntermodülasyon Intermodulation
İnverter Inverter
İp Rope
İptal etmek Blank out, to
İptal etmek Cancel, to
İptal etmek Deselect, to
İptal etmek Overrule, to
İri parça Chunk
İri parçalar halinde kopm Chunking
İrtibat Contact
İsabet Incidence
İsim Name
İsim vermek Name, to
İskele Scaffolding
İstasyona yaklaşmak (uçuş) In-bound
İstasyondan uzaklaşmak (uçuş) Outbound
İstatik Statistics
İstek Demand
İstek Request
İstemek Demand, to
İstemek Desire, to
İstemek Request, to
İstemek Want, to
İstenen Desired
İstenilir Desirable
İstenmeyen Unwanted
İsteğe bağlı Optional
İstisna Exception
İtaat etmek Obey, to
İtici Propulsive
İtici güç Propulsion
İtiraz Objection
İtiraz etmek Object, to
İtme kuvveti Thrust
İtmek Boost, to
İtmek Propel, to
İtmek Push, to
İtmek Repel, to
İvmelenmek Accelerate, to
İyi Good
İyi durumda In good condition
İyice incelemek Scrutinize, to
İyonlara ayırmak Ionize, to
İyonosfer Ionosphere
İyot Iodine
İyotlamak Iodize, to
İz Track
İzin verilebilir Permissible
İzin verilmiş Permitted
İzin vermek Authorization to
İzin vermek Let, to
İzin vermek Permit, to
İzlemek Monitor, to
İzlemek Track, to
İzlemek Watch, to
İç Interior
İç hat uçuş Domestic flight
İç tabakanın (katın) izolasyonu Interlayer insulation
İç taraf Inboard
İçbükey Concave
İçecek Beverage
İçeri sızmak Infiltrate, to
İçerideki Inner
İçerik Content
İçermek Contain, to
İçilebilir Potable
İçin için yanmak Smoulder, to
İçinde Within
İçindekiler Table of contents
İçinden çıkılmaz biçimde Inextricably
İçine Into
İçine alan Inclusive
İçine batırmak Immerse, to
İçine dökme ya da akıtma Infusion
İçine girmek Penetrate, to
İçine karışmak Merge, to
İçine koymak Put into, to
İçine çekmek Ingest, to
İçmek Drink, to
İş Task
İş Work
İş vermek Employ, to
İşaret Badge
İşaret Mark
İşaret etmek Point, to
İşaretlemek Mark, to
İşbirliği Cooperation
İşitilebilir Audible
İşlem Operation
İşlem sırası Procedure
İşleme Performance
İşlemeyen Inoperative
İşlev Function
İşveren Employer
Jaka almak Jack up, to
Jaka almak Jacking
Jant kapağı Hubcup
Kaba Coarse
Kabaca tamir etmek Tinker, to
Kabalık Roughness
Kabarma Blistering
Kabartı Blister
Kabarıp dökülme Spalling
Kabin Cabin
Kabin amiri Purser
Kabin memuru Cabin attendant
Kablo Cable
Kabuk Shell
Kabul edilebilir Acceptable
Kabul edilebilir Allowable
Kabul etmek Accept, to
Kabul etmek Admit, to
Kabul etmek Adopt, to
Kabul etmemek Exclude, to
Kabuğunu soymak Peel, to
Kademeli olarak Gradually
Kadmiyum kaplama Cadmium plated
Kafes Cage
Kafes Lattice
Kalas döşemek Plank, to
Kaldırmak Lift, to
Kaldırmak Raise, to
Kaldırım Sidewalk
Kalibrasyon Calibration
Kalite Quality
Kalkan Shield
Kalkış Departure
Kalkıştan önce uçuştan vazgeçme Aborted take off
Kalmak Remain, to
Kalmak Stay, to
Kalori Calorie
Kalıba dökmek Mould, to
Kalıcı Perpetual
Kalın Thick
Kalın karton Cardboard
Kalınlık Thickness
Kalıntı Residue
Kalıntı Trace
Kalıp Template
Kam Cam
Kamış Straw
Kanadın bir ucundan diğer ucuna Spanwise
Kanal Channel
Kanamak Bleed (off ), to
Kanat Vane
Kanat Wing
Kanat kademelenmesi Stagger
Kanatçık Winglet
Kanca Hook
Kanun Law
Kanıt Evidence
Kanıtlamak Prove, to
Kapak Cap
Kapak Lid
Kapak ile kapatmak Blank, to
Kapalı Closed
Kapalı Off
Kapalı Stowed
Kapalı yere sığınmak Snug, to
Kapamak Turn off, to
Kapanma Closure
Kapanmak (shut, shut)
Kapasite Capability
Kapasite Capacity
Kapatmak Close up, to
Kapatmak Close, to
Kapatmak Collapse, to
Kapatılmış Smother type
Kapağını veya örtüsünü açmak Uncover, to
Kaplama Cover
Kaplama Fairing
Kaplama (boya Coating
Kaplamak Coat, to
Kaplanan kısmın pul pul dökülmesi Tread flaking
Kaplanan kısım Tread
Kapsamak Comprise, to
Kapsamak Enclose, to
Kaptan Captain
Kapı Door
Kapı Gate
Kapı mandalı Door latch
Kar Snow
Kara kutu Flight data recorder
Karanlık Dark
Karanlık Darkness
Karar Decision
Karar vermek Decide, to
Kararlaştırılmamış Pending
Karartmak Overcast, to
Karbonlanmak Carburize, to
Kare Square
Karekök Square root
Kargo uçağı Freighter
Karkas kat Carcass ply
Karmaşık Complex
Karmaşık Complicated
Kart Card
Karışmak Interfere, to
Karıştırmak Blend, to
Karıştırmak Confuse, to
Karıştırmak Involve, to
Karıştırmak Mingle, to
Karıştırmak Scramble, to
Karıştırmak Stir, to
Karışık Inextricable
Karışık Mixed
Karışım Mixture
Karışımı oluşturan madde Ingredient
Karşı Opponent
Karşı koymak Counteract, to
Karşı koymak Oppose, to
Karşılamak Meet
Karşılaşmak Encounter, to
Karşılaştırma Comparison
Karşılaştırmak Align, to
Karşılaştırmak Compare, to
Karşılıklı Interrelated
Karşılıklı Mutual
Karşılıklı Reciprocal
Karşılıklı hareket etmek Reciprocate, to
Karşıt yönde hareket eden aynı frekanstaki iki dalganın sonucu olarak bir anten veya transmisyon hattında oluşan hareketsiz dalgalar Standing waves
Kasa Casing
Kask Helmet
Kasırga Hurricane
Kasıtlı Intentional
Kasıtsız Unintentional
Kasıtsız olarak Inadvertently
Kat Ply
Kat ayrılması Ply separation
Kategori Category
Katkıda bulunmak Contribute, to
Katlamak Fold, to
Katlamak Lap, to
Katlanan koltuk Folding type seat
Katı Solid
Katı Substantial
Katılaşmak Sinter, to
Katılaştırmak Solidified
Katılmak Participate, to
Kavrama Coupling
Kavrama Insight
Kavrama pimi Bayonet pin
Kavramak Clutch, to
Kayan Sliding
Kaybetmek Lose, to
Kaydetmek Note, to
Kaydetmek Record, to
Kaydetmek Register, to
Kaygan Slippery
Kayma Slide
Kaymadan dolayı aşınma Skid burn
Kaymak Slide, to
Kaymak Slip, to
Kaymayı önleyen Anti-skid
Kaynak Resource
Kaynak Source
Kaynak Welding
Kaynak yapmak Weld, to
Kaynaksız Seamless
Kaynaşma Fusion
Kayıp Loss
Kayıp Missing
Kayıt Record
Kayıt Registration
Kayıtsız Negligent
Kayış Belt
Kayış Strap
Kayışlı konveyör Belt conveyor
Kaza Accident
Kazanma Acquisition
Kazanmak Acquire, to
Kazanmak Gain, to
Kazanılmış Acquired
Kazara Accidental
Kaçmak Escape, to
Kaçınılmaz Inevitable
Kağıt Paper
Kelepçe Clamp
Kelepçe Shackle
Kelepçe halkası Clamping ring
Kenar Edge
Kenar Rim
Kenar Side
Kenar Skirt
Kenar bölge Fringe area
Kenar kalınlığı Edge thickness
Kenarda olan Marginal
Kendi ağırlığıyla boşaltma Gravity draining
Kendi ağırlığıyla ikmal Gravity filling
Kendinden yapışan Self-adhesive
Kendini tutmak Refrain, to
Kep ile kapatmak Cap, to
Kerpeten Pliers
Kertik Notch
Kertikli Jagged
Kesin Definite
Kesin Precise
Kesin olmayan Questionable
Kesin olmayan Uncertain
Kesinlik Accuracy
Kesinlik Precision
Kesinlikle Precisely
Kesişme Intersection
Kesişmek Intersect, to
Keski Chisel
Keskin Acrid
Keskin Sharp
Keskinlik Sharpness
Kesme Shutoff
Kesme kapama valfi Shut off valve
Kesmek Chop, to
Kesmek Curtail, to
Kesmek Cut, to
Kesmek Discontinue, to
Kesmek Interrupt, to
Kesmek Sever, to
Kesmek Shear, to
Kesmek Shut off, to
Keten Linen
Keşfetmek Discover, to
Keşfetmek Explore, to
Kibar Gentle
Kilidini açmak Unlock, to
Kilit mekanizması Uplock assembly
Kilitleme aygıtı Locking device
Kilitlemek Lock, to
Kilitli Locked
Kilitsiz Unlocked
Kim Who
Kim olursa Whoever
Kimyasal Chemical
Kir Dirt
Kiralamak Charter, to
Kiriş Beam
Kiriş Chord
Kiriş Stringer
Kirlenme Contamination
Kirletmek Contaminate, to
Kirletmek Soil, to
Kirletmek Stain, to
Kirli Contaminated
Kirli Fouled
Kirlilik Impurity
Kirliliğe sebep olan madde Contaminan
Kişi Person
Klasik Conventional
Klavye Keyboard
Klorlu su Chlorinated water
Klorunu gidermek Dechlorinate, to
Klorür Chloride
Koaksiyel kablo Coaxial cable
Kocaman Tremendous
Kod çözücü Decoder
Koklamak Sniff, to
Kokmak Smell, to
Koku Odor, odour
Kol Arm
Kol Handle
Kolay Easy
Kolay bükülen çok ince sivri uç Feather edge
Kolayca Easily
Kolayca Readily
Kolaylaştırmak Facilitate, to
Kolon Column
Koltuk Seat
Koltuk (gövde altı) kaportası Belly fairing
Kombinasyon Combination
Kombine Combined
Komut Command
Konaklama bakımı Overnight check
Kondensör Condenser
Konektör Connector
Koni Cone
Konik Tapered
Konsantre Concentrated
Konteyner Container
Kontrol Check
Kontrol altında tutmak Police, to
Kontrol dışı Uncontrolled
Kontrol eden kişi Inspector
Kontrol etmek Check, to
Kontrol listesi Check list
Konu Subject
Konum Attitude
Konum Situation
Konumuna getirmek Position, to
Konuşmak Speak, to
Konuşmak Talk, to
Konveyör Conveyor
Kopmak Snap, to
Kopya etmek Transcribe, to
Koridor Aisle
Korkmak Fear, to
Korozyona uğramış Corroded
Koruma Protection
Korumak Guard, to
Korumak Preserve, to
Korumak Protect, to
Korumalı kablo Shielded cable
Koruyucu Protective
Koruyucu gözlük Goggles
Koruyucu krem Barrier cream
Koruyucusuz Unshielded
Kovan Sleeve
Koymak Offer up, to
Koymak Put, to
Krank mili Crankshaft
Kritik Critical
Krom Chrome
Krom kaplama Chrome plating
Kubbe Dome
Kulak Ear
Kulak tıkacı Ear plug
Kullanan User
Kullanma Use
Kullanmak Exert, to
Kullanmak Utilize, to
Kullanılabilir Serviceable
Kullanılamaz Unusable
Kullanılmamış Unused
Kullanılmış Used
Kullanış Usage
Kullanışlı Handy
Kumada etmek kontrol altında tutmak Control, to
Kumanda etmek Command, to
Kumanda lövyesi Control column
Kumanda volanı Control wheel
Kumanda yüzeyi Control surface
Kumandaların oynaklığı Backlash of controls
Kural Rule
Kurmak Found, to
Kurs Course
Kurt dişli Serrated plate
Kurtarmak Rescue, to
Kurtarmak Save, to
Kuru Cold start
Kuru Dried
Kuru Dry
Kuru (yakıtsız) start Dry motor
Kurulamak Blot, to
Kurutmak Dry, to
Kurutmak Sear, to
Kusur Flaw
Kusurlu Imperfect
Kusursuz Perfect
Kutu Case
Kutup Pole
Kuvvetlendirmek Reinforce, to
Kuvvetli Strong
Kuvvetli Sturdy
Kuvvetli Vigorous
Kuvvetli rüzgar High winds
Kuyruk Tail
Kuyruk konisi Tail cone
Kuyruk takımı Empennage
Kuytu Snug
Kuzey North
Kuşak Generation
Kuşatmak Encircle, to
Köprü Bridge
Köpük Foam
Kör Blunt
Kör Blunted
Kör başlık Blind cap
Kör tapa Blind plug
Kötü Bad
Kötüleşmek Deteriorate
Kötüleştirmek Aggravate, to
Köşe Corner
Kül tablası Ashtray
Külçe Ingot
Küre Globe
Kürek Shovel
Küresel Spherical
Küçücük Tiny
Küçük Small
Küçük parça Fraction
Küçük parçalar halinde yontulma Chipping
Küçük vinç Crab
Küçülmek Shrink, to
Kılıf Sheath
Kımıldamayan Immovable
Kırağı Rime
Kırlangıç kuyruğu Dovetail
Kırmak Shatter, to
Kırılabilir eşya Fragile
Kırılma Rupture
Kırılıp ayrılmak Break off, to
Kısa Brief
Kısa Short
Kısa bir süre için Momentarily
Kısa dalga Short wave
Kısa devre Short circuit
Kısa kalkış ve iniş and Landing)
Kısaltma Abbreviation
Kısaltmak Abbreviate, to
Kısaltmak Shorten, to
Kıskı Wedge
Kısmen Partially
Kısmen Partly
Kısmi Partial
Kısım Part
Kısım Portion
Kısıtlamak Limit, to
Kıvrım Crimp
Kıvılcım Spark
Kıvırmak Bend, to
Kızmak Glow, to
Kızıl ışık Glow
Lamba Light
Lamba teli Filament
Lastik Tire, tyre
Lastik Tyre
Latik kauçuk Rubber
Lavabo Basin
Lavabo Sink
Lehim Solder
Lehimleme Soldering
Lehimlemek Solder, to
Leke Stain
Lekesiz Immaculate
Levha Plate
Levye Lever
Liman Harbour
Lineer Linear
Listesini yapmak List, to
Lup Loop
Macun Dope
Madde Substance
Maden cevheri Ore
Mafsal ile birleştirmek Articulate to
Mafsallı Articulate
Makas Scissors
Makbuz Voucher
Maksimum güç Peak power
Maksimuma çıkarmak Maximize, to
Makul Reasonable
Malzeme Material
Mandal kilidi Latch
Mandallamak Latch, to
Manevra Manoeuver
Manevra yapmak Manoeuver, to
Manika Individual air outlet
Mantık Logic
Mantıklı Logical
Manyetik alan Domain
Manyetik bant Magnetic tape
Manyetik direnç Reluctance
Manyetik kutup Magnetic pole
Manyetolu ateşleme Magneto ignition
Masraf Expense
Masum Innocent
Matkap ucu Bit
Matkapla delmek Drill, to
Maşa Tongs
Mecburi Non-mandatory
Mekanik Mechanic
Mekanik hareketi elektrik enerjisine Transducer
Mekik Shuttle
Mekik valf Shuttle valve
Melez Hybrid
Memur Officer
Mengene Vise
Menteşe Hinge
Menteşeli Hinged
Merdiven Airstair
Merdiven Ladder
Merdiven Stair
merhaba Hello
Meridyen Meridian
Merkez Center
Merkez hattı Centerline
Merkez kuşaklı lastik Center-rib tire
Merkez oluklu lastik Center-groove tire
Merkez yakıt tankı Center fuel tank
Merkezi Central
Merkezlemek Center, to
Mermer Marble
Mesafe uzaklık Distance
Mesaj kısmı/bölümü Message slot
Meslek Occupation
Meslek Profession
Metal levha Sheet metal
Metal yorulması Fatigue
Metal yüzeyindeki küçük delik Pore
Metalik Metallic
Metalik olmayan Nonmetallic
Mevcut Available
Mevcut Present
Mevcut durumu muhafaza etmek Maintain, to
Meydana gelmek Occupy, to
Meydana getirmek Compose, to
Meydana getirmek Constitute, to
Meydana getirmek Produce, to
Meyil Slant
Meyilli olarak Slantwise
Meyilli olmak Slope, to
Meyilli olmak Tend, to
Meşgul Busy
Meşgul Occupied
Mide bulandırıcı Objectionable
Mikrodalga Microwave
Mikrofon Microphone
Miktar Amount
Miktar Quantity
Mil Spindle
Mil etrafında dönmek Swivel, to
Mil üzerinde dönmek Pivot, to
Moment Momentum
Montaj Assembly
Monte etmek Mount, to
Mors alfabesi Morse code
Motor Engine
Motor kaportası Cowling
Motor kaportası Engine nacelle
Muadil Equivalent
Muamele Transaction
Muamele Treatment
Muayene Examination
Muhabere Communication
Muhafazalı taraf Lee
Musluk Faucet
Musluk valfi Cock
Muson Monsoon
Mutlaka Absolutely
Müdahale Interference
Mühendis Engineer
Mükemmel Excellent
Mümkün kılmak Enable, to
Mürekkep Ink
Mürettebat Crewmember
Müşahit Third occupant
Müşteri Customer
Mıknatıs Magnet
Mıknatıslamak Magnetize, to
Nakletmek Relay, to
Ne zaman When
Neden Reason
Neden olmak Cause, to
Nefes Breath
Nefes almak Inhale, to
Nem Damp
Nem Moisture
Nemli Humid
Nerede Where
Nesne Article
Nesne Object
Neticede Eventually
Ne…ne de Neither … nor
Nipel Nipple
Niçin Why
Nokta Dot
Nokta Point
Normal olarak Normally
Not Annotation
Not Note
Nötr Neutral
Objektif Objective
Obtüratör Shutter
Oda Room
Odaklamak Focus, to
Ohmmetre Ohmmeter
Ok Arrow
Okuma lambası Reading light
Okunaklı Legible
Okunaklı Readable
Okunmaz Illegible
Olanaksız Impossible
Olası Likely
Olası Possible
Olası Probable
Olasılık Possibility
Olasılık Probability
Olay Event
Olay Incident
Olay Occurrence
Olağandışı Unusual
Oldukça Fairly
Oldukça Quite
Oldukça büyük Sizeable, sizable
Olgunlaşmamış Immature
Olmak Happen, to
Olmayış Lack
Oluk Chamfer
Oluk Corrugation
Oluk Flute
Oluk Groove
Oluk açmak Chase, to
Oluk rendesi Fillister
Oluk çatlaması Groove cracking
Oluklu Corrugated
Olumlu Favorable, favourable
Olup olmadığını Whether
Oluv açmak Chamfer, to
Oluşturmak Form, to
Oluşturmak Make up, to
Oluşum Formation
Omuz Shoulder
Onaltılı Hexadecimal
Onarmak Mend, to
Onay Confirmation
Onaylamak Acknowledge, to
Onaylamak Approve, to
Onaylamak Certify, to
Onaylanmış Approved
Onaylı Certified
Onbeş gün Fortnight
Ondalık Decimal
Ondalıklı gösterim biçimi Floating point format
Ons Ounce
Onunla Thereby
Optikle ilgili Optical
Orada There
Oran Rate
Oran Ratio
Orantı Proportion
Orantılı Proportional
Orantılı olarak In proportion to
Orta Intermediate
Orta Mean
Orta Middle
Orta astarı koymak Interline, to
Orta menzilli Medium range
Ortadan kaldırmak Iron out, to
Ortadan kaybolmak Fade away, to
Ortalama Average
Ortalama değer Mean value
Ortam basıncı Ambient Ambient pressure
Ortam sıcaklığı temperature
Ortaya çıkarmak Pose, to
Ortaya çıkmak Appear, to
Ortaya çıkmak Emerge, to
Otomatik sistemi mekanik (overrode Override, to
Otorite Authority
Ovalamak Rub, to
Ovalamak Scour, to
Ovuşturmak Chafe, to
Oy vermek Vote, to
Oymak Engrave, to
Pahalı Expensive
Paket Package
Paketlemek Pack, to
Palet kilidi Pallet lock
Pamuk Cotton
Paragraf Paragraph
Paralel bağlamak Shunt, to
Paralel beslenme Parallel feed
Paralel devre Shunt circuit
Parametre Parameter
Parazit Stray
Parazit sürüklenme Parasite drag
Paraşüt Parachute
Park yeri Stand
Parlak Bright
Parlak Glossy
Parlak Luminous
Parlak Sleek
Parlak Vivid color
Parlaklık Brightness
Parlaklık Brilliance
Parlamak Shine, to
Parmak Finger
Parça Fragment
Parça Lump
Parça Piece
Parça Scrap
Parça Segment
Parçacık Particle
Parçalamak Scrap, to
Parçalamak Smash, to
Parçalara Disassembly
Pas Rust
Pasaport Passport
Pasifleştirmek Passivate, to
Paslandırıcı Corrosive
Paslanmaz Stainless
Paslanmaz çelik Stainless steel
Paslanmaz çeliğe benzer Inconel
Patlama Detonation
Patlama Explosion
Patlamak Detonate, to
Patlamak Explode, to
Patlayıcı Explosive
Payanda Spur
Paylaşmak Share, to
Pelte Jelly
Pencere Window
Pense Nippers
Perde Curtain
Personel Personnel
Personel Staff
Pervane Propeller
Perçinlemek Rivet, to
Perçinli Riveted
Pilot müdahalesi Pilot action
Pim Pin
Pis Dirty
Pis Filthy
Pist Runway
Mevcut Available
Plan Layout
Plan Plot
Planlı Planned
Pnömatik Pneumatic
Polarizasyon akımı Polar current
Pompa Pump
Pompa pistonu Plunger
Pompalamak Pump, to
Portatif merdiven Stepladder
Postalamak Mail, to
Potansiyel Potential
Pozisyon Position
Pozitif Positive
Pratik Practical
Prensip Principle
Priz Socket
Problem Trouble
Program yapmak Schedule, to
Programlanan Scheduled
Projektör Spotlight
Pul Washer
Pul pul dökülme Flaking
Pul pul olmuş Flaked
Pus Mist
Pusula Compass
Pürüzlü Rough
Püskürtmek Spray, to
Püskürtmeli sertleştirme Shotpeening
Radar beacon Racon
Radarla yaklaşma kontrolü control
Radyo ile yayınlamak Broadcast, to
Radyoaktif Radioactive
Raf Rack
Raf Shelf
Raf gibi düz çıkıntı Ledge
Rahat Comfortable
Rahatsız Uncomfortable
Rahatsız etmek Disturb, to
Rahatsızlık Inconvenience
Rakam Digit
Rampa Ramp
Rapor Report
Rapor etmek Report, to
Raspa Scraper
Rastgele Haphazard
Rastgele Random
Razı olmak Submit, to
Rağmen Although
Reddetmek Refuse, to
Reddetmek Reject, to
Referans Reference
Referans değer Reference value
Regülatör Governor
Renk Color, colour
Renkli tebeşir Crayon
Resim Picture
Resimle göstermek Illustrate, to
Resmi Formal
Resmi hizmet Official duty
Risk Risk
Rota Route
Rotadan sapmak Sheer, to
Rotasyon Rotation
Rutin olarak Routinely
Rutubet Humidity
Röle Relay
Rüzgar Wind
Rüzgar altı Lee side
Rüzgara karşı Upwind
Rüzgaraltı Down wind
Rüzgarlı Windily
Saat Hour
Saat yönünde Clockwise
Saatin ters yönünde Anti-clock wise
Saatin ters yönünde Counterclockwise
Saatte Per hour
Sabah Morning
Sabit Constant
Sabit Fixed
Sabit Stable
Sabit Steady
Sabit eşya Fixtures
Sabit hale getirmek (gelmek) Stabilize, to
Sabun Soap
Sabırsız Impatient
Sadece Merely
Sadece Simply
Saf Pure
Safha Stage
Sahip olmak Own, to
Sahip olmak Possess, to
Sahte Spurious
Sakin Tranquil
Saklamak Hide, to
Saklamak Store, to
Saldırmak Attack, to
Sallama Agitation
Sallama Swing
Sallamak Agitate, to
Sallamak Rock, to
Sallamak Shake, to
Sallanmak Wobble, to
Salınım Oscillation
Salınım yapmak Oscillate, to
Santrifüj Centrifugal
Saplama Dowel pin
Saplama Stud
Sapma Deflection
Sapma Deviation
Sapma oranı Deviation ratio
Sapmak Deviate, to
Saptırmak Deflect, to
Sarf madde Consumable material
Sarkaç Pendulum
Sarmak Envelop, to
Sarmak Wrap, to
Sarsmak Jar, to
Sarsmak Jolt, to
Sarı Yellow
Sarılmış bir şeyi çözmek Unwind, to
Satıcı firma Vendor
Satın almak Purchase, to
Sayaç Counter
Saydam Transparent
Sayfa Page
Saymak Count, to
Saymak Number, to
Saymak Presume, to
Sayı Number
Sayılır Considered
Sayım yapmak Tally, to
Sayısal Numeric
Sayısal Numerical
Sayısız Innumerable
Saçmak Scatter, to
Sağ taraf Right hand side
Sağlam Robust
Sağlam Stout
Sağlamak Accommodate, to
Sağlamak Obtain, to
Sağlamak Provide, to
Sağlamak Supply, to
Sebep Cause
Sebep olmak Incur, to
Sefer Navigation
Sehpa Trestle
Sekizli Octal
Sektör Sector
Sel basmak Flood, to
Selektör Selector
Senkronize etmek Synchronize, to
Sensör Sensor
Serbest bırakmak Release, to
Seri Series
Seri bağlantı Series connection
Seri devre Series circuit
Seri numarası Serial number
Seri oluşturan Sequential
Serpmek Sprinkle, to
Sert Harsh
Sert Rigid
Sert Stiff
Sert Strict
Sert Stringent
Sert Tough
Sert Violent
Sert rüzgar sağanağı Blast
Sertifika Certificate
Sertleştirici Stiffener
Sertleştirmek Harden, to
Sertlik Starch
Servis bülteni Service bulletin
Servis ölçümleri Measurements
Servo Servo
Ses Sound
Ses Voice
Ses dalgaları Sound waves
Ses hızı Speed of sound
Ses şiddetini ölçme birimi Decibel
Sesle ilgili Sonic
Sesli ikaz Aural warning
Sessiz Mute
Sessiz Noise (no)
Sessiz Quiet
Sessiz Silent
Sessizlik Silence
Sesten hızla Supersonic
Seviye Level
Seviyelendirme Scaling
Sevk etmek Dispatch, to
Sevk etmek Motivate, to
Seyahat Voyage
Seyrek Infrequent
Seçilmiş Selected
Seçim Choice
Seçim Selection
Seçip almak Pick, to
Seçmek Select, to
Seçmek (chose Choose, to
Sicil Register
Sigara içmeyen Nonsmoker
Sigorta Circuit breaker
Sigorta Fuse
Sigorta etmek Insure, to
Silecek Wiper
Silindir Cylinder
Silindir Roller
Silip temizlemek Wipe up, to
Silis Silica
Silkmek Shake out, to
Silmek Delete, to
Silmek Erase, to
Simetrik Symmetric
Simge Symbol
Sinyal Pulse
Sinyal Signal
Sinyali çoğaltma Multiplexing
Sirke Vinegar
Sis Fog
Sisli Foggy
Sistem girişi Upstream
Sistem çıkışı Downstream
Sivri uç Jag
Sivri uçlu yazma ve işaretleme aleti Stylus
Soba Stove
Sokmak Insert, to
Sokmak Tuck, to
Sol Left
Sol Left hand side
Solak Left handed
Solenoit Solenoid
Solgun Pale
Solma Discoloration
Solmak Fade, to
Solumak Breathe, to
Solunum Respiration
Solüsyon Solution
Somun anahtarı Spanner
Son Last
Son günlerde Recently
Sonar Sonar
Sonra After
Sonra Later
Sonra Then
Sonra gelen Subsequent
Sonsuz Endless
Sonsuz Infinite
Sonsuzluk Infinity
Sonunda Finally
Sonuç Conclusion
Sonuç Consequence
Sonuç Effect
Sonuç Result
Sopa Stick
Sorguya çekmek Interrogate, to
Sormak Inquire, to
Sorumlu Liable
Sorumlu Responsible
Sorumluluk Liability
Sorumluluk Responsibility
Soruşturma Inquiry
Soyulmuş kuşak Peeled rib
Soğuk Chilly
Soğuk Cold
Soğuk Cool
Soğumak Chill, to
Soğutmak Cool, to
Soğutucu Cooler
Spatula Spatula
Spatül Scoop
Spoyler Spoiler
Standartlaştırmak Standardize, to
Statik Static
Stator Stator
Stok Stock
Su tesisatçısı Plumber
Su tesisatı Plumbing
Su ya da hava geçirmez Impervious
Sualtı Underwater
Sulu Slush
Susturmak Silence, to
Susturmak Squelch, to
Susturucu Muffler
Susturucu Silencer
Switch Knob
Sökme Removal
Sökmek Demount, to
Sökmek Disassemble
Sökmek Dismantle, to
Sökmek Extract, to
Sökülebilir Removable
Söndürmek Extinguish, to
Söndürmek Quench, to
Söylemek Mention, to
Sözlü Oral test
Sözlü Verbal
Sünger Sponge
Süpürmek Scavenge, to
Sürat Velocity
Süratli Fast
Süre Duration
Sürekli Continuous
Sürekli Permanent
Sürekli olarak Continuously
Süreksizlik Discontinuity
Süresince During
Süreç Process
Sürmek Drive, to
Sürmek Smear, to
Sürtünme Friction
Sürüklemek Trail, to
Sürüyerek aşındırmak Scuff, to
Süspansiyon Suspension
Süzgeç Strainer
Süzmek Filter, to
Süzmek Leach, to
Süzmek Percolate, to
Süzülme Glide
Süzülmek Soar, to
Süzülüş açısı Glide slope
Sıcak Hot
Sıcak Warm
Sıcaklık Temperature
Sıcaklık göstergesi indicator
Sıcaklığa ait Thermal
Sıfır Zero
Sık sık Frequently
Sıkmak Clench, to
Sıkmak Extrude, to
Sıkmak Squeeze, to
Sıkmak Tighten, to
Sıkı Taut
Sıkı Tight
Sıkıca Firmly
Sıkıştırma Compression
Sıkıştırma somunu Jam nut
Sıkıştırmak Compress, to
Sıkıştırmak Jam, to
Sıkıştırmak Pinch, to
Sıkıştırılmış/tazyikli hava Compressed air
Sımsıkı tutmak Grip, to
Sınıflandırma Classification
Sınıflandırmak Classify, to
Sınır Limit
Sınır Limitation
Sınır Margin
Sınırlama Restriction
Sınırlamak Confine, to
Sınırlamak Delimit, to
Sınırlandırmak Restrain, to
Sınırlı Limited
Sıra Rank
Sıra Row
Sıra Sequence
Sıra sayıları Ordinal numbers
Sırada In line
Sıradan Ordinary
Sıralamak Enumerate, to
Sırayla In turn
Sırayla Alternative Alternately
Sırlamak Glaze, to
Sıvı Liquid
Sıvıdan havayı alma Deaeration
Sızdırmaz Leak proof
Sızdırmazlığın sağlanması amacı ile tapa Blank off, to
Sızmak Exude, to
Sızmak Seep, to
Sızmak Weep, to
Sızmaz Watertight
Sızıntı Leak
Sızıntı Leakage
Sızıntı Seepage
Sıçramak Jump, to
Sıçramak Leap, to
Sıçramak Splash, to
T şeklinde kol T-handle
T şeklindeki bağlantı Tee fitting
Tabaka Film
Tabaka Layer
Taban Floor
Taban levhası Base plate
Tablo Chart
Tablo Table
Tahliye Evacuation
Tahmin etmek Estimate, to
Tahmin etmek Forecast, to
Tahmin etmek Guess, to
Tahriş edici Irritant
Tahsis etmek Allocate, to
Tahsis etmek Assign, to
Tahta Wood
Takip Tracking
Takip etmek Follow, to
Taklit etmek Simulate, to
Takma Installation
Takometre Tachometer
Takoz Chock
Takoz Wheel chock
Taksi Taxi
Takım Kit
Takım çantası Tool box
Talep etmek Claim, to
Talimat Instructions
Tam Absolute
Tam Complete
Tam Exact
Tam Integral
Tam Thorough
Tam dönüş Full turn
Tamamen Completely
Tamamen Entirely
Tamamen Thoroughly
Tamamen Wholly
Tamamen doldurmak Top off, to
Tamamen doldurmak Top up, to
Tamamlama Completion
Tamamlamak Accomplish, to
Tamamlamak Complete, to
Tamamlamak Implement, to
Tamamlamak Integrate, to
Tamamlanmamış Post flight
Tamamlayıcı Complementary
Tamamıyla Fully
Tamir Repair
Tamir etmek Repair, to
Tamsayı Integer
Tank Tank
Tanı Diagnosis
Tanık olmak Witness, to
Tanım Definition
Tanım Description
Tanımak Recognize, to
Tanımlama Identification
Tanımlama/kimlik halkası Identification ring
Tanımlamak Characterize, to
Tanımlamak Define, to
Tanımsız Undefined
Tanıtma kartı Identification card
Tanıtmak Identified, to
Tarafsız Impartial
Tarafsız Unbiased
Tarama Scan
Taramak Scan, to
Tarife Timetable
Tarifeli sefer Scheduled flight
Tarih Date
Tarz Manner
Tasarlamak Intend, to
Taslak Sketch
Tasnif etmek Sort, to
Tat Taste
Tavan Ceiling
Tavsiye edilen Recommended
Tavsiye edilir Advisable
Tavsiye etmek Advise, to
Tavsiye etmek Recommend, to
Tayf Spectrum
Taze Fresh
Taşma Overlap
Taşıma Carriage
Taşımak Bear, to
Taşımak Carry,to
Taşımak Convey, to
Taşımak Transfer, to
Taşımak Transport, to
Taşınabilen Portable
Taşıt Vehicle
Taşıyıcı Carrier
Tebeşir Chalk
Tehlike Danger
Tehlike Hazard
Tehlike Peril
Tehlike yaratmak Endanger, to
Tehlikeli Dangerous
Tehlikeli Hazardous
Tehlikeye sokmak Imperil, to
Tek Single
Tek Unique
Tek başına Alone
Tek delikli bağlantı One hole mounting
Tek motorlu uçak Single-engine aircaft
Tek uçlu Single ended
Tek yönlü seyahat One way
Tekdüze Monotonous
Tekerlek Wheel
Tekerlek jant yarımları Wheel halves
Tekerlek merkezi Hub
Tekerlek yatağı Wheel bearing
Tekerlek yuvası Wheel well
Tekerlekli kriko Dolly
Teklif etmek Offer, to
Teknik Technical
Teknisyen Technician
Teknoloji Technology
Tekrar Again
Tekrar doldurmak Refill, to
Tekrar doldurmak Replenish, to
Tekrar ele geçirilebilir Retrievable
Tekrar ele geçirmek Retrieve, to
Tekrar kullanılabilir Reusable
Tekrar okumak Read back, to
Tekrar sokmak Reinsert, to
Tekrar yazmak Rewrite, to
Tekrarlamalı Repetitive
Tel Wire
Telif Hakkı Copyright
Telin dolaşması Kink
Temas direnci Contact resistance
Temas eden yüzeyler Mating surfaces
Temas etmek Come into contact, to
Temel almak Base, to
Temel olarak Basically
Temiz Clean
Temiz Dustfree
Temiz Neat
Temiz hava Fresh air
Temizlemek Clean, to
Temizlemek Decontaminate, to
Temizlemek Purge, to
Temizlenmiş Clear of
Temsilci Representative
Tepesini Truncate, to
Tepki Reaction
Tercih etmek Prefer, to
Tercihen Preferably
Tercihen Rather
Tereddüt etmek Hesitate, to
Terim Term
Terminoloji Nomenclature
Ters Reverse
Ters voltaj Inverse voltage
Ters çevirmek Reverse, to
Tersine Vice versa
Tersine çevirmek Invert, to
Tesir etmek Affect, to
Teslim Delivery
Teslim etmek Deliver, to
Tespit etmek Immobilize, to
Tespit pimi Dowel
Test şekli Test pattern
Testere Saw
Tetik Detent
Tetiklemek Trigger, to
text text
Teyit etmek Confirm, to
Teyp Tape recorder
Tezgah Bench
Tezgah mengenesi Bench vice
Ticari Commercial
Tiftiksiz Lint free
Tip Type
Tipik Typical
Titiz Meticulous
Titreme Tremble
Titremek Flicker, to
Titremek Flutter
Titremek Pulsate, to
Titremek Tremble, to
Titremek Vibrate, to
Titreşim Vibration
Titreşimli Vibrating
Tizlik ayarı Treble control
Tokmak Mallet
Tolerans Tolerance
Tolerans göstermek Tolerate, to
Tomar Wad
Ton Tone
Ton (renk) Shade
Toplam Sum
Toplam Total
Toplama Retraction
Toplamak Collect, to
Toplamak Total, to
Toplanmış Collected
Toplanır Retractable
Toplayıp bir araya getirmek Compile, to
Toprak Land
Toprak Soil
Topraklama Grounding
Topraklama Static grounding
Topraklama (oturma) yüzeyi Grounding-plate
Topraklamak Ground, to
Torba Sack
Tork Torque
Torklamak Torque, to
Tornavida Screwdriver
Tortu Sediment
Toz Dust
Toz geçirmez Dustproof
Toz kapağı Dust cap
Toz koruyucu kapak Dust cover
Tutan Retainer
Tutarlı Consistent
Tutkal Glue
Tutma Seizure
Tutmak Grasp, to
Tutmak Hold, to
Tutmak Retain, to
Tutmak Withhold, to
Tutturmak Clasp, to
Tutturulmuş Fitted to
Tutulan Popular
Tutumlu olarak Sparingly
Tutuşmak Inflame, to
Tuvalet Lavatory
Tuvalet kapıları Lavatory doors
Tüketim Consumption
Tüketme Depletion
Tüketmek Consume, to
Tüketmek Deplete, to
Tüm Whole
Tüp Bottle
Tür Species
Türbülans Turbulence
Tıbbi Medical
Tık Click
Tıkalı Blocked
Tıkalı Clogged
Tıkamak Choke, to
Tıkamak Clog, to
Tıkamak Obstruct, to
Tıkanma Blockage
Tıkanma Clogging
Tıkaç koymak Wad, to
Tırmanma Climb
Tırmanmak Climb, to
Tırtıklı Knurled
Tırtıllamak Serrate, to
Ucu bucağı olmayan Immense
Ucuz Cheap
Ufak çukur veya çöküntü Dent
Ufuk Horizon
Ulaşmak Attain, to
Ulaşmak Reach, to
Ulaşılamaz Inaccessible
Ulaşım kapağı Access door
Ulaşım paneli Access panel
Ulaşım platformu Access platform
Ulusal National
Umut etmek Hope, to
Unutmak Forget, to
Uyarmak Stimulate, to
Uyarmak Warn, to
Uyarı Notice
Uyarı notu Warning notice
Uyarım Excitation
Uydu Satellite
Uygulamak Execute, to
Uygulamak Exercise, to
Uygulanabilir Effectivity
Uygulanabilir yerde Where applicable
Uygulanamaz Inapplicable
Uygulanamaz Not applicable
Uygun Applicable
Uygun Appropriate
Uygun Convenient
Uygun Proper
Uygun Suitable
Uygun görmemek Disapprove, to
Uygun olarak In accordance with
Uygunluk Convenience
Uymak Comply with, to
Uymak Conform, to
Uymak Correspond, to
Uymak Fit, to
Uymak Suit, to
Uyumsuzluk Disagreement
Uyuşmuş olan Unanimous
Uzak Distant
Uzak Far
Uzak Remote
Uzak durmak Keep away, to
Uzak durmak Keep off, to
Uzaktan kumanda Remote control
Uzatmak Elongate, to
Uzay Space
Uzağa Away
Uzlaştırmak Reconcile, to
Uzman Expert
Uzun Long
Uzun Tall
Uzun menzilli Long range
Uzun mesafe Long distance
Uzun vadeli Long term
Uzunlamasına Longitudinal
Uzunluk Length
Uzunluğuna kesmek Slit, to
Lead
Tip
Uçak Aircraft
Uçak gövdesi Fuselage
Uçağı çekmek Tow, to
Uçağın ana kumanda yüzeylerinin firar kenarlarına tutturulmuş yardımcı uçuş kumanda yüzeyi Tab
Uçağın burnunun aşağı yukarı hareketi Pitch action
Uçağın dikey stabilizer’i Fin
Uçağın etrafında dolaşarak gözle yapılan kontrol Walk-around check
Uçağın gideceği meydan yerine başka bir meydana inmesi Diverty
Uçağın gövde yapısına şekil sağlayan dış çember Frame
Uçağın havada ilerlemesine karşı havanın gösterdiği direnç Drag
Uçağın havada tutunabilme yeteneğini kaybetmesi Stall
Uçağın hücum kenarındaki hareketli kumanda yüzeyi Slat
Uçağın hızının uçulan ortamdaki ses hızına oranı Mach
Uçağın inişten sonra pistte koşturması Roll out
Uçağın inişten vazgeçip pas geçmesi Go around
Uçağın kalkışı sırasında takozların alındığı andan inişte park edip takoz konduğu ana kadar geçen zaman Block time
Uçağın kargo da dahil toplam ağırlığı Gross weight
Uçağın kendi cephesine göre sol tarafı Port side
Uçağın kuyruğunda bulunan ve burun aşağı yukarı hareketini sağlayan ana kumanda yüzeyi Elevator
Uçağın sağ tarafı Starboard side
Uçağın sağa sola dönüş hareketi Yaw action
Uçağın sağa sola dönüş hareketini kontrol eden alet Yaw damper
Uçağın sağa sola yatay düzlemdeki hareketini (ivmelenmesini) hisseden gyro Directional gyro
Uçağın sağa sola yatış hareketi Roll action
Uçağın sağa sola yatışını sağlayan uçuş kumanda yüzeyi Aileron
Uçağın sağa sola yönünü değiştirmek için kullanılan kuyruktaki uçuş kumanda yüzeyi Rudder
Uçağın ticari olmayan uçuşa gitmesi Ferry
Uçağın yarım luping yaptıktan sonra yarım tono yaparak yatay vaziyete gelerek yükseklik kazanması Immelmann turn
Uçağın yerden yüksekliğini gösteren alet Altimeter
Uçurmak Fly, to
Uçuş Flight
Uçuş bilgilerini kaydeden cihaz Recorder (DFDR)
Uçuş ekibi Crest
Uçuş esnasında duran motor Dead engine
Uçuş esnasında uçaktan eşya Jettison, to
Uçuş kompartımanı Flight deck
Uçuş kumandası Flight control
Uçuş mürettebatı Flight crew
Uçuş pateni Flight path
Uçuş sırasındaki asgari yükseklik altitude
Uçuş teçhizatı/donanımı Flight kit
Uçuş yüksekliği Flight altitude
Uçuş yüksekliği Operating altitude
Uçuşa elverişli Airworthy
Uçuşta uçağın ekseni üzerinde tam bir devir yapması Barrel roll
Uçuşta uçağın iniş ağırlığını azaltmak için tanktaki yakıtın boşaltılmasını sağlayan valf Dump valve
Uçuşta yakıtı havada boşaltma In flight fuel dumping
Uğultu Hum
Vantilasyon Ventilation
Vantilatör Extraction fan
Var olmak Exist, to
Varil Barrel
Varlık Presence
Varsayım Supposition
Varış yeri Destination
Vasıf Qualification
Vasıflı Qualified
Vasıflı Skilled
Vasıta Facilities
Vent deliği Vent hole
Vergi Tax
Verici Sender
Verici Transmitter
Verici Transmitter
Verilen Specified
Verim Efficiency
Verimli Efficient
Vermek Generate, to
Vermek Give, to
Vermek Render, to
Vermek Transmit, to
Vermek Yield, to
Versiyon Version
Veya Or
Vida Screw
Vidalamak Screw in, to
Vidalamak Screw, to
Vidanın helezoni kısmı Worm
Vidayı sökmek Unscrew, to
Vinç Crane
Vize Visa
Voltaj düşmesi Voltage drop
Voltaj yükselmesi Voltage rise
Vurma Hit
Vurma Percussion
Vurmak Hit, to
Vurmak Knock, to
Ya.. ya da Either … or
Yakalamak Catch, to
Yakalamak Snag, to
Yakalamak Trap, to
Yakalanma Capture
Yaklaşma Approach
Yaklaşmak Approach, to
Yaklaşık Approximately
Yaklaşılabilir Accessible
Yakın Close
Yakın In approach
Yakın Near
Yakın Neighbouring
Yakında Soon
Yakınlık Imminence
Yakınlık Proximity
Yakınında In proximity to
Yakıt Fuel
Yakıt Gasoline
Yakıt basıncı Fuel pressure
Yakıt boşaltmak Defuel, to
Yakıt ikmal etmek Refuel, to
Yakıtın uçaktan geri alınması Defueling
Yalıtmak Insulate, to
Yalıtım Insulation
Yama Patch
Yan ses Side tone
Yana doğru Laterally
Yana kayma Side slip
Yana kaymak Skid, to
Yana yatmak Slant, to
Yanal Lateral
Yanlış False
Yanlış Incorrect
Yanlış Mistake
Yanlış ayarlama Misalignment
Yanlış ayarlamak Misalign, to
Yanlış olarak Incorrectly
Yanlış olduğunu kanıtlamak Disprove, to
Yanlış yerde kullanmak Misuse, to
Yanlışlık Inaccuracy
Yanma Combustion
Yanma odası Combustion chamber
Yanmak Burn, to
Yanmaz Incombustible
Yansıma Reflection
Yansıtmak Reflect, to
Yanıcı Flammable
Yanıcı Ignitable
Yanıcı Inflammable
Yanık Burn
Yanılmak Err, to
Yanılmaz Infallible
Yanına Next to
Yanında Beside
Yanıp sönmek Flash, to
Yapamaz Unable
Yapay Artificial
Yapmak Carry out, to
Yapmak Construct, to
Yapmak Create, to
Yapmak Design, to
Yapmak Do, to
Yapmak Make, to
Yapmak Perform, to
Yaprak haline getirmek Laminate, to
Yapı Build
Yapı Construction
Yapı Structure
Yapılabilir Feasible
Yapılabilir Practicable
Yapılamaz Impracticable
Yapısal Structural
Yapışkan Adhesive
Yapışkan Sticky
Yapışkan (tutkal Tacky
Yapışkan ya da sulu çamur Sludge
Yapışkanlık Viscosity
Yapışmak Adhere, to
Yapışmak Stick, to
Yapıştırmak Paste, to
Yapışık Adherent
Yararlanma Injury
Yarda (0.914 metre) Yard
Yardım Aid
Yardım Backing
Yardım Help
Yardım etmek Assist, to
Yardım etmek Help, to
Yardımcı Subsidiary
Yarı Semi-
Yarı iletken Semi conductor
Yarı iletken Solid state
Yarı şeffaf Translucent
Yarık Slot
Yarıçap Radius
Yasaklamak (forbade, forbidden)
Yasaklamak Prohibit, to
Yasal Legal
Yasal Legitimate
Yasaya aykırı Illicit
Yatay Horizontal
Yatak Bearing
Yatırmak Lay, to
Yatış Bank
Yatış açısı Bank angle
Yavaş Slow
Yavaş yavaş görünmek Fade in, to
Yavaş yavaş gözden kaybolmak Fade out, to
Yavaşlamak Decelerate, to
Yavaşlamak Slow down, to
Yavaşlatmak Retard, to
Yavaşlatıcı elektrot Decelerating electrode
Yavaşça Gently
Yay Arc
Yay Spring
Yay gerilimi Spring tension
Yay yüklü Spring loaded
Yaygın Frequent
Yayma Emission
Yaymak Diffuse, to
Yaymak Emit, to
Yayımlanmamış Unpublished
Yayın Broadcast
Yayınlamak Issue, to
Yayınlamak Publish, to
Yazmak Inscribe, to
Yazmak Write
Yağ Grease
Yağlama Lubrication
Yağlamak Lubricate, to
Yağsız Oil free
Yağını gidermek Degrease, to
Yağış Precipitation
Yağış Rainfall
Yaşamak Live, to
Yedek Alternate
Yedek Auxiliary
Yedek Back-up
Yedek Spare
Yedek Standby
Yedek parça Spare part
Yekpare Monolithic
Yemek Eat, to
Yenebilir Edible
Yeni New
Yeni başlamış Incipient
Yeniden ayarlamak Reset, to
Yeniden bağlamak Reconnect, to
Yeniden enerji vermek Re-energize, to
Yeniden incelemek Review, to
Yeniden yapmak Repeat, to
Yeniden yerleştirmek Relocate, to
Yenilemek Recondition, to
Yenilemek Regenerate, to
Yenilemek Renew, to
Yenileştirmek Modernize, to
Yenilik Innovation
Yenilik getirmek Innovate, to
Yer Ground
Yer Location
Yer Place
Yer Site
Yer Terrain
Yer değiştirme Substitution
Yer emniyeti Ground safety
Yer etmek Ingrain, to
Yere inmek Land, to
Yerel Local
Yerel saat Local time
Yeri değiştirilmiş Displaced
Yerinde In position
Yerinde duran Stationary
Yerinden çıkarmak Dislocate, to
Yerinden çıkarmak Dislodge, to
Yerinden çıkartmak Displace, to
Yerine Instead of
Yerine getirme Observance
Yerine getirmek Fulfill, to
Yerine geçmek Supersede, to
Yerine koymak Substitute for, to
Yerini alma Succession
Yerini belirlemek Localize, to
Yerküre Earth
Yerleştirilmiş Installed
Yerleştirme Placement
Yerleştirmek Install, to
Yerleştirmek Put in position, to
Yerleştirmek Seat, to
Yerleştirmek Station, to
Yerli Domestic
Yerli Native
Yerçekimi Gravity
Yeterli Adequate
Yeterli Competent
Yeterli Enough
Yeterli Satisfactory
Yeterli Sufficient
Yetersiz Inadequate
Yetersiz Poor
Yetersiz olmak Fail, to
Yetkisiz Unauthorized
Yetmek Suffice, to
Yeşil Green
Yivli mil Spline shaft
Yok etmek Destroy, to
Yok olmak Vanish, to
Yoklama Inspection
Yokluk Absence
Yol Means
Yol Path
Yol Road
Yol Streak
Yol Way
Yol göstermek Guide, to
Yol göstermek Lead, to
Yolcu Passenger
Yolculuk Journey
Yolda giderken En route
Yollamak Send, to
Yolu ile Via
Yoluyla By means of
Yoluyla By use of
Yoluyla By way of
Yontmak Chip to
Yorumlama Interpretation
Yorumlamak Interpret, to
Yoğun Dense
Yoğun kar Packed snow
Yoğunlaşma Condensation
Yoğunlaşma noktası Dew point
Yoğunlaştırmak Condense, to
Yoğunluk Density
Yukarı kaldırmak Hoist, to
Yukarı çıkmak Ascend, to
Yukarıda bahsedilen Above mentioned
Yukarısına Above
Yumuşak Mild
Yumuşak Soft
Yumuşak Tender
Yumuşatmak Soften, to
Yutmak Swallow, to
Yuva Housing
Yuva Mount
Yuva Race
Yuvarlakça kısım Lobe
Yuvarlamak Roll, to
Yuvasını yerleştirmek Stow, to
Yön Direction
Yön Trend
Yöneltmez Omnidirectional
Yönetmek Govern, to
Yönetmek Manage, to
Yönetmek Rule, to
Yönlendirme Steering
Yönlendirmek Orient, to
Yük Freight
Yük Load
Yük asansörü Hoist
Yük boşaltmak Unload, to
Yükleme Charging
Yükleme Shipment
Yüklemek Charge, to
Yüklemek Load, to
Yüklü Charged
Yüksek High
Yüksek (ses) Loud
Yüksek irtifa High altitude
Yükseklik Altitude
Yükseklik Height
Yükselme Ascent
Yükseltmek Elevate, to
Yükseltmek Rise, to
Yükten kurtarmak Unburden, to
Yüz Face
Yüzde (%) Percent
Yüzey Surface
Yüzey sürtünmesi Skin friction
Yüzeysel Superficial
Yüzünden Because of
Yüzünden Due to
Yıkamak Flush, to
Yıkamak Irrigate, to
Yıkamak Wash, to
Yıkmak Demolish, to
Yıkmak Tear down, to
Yıl Year
Yıldırım Thunderbolt
Yıldız başlı Phillips head
Yıldız tornavida Phillips screwdriver
Yıllık Annual
Yırtmak Tear, to
Yırtılmış Ripped
Yığmak Pile, to
Yığmak Stack, to
Yığın Heap
Yığın Mass
Yığın Stack
Zaman Time
Zamanlama Timing
Zarar vermek Damage, to
Zararlı Destructive
Zararlı Detrimental
Zararlı Harmful
Zararlı Noxious
Zararsız Harmless
Zararına Adversely
Zayıf Feeble
Zayıf Weak
Zehirli Poisonous
Zehirli Toxic
Zemin Pavement
Zenginleştirmek Enrich, to
Zihinsel Mental
Zikzak kesilme Chevron cutting
Zil Bell
Zil kesme Bell cutout switch
Zincir Chain
Zirve Peak
Zirve Summit
Ziyaret etmek Visit, to
Zor Difficult
Zorla benimsetmek Impose, to
Zorlamak Force, to
Zorlamak Impel, to
Zorunlu Mandatory
Zorunlu Obligatory
Zorunluluk Obligation
Zımpara Emery
Zımpara Sandpaper
Zımparalamak Sand, to
Zıtlık Opposition
Çabuk Briskly
Çabuk Prompt
Çabuk Quick
Çadır Tent
Çalkantılı Turbulent
Çalışan Employee
Çalışan Operative
Çalışma alanı Work area
Çalışma ömrü Operating life
Çalışmak Operate, to
Çalışmak Work, to
Çalışmaz duruma getirmek Deactivate, to
Çalıştırmak Actutate, to
Çalıştırmak Power, to
Çalıştırmak Start, to
Çalışılabilir Operable
Çalışır durumda In operation
Çamur Mud
Çanta Briefcase
Çap Diameter
Çapraz Cross
Çapraz Diagonal
Çare Remedy
Çark mandalı Ratchet
Çarpmak Bump, to
Çarpmak Collide, to
Çarpışma Collision
Çatlak Crack
Çatlama Chapping
Çekiç Hammer
Çekiçle dövmek Peen, to
Çekme Traction
Çekme çubuğu Dripstick
Çekmek Drag, to
Çekmek Pull, to
Çekmez Shrinkproof
Çelik Steel
Çeliğe su vermek Temper, to
Çeneli kavrama Jaw clutch
Çentik Indent
Çentik Score
Çentikli somun Castle nut
Çeviri Translation
Çevirmek Point at, to
Çevirmek Translate, to
Çevirmek Twist, to
Çevre Circumference
Çevre Environment
Çevre Periphery
Çevre, çevresel Environmental
Çevresel Peripheral
Çevresinde Around
Çevreye ait Circumferential
Çeyrek Quarter
Çeşit Kind
Çeşit Sort
Çeşit Variety
Çeşitli Miscellaneous
Çeşitli Various
Çift Double
Çift Dual
Çift Pair
Çift parmaklık Fence
Çift sayı Even number
Çimentolamak Cement
Çinko Zinc
Çivilemek Nail, to
Çiy Dew
Çizecek Scriber
Çizelgeleme Tabulation
Çizgi (-) işareti Dash
Çizilme Scoring
Çizilmiş Scratched
Çizim Drawing
Çok Many
Çok Much
Çok Multi
Çok Numerous
Çok Plenty
Çok Very
Çok bölümlü Multiple
Çok büyük Huge
Çok değerli Invaluable
Çok hızlı gidip kaçırmak Overshoot, to
Çok iri Enormous
Çok işlevli Multi functional
Çok küçük Fractional
Çok safhalı devre Multiple circuit
Çok yakın Adjacent
Çok yönlü Versatile
Çok önemli Vital
Çoğalma Multiplication
Çoğunluk Majority
Çoğunlukla Mostly
Çoğunlukla Usually
Çubuk Stripe
Çukur Pit
Çukur Trench
Çöp kutusu Waste container
Çözme Resolution
Çözmek Solve, to
Çözmek Unbind, to
Çünkü Because
Çürümek Corrode, to
Çıkarmak Derive, to
Çıkarmak Strip, to
Çıkarmak Subtract, to
Çıkarmak Take out, to
Çıkarılmış Deleted
Çıkmak Emanate, to
Çıkmak Exit, to
Çıkık Prominent
Çıkıntı Bulge
Çıkış Outlet
Çıkış Output
Çıkış yeri Exit
Çıplak Bare
Çıt sesi Snap
Ödeme Payment
Ödemek Pay, to
Öldürücü Fatal
Ölmek Die, to
Ölçek Scale
Ölçeksiz okuma Off scale reading
Ölçmek Measure, to
Ölçmek Meter, to
Ölçü Measurement
Ölçülür Measurable
Ölçüm Measuring
Ölü Dead
Ön Forward
Ön Front
Ön cam Windshield
Ön cam sileceği Windshield wiper
Ön spar (duvar) Front spar
Önce Before
Önce Pre-
Önce Prior to
Önceden alınan tedbir Precaution
Önceden ayarlamak Preset, to
Önceden belirlemek Predetermine, to
Önceden bildirmek Predict, to
Önceden seçmek Preselect, to
Önceki Former
Öncelik Priority
Öncülük etmek Pioneer, to
Önem Consideration
Önem Significance
Önemli Outstanding
Önemli Significant
Önemsiz Immaterial
Önemsiz Insignificant
Öneri Proposal
Öneri Suggestion
Önermek Suggest, to
Önlemek Prevent, to
Önünde In front of
Önüne geçmek Avoid, to
Önünü kapatmak Block, to
Örnek Example
Örnek Instance
Örnek Sample
Örneğin…gibi Such as
Örtmek Cover, to
Örtü Covering
Ötesinde Beyond
Ötmek Sound, to
Öyle Such
Özel Special
Özel işleme tabi tutmak Process, to
Özellik Characteristic
Özellik Feature
Özellikle Particularly
Özet Summary
Özgül ağırlık Specific gravity
Özgürlük Freedom
Öğle Noon
Öğrenmek Learn, to
Öğretmek (taught, taught)
Öğütmek Grind, to
Öğütmek Mill, to
Ücret Charge
Ücret Fee
Ülke Country
Ünite Unit
Üretici Manufacturer
Üretici Producer
Üretim Production
Üretmek Manufacture, to
Üretmek Propagate, to
Ürün Product
Üst Upper
Üst kat Upstairs
Üst taraf Upper side
Üst üste koymak Superimpose, to
Üstelik Moreover
Üstün Superior
Üstünde On top
Üstünde Upon
Üstüpü Rag
Üye Member
Üzerine almak Undertake, to
Üç fazlı sistem Three phase
Üç katı Triple
Üçgen Triangle
Şablon Stencil
Şaft Shaft
Şaft yatağı Journal
Şaft çıkıntısı Spline
Şans Luck
Şapkalı Cap nut
Şart Condition
Şartlandırılmış hava Conditioned air
Şartname Specifications
Şartıyla Provided, providing
Şasi Chassis
Şaşırmak Wonder, to
Şebeke Network
Şeffaf olmayan Opaque
Şekil Figure
Şekil Shape
Şekil vermek Shape, to
Şematik olarak Schematically
Şerit Ribbon
Şerit Strip
Şiddetli Severe
Şiddetli geri itme Backlash
Şiddetli yağış Heavy rainfall
Şim Shim
Şirket Company
Şişirmek (lastik) Inflate, to
Şüphelenmek Suspect, to
Türkçe İngilizce

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği