Hava aracı Bakım Teknisyeni; Hava aracı bakım lisansına sahip olup hava aracı veya hava aracı parçaları üzerinde planlı veya plansız bakımları yapan, arızaların tespitlerini ve düzeltici faaliyetleri (sökme / takma, tamir, test, ayar vb.) gerçekleştirilen, uçuş emniyetine direkt katkı sağlayan kişiye denir.

 

 

Yazıma başlamadan önce, tarihte eşi benzeri görülmemiş bir terör saldırısına karşı tek yumruk olarak milletçe demokrasimize sahip çıktığımız bu günlerde vatanımızı savunurken şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dilerim. Rabbim, bu kara günleri bir daha aziz milletimize yaşatmasın.

 

Hava aracı Bakım Teknisyeni; Hava aracı bakım lisansına sahip olup hava aracı veya hava aracı parçaları üzerinde planlı veya plansız bakımları yapan, arızaların tespitlerini ve düzeltici faaliyetleri (sökme/ takma, tamir, test, ayar vb.)gerçekleştirilen, uçuş emniyetine direkt katkı sağlayan kişiye denir. Hava aracının teknik olarak uçabileceği ya da uçamayacağı kararını veren ya da sorunlu parçayı tespit edip değişip değişmemesine (kal edilmesine) karar veren uzmandır.

 

Hava aracı bakım teknisyenliği genellikle esnek ve vardiyalı çalışma gerektiren, stresli, sorumluluğu yüksek ve hata payı olmayan bir meslektir. Bir hava aracı teknisyeni çözüm odaklı bakabilir, sorun yaratmaz çözüm üretir, temel konularda analitik düşünme ve kavrama yeteneğine sahiptir. Çok iyi bir teknik bilgi, deneyim ve özveri gerektiren bu meslek aynı zamanda iyi derecede İngilizce bilmeyi de gerektirmektedir.

Peki tüm bunların yapılabilmesi için nasıl bir temel eğitim alınmalı sorusu geliyor aklımıza. Ülkemizde bakım teknisyeni temel eğitiminin son durumuna beraber göz atalım ve temel eğitimin fotoğrafını birlikte çekelim.

 

Hava aracı Bakım Teknisyeni yetiştiren MEB’na ait 11 Havacılık Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi her yıl 450 öğrenciyi sektöre kazandırıyor. Ayrıca son bir kaç yılda çok hızlı şekilde artış gösteren Özel Havacılık Meslek liselerinin sayıları da 10’a çıkmış olup yaklaşık yılda 450-500 öğrenci mezun edebilecek duruma ulaşmışlardır.

Şimdi de Uçak Teknolojisi Bölümü’nü bünyelerinde barındıran Meslek Yüksekokullarına (MYO, 2 yıllık) bir göz atalım. Bu yıl ilk kez öğrenci alacak 2 MYO ile birlikte 18 farklı MYO’nda eğitim verilmektedir. İlave olarak bu MYO‘larının 7 tanesinde de ikinci öğretim (İÖ) programı açılmış durumdadır. Bu demektir ki 25 adet Uçak Teknolojisi programı öğrenci almakta ve eğitim vermektedir. Bu MYO‘larının 6 tanesi Devlet Üniversiteleri’ne bağlı olup geri kalan 12 tanesi Vakıf Üniversiteleri’ndedir. Bu okulların 2016 yılı toplam kontenjanı hızlı bir artışla 1274’e ulaşmıştır. (2013-2014 yılı kontenjanı 701 öğrenci)

 

Şimdi ise gelelim 4 yıllık Fakülte ve Yüksekokullarına. Toplam 7 farklı Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi ya da Sivil Havacılık Yüksekokulu bulunuyor. Hava aracı Gövde-Motor bakım ve Hava aracı/Havacılık Elektrik Elektroniği bölümleri olmak üzere 4 tanesi devlet, 3 tanesi Vakıf üniversitesi şeklinde eğitimlerine devam etmektedirler. İlave olarak 2 üniversitemizde ise ikinci öğretim de (İÖ) yapılmaktadır. Hava aracı Gövde-Motor bakım 390 ve Hava aracı/Havacılık Elektrik Elektroniği 347 öğrenci olmak üzere 2016 yılı toplam öğrenci kontenjanı ise 737 öğrenciye ulaşmıştır. (2013-2014 yılında 461 öğrenci)

 

Ülkemizin Hava aracı Bakım Teknisyenliği Temel eğitimi 2016 yılı kontenjanı TOPLAM 2911 ÖĞRENCİDİR.

Hal böyleyken mevcut fotoğrafta tüm bölüm ve öğrencilerin ulaşmak istedikleri nihai hedef “Hava aracı Bakım Teknisyenliğidir”. Bu da yaklaşık 3-4 yıl sonra kendisini “Hava aracı Bakım Teknisyeni” diye tanımlayacak yaklaşık 2900 mezun demektir. Kayıp kaçakları göz önüne alıp hadi tüm iyimserliğimizle 2500 diyelim. Ayrıca Teknisyen Yetiştirme Programlarından (TYP) mezun olanlar ve olacaklar hiç bir şekilde bu çalışmaya ve rakamlara dahil edilmemiştir.

  width=

2014 tarihinde SHGM - YÖK Sivil Havacılık Komisyonu 4. Toplantısında yapılan çalışmayı sizlerle paylaşmak istiyorum. 2013 yılında 4110 olan Bakım teknisyeni sayısının 2018 yılında 8100‘e ulaşacağı, 2023 yılında ise bu rakamın 9289’a ulaşacağı tahmin ediliyor.

 width=

Başka bir bakışla bakım teknisyeni devir hızının (‘unun meslekten ayrıldığı) olduğu varsayılarak; 2018 yılına kadar 4401 yeni teknisyene ihtiyaç olacağı öngörülüyor. 2023 yılına kadar ise ilave 1630 yeni teknisyene daha ihtiyaç olacağı tahmin ediliyor.

Özetle SHGM ’nin verilerine göre 2023 yılına kadar tüm işletmelerde istihdam edileceği öngörülen yeni bakım teknisyeni sayısı 6031 kişi olarak karşımıza çıkmaktır.

 

Devlet ve özel havacılık liseleri mezunlarının üniversitelerde ilgili bölümlere gittiği ve 2016 yılı kontenjanlarının sabit kaldığı varsayılarak; 2013-2023 yılları arasında şu anki mevcut okullardan mezun olacak bakım teknisyeni sayısı 20.076 ‘dır. (Liseler ve TYP’ler hariç)

Sektöre gerekli olan sayı çıkarıldığında 2023 yılında kendini “Hava aracı Bakım Teknisyeni” olarak tanımlayan 14.045 üniversite mezununun açıkta kalacağı aşikârdır.

  width=

Bugünün yokluğuna göre geleceği planlamak en büyük hatamız sanırım. Fazlaca abartmışız sanki ne dersiniz?

Tüm bu rakamlara ilave olarak SHGM’ye 2016 yılında tüm havacılık branşlarından 5629 öğrenci staj yapmak için başvurmuş ancak 2796 öğrenci staj için ilgili işletmelere yerleştirilmiştir. 2833 öğrenci maalesef staj için yerleştirilememiştir.

 

Bu fotoğraftan çıkan sonuç ortada bir krizin olduğudur. Ülkemizde yapılan teknisyen eğitimlerinin acilen analiz edilmesi, ortak bir akıl ve mantık çerçevesinde yeniden yapılandırılması zorunlu hale gelmiştir.

 

Gerekli ve yeterli okul sayısına ve kontenjana çoktan ulaşılmış hatta fazlaca geçilmiş durumdadır. YENİ OKULLARA VE YENİ BÖLÜMLERE İHTİYACIMIZ OLMADIĞI AÇIKTIR. Bu kadar öğrenci için staj yapacak işletme bile bulunamazken bırakın yeni bölümü, mevcut kontenjanlar tekrar gözden geçirilerek azaltılmalıdır.

 

Peki o zaman neler yapılmalıdır? Bu sorun nasıl çözülmelidir? Bu soruların detaylı cevaplarını gelecek sayımızda arayacağız...

 

Sevgi ve Selamlarımla…

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği