Thumbnail
  • 15.12.2023

Uçak teknisyenlerinin, bazı arızaların çözümüne yönelik daha fazla bilgi edinebilmek amacıyla uçuşlara katılması gerektiği durumlar yaşanmaktadır. Uçuşa katılan uçak teknisyenleri uçuş öncesi hazırlıklardan, uçuş sırasında potansiyel arızaların tespitine, karşı meydana inişten bakım süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sorumluluk üstlenirler. 

Merhaba kıymetli UTED Dergisi okurları!

Bu ay bana ayrılan bu özel köşeye hoş geldiniz. Sizlere, gökyüzündeki güvenimizin mimarları olan uçak teknisyenlerinin uçuş görevleri ile ilgili bilgiler sunmak istiyorum. Hazır olun, bu heyecan verici dünyanın kapıları, aralanıyor!

Havayolu seyahati, yolcular için sadece bir yerden bir yere ulaşmanın ötesinde bir deneyimi ifade eder. Her yolcu, uçuşlarında belirli beklentilere sahip olsa da genelde güvenli, konforlu ve zamanında bir seyahat deneyimi arzusu ortaktır. Havayolu şirketleri, bu beklentilere uygun hizmet sunarak müşteri memnuniyetini zirveye taşımanın yanı sıra, havacılık dünyasında benzersiz bir izlenim bırakma fırsatını da yakalarlar.

Havayolu seyahatinin başarı ölçütlerinden biri de, uçağın planlı saatinde kalkmasıdır. Zaman, havacılık dünyasında altın değerindedir ve yolcular, planlarına sadık kalarak güvenilir bir seyahat deneyimi yaşamak isterler. Bir uçağın planlanan kalkış saatine uygun şekilde havalanması, sadece bir yolculuk başlangıcı değil, aynı zamanda güven duygusunun temelini oluşturur. Bu noktada, havacılık dünyasında her an karşılaşılabilecek teknik arızaların önemi ortaya çıkmaktadır. Uçakların karmaşık sistemleri, zaman içinde çeşitli sorunlara yol açabilir. Ancak, bu tür durumların üstesinden gelmek için doğru zamanda doğru tecrübeli ellerin devreye girmesi kritik bir öneme sahiptir. Teknik arızanın tespiti ve çözümü, sadece bir görev değil, aynı zamanda bir sorumluluktur. Uçak teknisyenleri, bu noktada sahip oldukları deneyim ve uzmanlıkla, olası arızalara anında müdahale ederek uçağın uçuşa elverişliliğini ve operasyonun devamlılığını sağlarlar. Dolayısıyla, herhangi bir teknik arızanın ortaya çıkması durumunda, doğru eğitim almış ve tecrübeli bir kadronun hızlı ve etkili müdahalesi, havayolu şirketlerinin güvenilirliğini ve yolcu memnuniyetini güçlendiren temel unsurlardan biridir.

Havacılık sektöründe, uçakların karşı meydana indiği an, birçok detayın kusursuz bir şekilde yönetilmesi gereken kritik bir sürecin başlangıcını işaret eder. Bu önemli aşamada, uçaktaki teknik arızaların giderilmesinden sorumlu olan bir birim devreye girer: Bakım Kontrol Merkezi (Maintenance Control Center - MCC).

MCC’nin öncelikli görevi, uçuş operasyonunun başlamasından çok önce, karşı meydanda alınacak olan teknik desteğin tespit edilmesidir. Bu noktada, gerekli sözleşmelerin düzenlenmesi ve teknik destek süreçlerinin başlatılması, uçuş güvenliği ve operasyonel başarı için kritik bir öneme sahiptir. Ancak, bazen karşı meydanda uygun bir hat bakım organizasyonu bulunamadığında veya teknik destek maliyetleri yüksek olduğunda, havayolu şirketleri iç kaynaklarına yönelir. Bu durumda, bünyesinde tecrübeli uçak teknisyenleri bulunduran havayolu şirketleri, kendi teknik ekiplerini uçuşlara dahil ederek hızlı ve etkili çözümler üretirler. Bu sayede, uçuşların planlı ve güvenli bir şekilde devam etmesi sağlanır, yolcuların güveni kazanılır ve havayolu şirketinin operasyonel mükemmeliyeti sürdürülür.

Uçak teknisyenleri, havacılık dünyasının kilit unsurlarından biri olarak, uçakların güvenli ve emniyetli bir şekilde uçuşa elverişli olmasını sağlama misyonunu taşırlar. Bu sorumluluğu yerine getirebilmeleri için, ilgili uçak modelleri ve motor tipleri üzerinde özel eğitimler almış, yetkilendirilmiş ve şirket prosedürlerine hakim olmaları gerekmektedir.

Teknik eğitimlerin yanı sıra, insan faktörleri, iş sağlığı ve güvenliği gibi geniş bir yelpazede eğitimlere de ihtiyaç duyarlar. Bu, sadece uçağın teknik yeterliliği için değil, aynı zamanda ekip güvenliği ve verimliliği açısından da kritiktir.

Uçak teknisyenleri, İngilizce diline hakim olmalı ve kolayca yazılı ve sözlü iletişim kurabilmelidir. Çünkü havacılık endüstrisi küresel bir yapıya sahiptir ve etkili iletişim, sorunların hızlı çözülmesinde ve güvenli operasyonlarda temel bir rol oynar.

Uçuşa katılacak olan uçak teknisyenleri, uçuş öncesi uçağın bakım kayıtlarını incelemeye büyük bir özen göstermelidir. Bu detaylı inceleme sürecinde, geçmişe dönük teknik kayıt defteri kayıtları gözden geçirilmeli ve tekrarlı arızalar tespit edildiğinde, bu arızalarla ilgili yapılan bakım işlemleri titizlikle değerlendirilmelidir. Ayrıca Hold Item List, Deffered Item List, Dent & Buckle Chart, Exterior Paint Damage Chart gibi kayıtlar da dikkatlice incelenmelidir. Bu kayıtların detaylı bir biçimde incelenmesi, iki temel öneme sahiptir. İlk olarak, karşı meydanda uçakta bir teknik arıza olması durumunda, bu inceleme süreci müdahaleyi kolaylaştırır. Bakım kayıtlarının ayrıntılı bir şekilde bilinmesi, sorunun hızlı ve etkili bir şekilde çözülmesine olanak tanır. İkinci olarak, Yabancı Hava Aracı Emniyet Denetimi’ne (Safety Assessment of Foreign Aircraft –SAFA) tabi olunacağı durumlarda, bu kayıtlar denetçilere karşı daha bilinçli ve tutarlı bir duruş sergilemeyi sağlar. Bu da, havayolu şirketlerinin güvenilirliğini ve uluslararası güvenlik standartlarına uygunluğunu sürdürebilmeleri açısından hayati bir öneme sahiptir. Uçuşa katılan uçak teknisyenleri, bu detaylı inceleme süreciyle, uçuş öncesi operasyonun sorunsuz ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesine katkı sağlar.

Uçak teknisyenleri, uçuşa hazırlık aşamasında her türlü olası senaryoyu göz önünde bulundurarak işlerini profesyonel bir şekilde yönetmelidir. Bu hazırlıklar arasında önemli bir unsur da iş elbiseleridir. İş ayakkabısı, iş montu, iş pantolonu, kişisel koruyucu donanım (KKD) gibi detaylar, gidecekleri meydanın hava şartlarına uygun şekilde seçilmelidir. Bu özenli hazırlık, özellikle AOG (Aircraft on Ground = Teknik bir sebepten ötürü uçağın uçuşa elverişli olamaması) durumlarında hızlı ve etkili müdahale için teknisyenin işini kolaylaştırır ve aynı zamanda rahat bir çalışma imkanı sunar.

Diğer bir önemli hazırlık ise AOG durumlarında kullanılacak olan uçuş kitleridir. Bu kitler, şirketten şirkete değişiklik gösterebilen özel içeriklere sahiptir. Genel olarak, AOG durumlarında ihtiyaç olabilecek takım çantası, özel toollar, motor yağı, hidrolik sıvısı, bazı temel sarf malzemeleri içerir.

Uçak teknisyenleri, bu detaylı hazırlıklarla donanmış bir şekilde, her an karşılarına çıkabilecek teknik sorunlara hızlı, etkili ve güvenli bir şekilde müdahale edebilirler. Bu, sadece uçuş operasyonlarını güvende tutmakla kalmaz, aynı zamanda uçak teknisyenlerinin profesyonelliklerini en üst düzeyde sergilemelerine olanak tanır.

Uçuş esnasında uçak teknisyeni, uçuş ekibinin bir parçası gibi aktif bir rol üstlenmez. Tam aksine, uçuş boyunca kabinde dinlenmesine devam etmelidir. Ancak, bu durum, teknisyenin kokpitte bulunma gerekliliğini ortadan kaldırmaz. Kokpitte bulunmak, pilotlara teknik destek olmanın yanı sıra, olası teknik sorunları daha hızlı tespit edip çözebilme fırsatını da sağlar. Ancak, bu destek, kaptan pilot destek istemediği sürece, pilotların uçuşla ilgili konularda sorumluluklarına müdahale edilmemesi prensibine dayanmalıdır. Bu, uçuş güvenliğini en üst düzeye çıkarmak adına önemli bir ilkedir.

Uçak teknisyenlerinin, bazı arızaların çözümüne yönelik daha fazla bilgi edinebilmek amacıyla uçuşlara katılması gerektiği durumlar yaşanmaktadır. Bu özel deneyim, teknisyenlere arızaların uçuş sırasındaki dinamik koşullarda nasıl ortaya çıkabileceği konusunda benzersiz bir perspektif sunarak, daha etkili çözümler bulmalarına olanak tanımaktadır

Kokpitte bulunulan süre zarfında, ekip kaynak yönetimi (Crew Resource Management - CRM) ve insan faktörleri konuları da göz önünde bulundurulmalıdır. Bu, etkili iletişimi ve ekip işbirliğini destekler, aynı zamanda uçuş ekibinin uyumlu bir şekilde çalışmasına katkı sağlar.

Kısacası uçak teknisyeni, uçuş esnasında dinlenmeye devam etse de, kokpitte bulunduğu süre içinde profesyonellikle hareket ederek uçuş güvenliğine katkıda bulunan önemli bir rol üstlenir.

Uçak karşı meydana indiğinde ve park pozisyonuna yanaştığında, yolcu kapısının açılmasıyla başlar uçak teknisyeninin görevi. İlk adım, kaptan pilot ile iletişim kurarak uçak hakkında teknik bilgi almak olmalıdır. Ardından, yolcu ve kargo boşaltımı devam ederken uçak dış kontroller (Walk Around Check) yapılır. Bu aşama, uçağın dışının gözle kontrol edilmesi ile olası teknik sorunları erken tespit etmeyi amaçlar.

Teknik bir arıza tespit edilirse, MCC ile iletişime geçilmeli ve şirket prosedürlerine eksiksiz bir şekilde uyulmalıdır. Bu, sorunun hızlı ve etkili bir şekilde çözülmesini sağlar. Güncel revizyonlu teknik dokümanları kullanarak, arızayı giderici işlemlere başlanması ya da Minimum Equipment List (MEL) limitleri doğrultusunda arızanın Hold Item List’e aktarılması uçak teknisyenin sorumluluğundadır. Böylelikle uçağın uçuşa elverişli bir şekilde hazır hale getirilmesi sağlanmalıdır.

Düzeltici bakım işlemleri sırasında stresle başa çıkabilme yeteneği ve zaman yönetimi becerisi oldukça önemlidir. Aynı zamanda, insan faktörleri konularına azami dikkat gösterilmelidir. Tüm bu adımlar, uçak teknisyeninin, uçağın güvenliğini ve uçuşa hazırlıklı olmasını sağlamak adına kritik bir rol oynamaktadır.

Bu bağlamda, uçuşa katılan uçak teknisyenleri uçuş öncesi hazırlıklardan, uçuş sırasında potansiyel arızaların tespitine, karşı meydana inişten bakım süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sorumluluk üstlenirler. Her adımda, uzmanlıklarını, deneyimlerini ve profesyonelliklerini ortaya koyarak, havacılık endüstrisindeki güvenilirliği ve operasyonel mükemmeliği desteklerler. Gökyüzündeki bu gizli kahramanlar, uçuş operasyonlarının sorunsuz ve emniyetli bir şekilde devam etmesine katkıda bulunurlar.

Tüm uçucu uçak teknisyeni arkadaşlarıma emniyetli uçuşlar dilerim.

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği