Benlik…
Türk Dil Kurumu’nun Türkçe Sözlüğünden “benlik” maddesindeki ilk anlam şöyle: “Bir kimsenin öz varlığı, kişiliği, onu kendisi yapan şey, kendilik, şahsiyet…” Yani aslında konumuz kişilik veya şahsiyet oluşumu.
Çocuğun dünyaya gelişinde belirgin bir benlik kavramı yoktur. Kişilik, ilk yaşlardan itibaren yaşadığı tecrübelerle oluşmaya başlar. Benlik algısının gelişimi her çocukta farklılık gösterir. Kimi diğerlerine göre hızlı ya da yavaş oluşabilir.
Benlik arayışı ergenlik döneminde tam olarak başlar. Kişi bu süreçte kendini ne kadar doğru tanırsa o kadar kolay atlatır ve o derece sağlam bir benlik algısı oluşturabilir.
Benlik algısı ve başarı…
Benlik algısının başarıyla ilişkisine gelince...
Araştırmalar, benlik algısı gelişmiş çocukların duygusal açıdan daha olgun, kendilerine güvenlerinin ve sorumluluklarının daha fazla olduğunu gösteriyor. Tüm bu özellikler de okul başarısına doğrudan etki ediyor. Ayrıca benlik algısının oluştuğu ergenlik çağının sorunlu geçmesinin de okul başarısına olumsuz etkilerini hatırlatmakta fayda var. Uzmanlar, başarılı öğrencilerin, diğerlerine göre, kendi yetenek, ilgi ve kapasitelerinin daha fazla farkında olduklarını belirtiyorlar. Başarısız öğrenciler ise kendilerini tam olarak değerlendiremedikleri için sürekli sorun yaşarlar.
Peki, nasıl?
Peki, benlik algısının oluşmasına katkıda bulunmak mümkün müdür? Bu süreçte ebeveynler çocuklarına yardımcı olabilir mi? Kişilik oluşmasını etkileyen faktörlerin başında kalıtsal faktörler geliyor. Fiziksel özellikler ve zeka gibi özellikleri de kalıtım etkiler. Bu nedenle kişiliğin oluşmasında kalıtsal faktörler etkilidir. Kalıtsal faktörler, diğer faktörlerle kıyaslandığında “müdahale” edilmesi mümkün olmayan faktörlerdendir. Diğer faktörlerin genel başlığı ise “çevresel faktörlerdir”. Çevresel faktörleri ise iki başlıkta incelemek mümkün: Aile ve kültürel faktör…
Öncelikle anne ve baba ilişkisi ve bu ilişkinin dayandığı temeller, çocukların kişiliğinin oluşmasında etkili oluyor. Tüm araştırmacılar tutarlı, dengeli ve saygı temelli bir ilişkiler yumağının olduğu aile ortamlarının kişilik gelişimine olumlu katkısı olduğunu ifade ediyorlar.
Örneğin yapılan araştırmalar demokratik tutuma sahip anne ve babaların çocuklarının tarafsız, akılcı, sosyalleşmesi sağlıklı ve duygusal açıdan dengeli bireyler olduklarını gösteriyor. Öte yandan aşırı korumacı ve çocuğa sorumluluk vermeyen ailelerin çocuklarının pasif, nazlı, güvensiz, beceriksiz, tek başına karar veremeyen bireyler olduklarını gösteriyor. Benzeri etkilerin ailenin içinde bulunduğu toplumun kültürel kodları tarafından da yapıldığını belirten uzmanlar, ailenin etkisinin daha fazla olduğu konusunda ise hemfikir.
Sonuçta çocukların benlik algısının oluşmasında aile ortamının yüksek etkisini gözönünde bulundurarak dikkatli davranmak, çocuğun sadece okulda değil hayattaki başarısını ve mutluluğunu da doğrudan etkileyecektir.