Thumbnail
  • 01.01.2022

MÜNİH HAVAALANINA İNİŞ YAPAN B777 UÇAĞI NEDEN PİSTTEN ÇIKTI?

 

Havacılıkta, teknik arızaların sonucunda meydana geldiği zannedilen bazı önemli olayların, yapılan incelemenin sonrasında, operasyon hatalarının sonucunda meydana geldiğinin anlaşıldığı durumlara rastlanmaktadır. Aşağıda detaylarını anlatacağım olay, bu duruma güzel bir örnektir.

 

3 Kasım 2011 tarihinde, Birleşik Krallık'ın Manchester şehrinden Almanya’nın Münih şehrine gelen, Singapur Havayolları’na ait, 9V-SWQ tescil numaralı Boeing B777 uçağı, piste teker koyduktan hemen sonra, sola doğru yöneldi ve pisti soldan terk edip çim alana çıktı. Çim alanda tekrar sağa yönelen uçak, pisti çapraz geçip, pisti bu sefer sağdan terk etti ve pistin sağındaki çim alanda düzelerek, piste paralel olarak durdu.

Olay, Almanya Uçuş Kazaları Araştırma Kurulunun (BFU), olaydan 7 sene sonra düzenlediği nihai raporuna, Önemli Olay olarak geçti. Pistin yan tarafındaki alanın, pist ile aynı düzlemde sert çim zemin olması, bu önemli olayın kaza ya da ölümlü kaza olmasını önlemişti.

İçinde 147 yolcu, 13 kabin görevlisi ve 2 pilot bulunan ve Münih’ten sonra Singapur’a devam edecek olan B777 uçağının, Münih’e yaklaştığı ana geri dönelim:

Manchester-Münih arasında, uçağı ikinci pilot kullanmıştı. Gelen meteoroloji raporunda, Münih’te görüş mesafesinin 2000 metre, bulut tabanının da 92 metre olduğunu gören Kaptan Pilot, firmanın Standart İşletme Kuralları gereği olarak, uçağın kumandasını üzerine aldı, ikinci pilot da yan koltukta gözlemci pilot görevini yapacaktı. Kaptan pilot, otomatik yaklaşma ve iniş yapmaya karar verdi. Başka bir deyişle, uçak 08R pistine otomatik pilot ile yaklaşacak ve inişi de otomatik pilotun kumandası altında yapacaktı.

Boeing B777 uçağı, pist başına yaklaşık 5,4 kilometre mesafede iken, B4 taksi yolunu kullanarak piste gelmiş olan bir BAE 146-RJ85 yolcu uçağı, kuleden kalkış müsaadesi alarak B777 uçağının iniş yönünde, pistte kalkış için hızlanmaya başladı. O sırada, B777 uçağı ile BAE 146-RJ85 yolcu uçağı arasında, yaklaşık 6 kilometre mesafe vardı. B777 uçağı, pistin 15 metre yukarısında falya fazında iken, sağ kanadının üzerine 3,5 derece yattı. B777, pist eşik çizgisinin üzerinde iken, BAE 146-RJ85 yolcu uçağı, Localizer adı verilen ve piste yaklaşan uçağı pist orta çizgisine hizalayan elektronik sistemin, anteninin önünden geçmiş ve antenden çıkan Localizer hizalama sinyalinin B777 uçağına ulaşmasını engellemişti.

Uçağa kumanda eden Kaptan Pilot “Okey. Flapler yirmi.” diye seslendi. Aynı anda, pist eşiğinin yaklaşık 420 metre ötesinde, dev B777 uçağı, saatte 240 kilometre hızla, sol iniş takımı tekerleri ile piste temas etti. Otomatik pilot, otomatik iniş şartlarında, pist üzerinde koşan uçak için, (hatalı) localizer sinyalini takip moduna geçti. Uçak, pistten sola doğru yöneldi, pisti soldan terk edip çim alana çıktı. Çim alanda tekrar sağa yönelen uçak, pisti çapraz geçip, pisti bu sefer sağdan terk etti ve pistin sağındaki çim alanda düzelerek, piste paralel olarak durdu. Uçak durduğunda, uçakta yaralı kimse olmadığını ve uçağın da herhangi bir hasarı olmadığını gören pilot, acil durum tahliye kaydıraklarını indirmeye ihtiyaç duymadı. Uçağa gelen itfaiye ekiplerine ait, iki adet merdiven arabası kapılara yanaştırılarak, yolcular uçaktan merdivenle tahliye edildi.

Büyük şans eseri, kimsenin burnunun kanamadığı ve uçağın en ufak hasar almadığı, bu ilginç kazaya yol açan localizer sinyalinin bozulması önlenebilir miydi? Ya da uçağın tam inişte, kanadının üzerine yan yattığını gören pilotların inişten vazgeçmeleri gerekmez miydi? Aslında, tüm bu soruların cevapları yazının kendisinde var. ILS ile yapılan yaklaşmalarda, CAT1 için, kulenin iniş yapacak uçak ile aynı pistten kalkış yapan uçak arasında bir pist boyu mesafe bırakması yeterli. Kule de bu kurala uydu ve B777 henüz piste teker koymadan, RJ85 uçağına kalkış iznini verdi.

CAT1 iniş yapılmış olsaydı, Localizer sinyalinin bozulduğu sırada uçağın kumandası pilotta olacaktı. Havaalanında CAT1 meteorolojik şartları olduğu ve yaklaşan uçağın pilotu “CAT3 otomatik iniş yapıyorum” şeklinde kuleye bilgi vermemiş olduğu için, kule uçağın CAT1 yaklaşacağını kabul ederek, RJ85 uçağına kalkış iznini verdi. Oysa, pistte koşmaya başlayan RJ-85, localizer sinyalini engelleyerek, bu olaya sebep verdi. Pilotlar, uçağın sol kanadının üzerine yatmasından sonra anormalliğin farkına vardılar. Kaptan inişi iptal etmek için TOGA düğmesine bassa da uçağın tekeri daha önce yere değdiği için uçak işlemi kabul etmedi. Sonuç olarak önemli bir olay ucuz atlatılmış oldu.

Uçağın, hatalı localizer sinyalini takip ederek soldan pist dışına çıktıktan sonra, tekrar sağa yönelip, pisti bu sefer sağdan nasıl terk ettiği sorusu akla gelebilir. Pilotlar pisti soldan terk etmelerinden hemen sonra, rudder pedallerine basmalarının sonucunda, otopilotu devreden çıkarmayı başardılar. Uçağı düzeltmeye çalışırlarken, olay bu şekilde devam edip sonuçlandı.

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği