Airbus 2010 yılından beri A320 ailesi için yeni motor tipleri geliştirmeye çalışıyordu ve en sonunda bu çaba meyvelerini vermeye başladı. A320 NEO (New Engine Option) ismiyle ve büyük iddialarla pazara sunulan bu uçaklar, hem havayolu şirketleri açısından hem de yolcuların konforu açısından önemli yenilikleri içerisinde barındırmaktadır.

 

Daha çevreci olan bu motorların gürültüsü ve gaz emisyonu daha düşük olmakla beraber her bir motorun yakıt sarfiyatı eski teknoloji motorlara göre % 2-3 oranında daha düşüktür. Operatörler açısından baktığımızda ise klasik uçaklarla yapılan karşılaştırma sonucunda A320 NEO uçaklarında, yeni motor seçeneği ile birlikte sharklet tipi wingtip kullanımı sonucunda toplam olarak %15’e varan yakıt tasarrufu sağlanmaktadır. Bu da müşteriler açısından ve çevre kirliliğinin azaltılması açısından çok önemli bir gelişmedir. A320 NEO için bu güne kadar 80 müşteri tarafından 4500 adet uçak siparişi verilmiş bulunmaktadır.

 

A320 NEO ailesi A319, A320, A321 uçaklarında kullanılabilmekte. Airbus A320 NEO uçaklarınında kullanıcılara CFM LEAP1A veya PW 1100G motor seçeneğini sunmaktadır . CFM-LEAP1A motorları henüz test aşamasında iken P&W’li olan sadece bir uçak Lufthansa firmasına teslim edilmiş durumdadır. Bundan dolayı Lufthansa, bu uçağın PW1100G motorlu tipinin ilk kullanıcısı olmuştur.

P&W’nin diğer eşdeğer motorlara göre dizayn olarak çok büyük farkları var. Şu ana kadar üretilen motorlar arasında 12:1 by-pass orani ile en yüksek by-pass orana sahip olan PW 1100G, %100 N2 devrindeyken dakikada 22300 devir ile kendi grubundaki motorlar içerisinde en yüksek devire sahip motor olma ünvanını da kazanmıştır. Dizaynındaki radikal değişiklikler bazı sorunlarıda beraberinde getirmektedir. Kullanıcı açısından en önemli sorun P&W’li A320 NEO’lardaki start problemleridir. Henüz çözümlenemeyen bu problem üzerinde P&W mühendisleri ciddi çalışmalar yapmaktadır. P&W’den gelen açıklamalar bu sorunun 6 ay ila 1 yıl arasındaki bir süre içerisinde çözümleneceği yönündedir. Bu problemin devam etmesi operatörlerin tercihlerini olumsuz olarak etkileyecek gibi görünüyor.

 

P&W motorunda yaşanan start problemini kısaca açıklamak gerekirse, motorun yüksek devir ve sıcaklığından dolayı shut down edildikten sonra soğuma süresi ortam sıcaklığına bağlı olarak 12 saate kadar uzayabilmektedir. Nedeni motor içerisindeki yüksek ısıdan dolayı motor şaftlarında bükülme (bending) olayının gerçekleşmesidir. Bu durumdayken motor kontrolsüz olarak start edilir ise türbin bladeleri shroud’da sürterek motorun hasarlanmasına sebep olmakta. Bunu engellemek için EEC kontrolünde cooldown işlemi gerçekleştirilir. EEC start valfin control selonoid’ini çok kısa aralıklarla enerjilendirerek start valfin açıp kapatılmasını ve bu şekilde N2 devrinin %10’da sabit olarak döndürülmesini sağlıyor ve ihtiyaca göre 4 dakikaya varan sürelerde cooldown işlemi gerçekleştirdikten daha sonra motorun çalışmasına izin veriyor. Start Valf’in arızalanması durumunda yetkili teknisyenin cooldown işlemini manuel olarak gerçekleştiremeyeceğinden dolayı bu tip bir arızada motor soğuyana kadar start valfi manuel açma prosedürü uygulanamıyor. Bu da uçağın en az 8 saat süreyle start valften dolayı ground olması anlamına geliyor. Böyle bir durumda fly-away kit’te start valf bulundurup, start valfi değiştirmek daha basit bir çözüm olarak düşünülebilir.

 

P&W yakın bir zamanda bu problemi çözemez ise Airbus siparişler ile ilgili problemler yaşayabilir. Bu durum operatörlerin siparişlerinde değişiklik yapmasına sebep olabilir ve A320 NEO uçaklarında PW 1100G’nin yerine CFM LEAP 1A’yı tercih edebilirler.

 

 

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği