Geçen aylarda Manyetik ve Elektro Manyetik alan nedir, etkileri nelerdir? konusu ile ilgili çalışmalardan bahset­miştim. Kısa bir hatırlatma yaparak bu alanların bırak­tığı etkilerin neler olduğu ile ilgili yapılan çalışmalardan bahsetmeye devam edeceğim.

 

Düşmanını iyi tanıyan onu yenebilecek taktik geliştirebilir.

Şunu unutmamalıyız ki teknolojinin getirdiği yenilik­lerden kaçmamız mümkün olmamaktadır. Ancak ne ile yüz yüze olduğumuzu bilirsek ona göre alınması gereken tedbirlerin neler olacağı üzerinde çalışmalar yapılabiliriz. Yani düşmanımızı ne kadar iyi tanırsak savunmamızı ona göre yapabiliriz. Aksi taktirde deve kuşundan bir farkımız kalmaz. Manyetik ve elektro­manyetik alan etkilerine değindiğim bu yazı dizisi son yıllarda çok fazla kullandığımız internet ve wireless’a ait olumsuz etkilerin dışında evimize elektrik getiren kabloların, hatta elektrik santrallerinin de insan sağlığı üzerindeki etkileri üzerine yapılan araştırmalara da­yanmaktadır.

 

Araştırmaları yapanlar kimlerdir?

Öncelikle değinmemiz gereken Dünya Sağlık Örgütü Manyetik Alanın etkilerine maruz kalmanın bazı has­talıklara sebep olacağını resmen kabul etmemiş olup, bunların psikosomatik olabileceği olasılığını göz ardı etmediğini açıklamıştır.

Çalışmalar ve araştırmalar kendi alanlarında uzman olan doktorların yaptıkları çalışmalardır ve sonuçlandı­rılarak, raporlanmıştır.

Örneğin Texas’tan kalp cerrahı Dr William J. Rea, çevre toksikoloğu Magda Havas PhD, Trent Univer­sitesinde doçentlik yapan ve fizikçi nörolog Andrew Marino PhD, Elektro Manyetik Alandan dolayı ortaya çıkan rahatsızlıklar ile ilgili çalışmalarda bulundular ve bu çalışmaları açıkladılar.

“Elektro Manyetik alan etkileri yoktur, kişiler psikolo­jik olarak kendilerini etkilemektedir” diyenlere karşı “Elektro Manyetik alan bir fobi değildir” yanıtını verdiler.

Özellikle şehir yaşantısında insanların en çok şikayet ettiği kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji ve çevreye hassasiyet gösteren hastaların tedavisinde uzmanlaşmış, Entegre Kronik Bakım Servisi Medikal Direktörü olan Dr Fox sinir sistemi uyarılması yüksek olduğunda çevreye verdiğimiz tepkinin endişe olarak ortaya çıktığını ve ilerleyen safhalarda bunun stres, gerginlik ve panik atak şeklinde görüldüğünden bah­setmektedir.

Yapılan çalışmalarda özellikle herhangi bir hastalığı olan kişilerin elektro manyetik alana maruz kalmaları durumunda rahatsızlıklarının daha kötü olduğunu ve vücutlarının kendisini yenileyemediğini, maruz kalınan etkiler azaldığında insan vücudunun kendini daha ça­buk iyileştirebildiğini ayrıca insanın doğasında bulunan iyileşme isteğinin de başarı ile sonuçlandığını gözlem­ledikleri açıklanmıştır.

 

Dr. Fox kimyasal ve elektromanyetik etkiye maruz ka­lan insanlara nasıl düşüneceklerini öğreterek, hasta­larına nasıl iyileşmeleri gerektiğini de öğrettiklerinden bahsetmektedir ki bu bundan sonra karşılaşacağımız rahatsızlıkları yenmemizde önemli bir adımdır.

Kanada, Quebec’deki doktorlar ise giderek artan bio etkilerin farkında olduklarını belirtmektedirler ve Poin­te Claire dermologlarından June Irwin bir röportajında hastalarından birisinin şiddetli ROSACEA’ı olduğunu ve ilaçlarını kullanmadan da tamamen, doğrudan iyileşti­ğini deneyimlediklerini açıkladı. Hastasının Ipad tableti çok kullandığını ve tabletten kitap okuduğunu, 5-6 gün Ipad kullanımını bırakarak ve elektro manyetik alan etkisinden uzaklaştırılarak %90 iyileşme sağladığını açıkladı.

 

Yapılan araştırmalarda elektro manyetik alana maruz kalan pek çok çocuk, genç ve yetişkinde beyin kanseri­ne daha fazla rastlandığı görülmektedir.

2012 Bioinitative raporu; insan sağlığı için sağlam önlemlerin alınması gerektiğini ve kamu sağlığı ikaz­larının özellikle kablosuz cihaz kullanımından kaynaklı beyin tümörü rahatsızlıklarının yayılmasında etken olduğunu belirten yayınlar yapmaları gerektiğini ve bu rahatsızlıkların artışını engellemek için bu çalışmaların bir an önce başlanmasını belirtmektedir.

Nisan 24, 2012 London Daily raporuna göre aslında şu an yaşananlar bir çeşit hastalık salgınının başla­mış olabileceği şeklindedir. National Statics’in British Ofisinin çalışmalarına göre bu hastalıkların görülme alanı ve oranı giderek artmaktadır. 1999-2009 yılları arasında yapılan bir çalışmada (her 100.000 kişide 2-3 kişiye frontal lobe tümör teşhisi konduğu) frontal lobe tümörlerindeki artışın %50 olduğu açıklanmıştır. Bordo Segalan Üniversitesinden alınan rakamlara göre çocuklarda beyin kanseri yüzde bir iki artış göster­mektedir.

The Bioinitiative Çalışma Grubu hamile kadınları ko­rumak için önerilen miktar ve oranların ne olduğu ile ilgili açıklama yaparak bu oranın 1 mili gauss veya metrelik bir ölçümde 0.1 mikroteslalık oranda, 60 hz manyetik alanda ortalama 24 saat etkide kalmalarını bunun fazlasının tehlikeli olduğunu söylüyor.

 

Ayrıca beyin ve göğüs kanseri gibi hastalıklar gittikçe her toplumda artmakta olup, nörolojik hastalıkların da giderek arttığı, bunun nedeni olarak uyku hormo­nu olan melatonin üreten epifiz bezinin çalışmasının olumsuz yönde etkilenmesinden ve güçlü bir antioksi­dan aksaklığından kaynaklı tümörlerin büyümelerinde de yine elektro manyetik alanlardan şüphelenilmek­tedir. Özellikle gece uyurken baş uçlarında bulunan elektrik kablolarının da buna etkisi olabileceği üzerinde durulmaktadır.

Sınırsız Elektro Manyetik Alan için daha az çalışma yapılmış olmasına rağmen yapılan çalışmalarda elekt­rik işçilerinin aşırı elektriğe maruz kalmalarına bağlı olarak bu iş alanında çalışanların çocuklarında yüksek oranda lösemi olma riski görüldüğünü tespit etmiş­lerdir.

 

Bir sonraki ay devam etmek dileği ile sağlıcakla kalın…

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği