Federal Havacılık İdaresi (FAA), Kuzey Kutbu için 78° Kuzey enlemi üzerindeki uçuşları Kutup Rotası (Polar Route) olarak adlandırmıştır. Dünyanın en önde gelen şirketleri, Batı Amerika varışlı uçuşlarda genel olarak Kuzey Kutbu üzeri planlama yaparlar. Rotanın çok soğuk ve ıssız olduğu kesin… Peki bu rotada uçmanın avantajları nelerdir?
Öncelikle dünya haritasına bir göz atalım. Onlarca ülke arasından uçmak istediğiniz iki ülkenin başkentlerini seçip, bu iki nokta arasındaki en yakın mesafeyi nasıl bulacağımız sorusu sadece bizim değil, bütün havayolu şirket uçuş işletme yetkilileri tarafından onlarca yıldır düşünülüp, hesaplanıyor. Geleneksel bir harita olarak göz attığınızda, size dünya üzerindeki en yakın iki nokta, düz bir çizgi ile çizdiğiniz mesafe olarak görünecektir. Fakat bundan 5 asır önce 16’ncı ve 17’nci yüzyıllarda yaşamış Galileo, dünyanın hem güneş etrafında hem de kendi etrafında döndüğünü, dünyanın şeklinin düz değil geoit şeklinde olduğunu, ay üzerinde çukurlar olduğunu, güneş üzerinde lekeler bulunduğunu ortaya koyarak bilim dünyasında bugün de geçerli olan bilgileri ortaya atmıştır.
Bu bilgiyi temel alarak, coğrafyada kutuplardan hafifçe basık ekvatordan şişkin, kendine özgü olan dünyanın şekline geoit denmektedir. Dünyanın bu geoit şekli, kendi ekseni etrafında dönüşü esnasında meydana gelmiştir. Çünkü dünya kendi ekseni etrafında dönerken merkezkaç gücüyle savrulmuştur.
Ticari havacılık dünyası karmaşık ve rekabetçi bir alandır. Havayolları, verimliliği artırmak ve zaman kazanmak için sürekli olarak yeni stratejiler aramaktadır. Bu stratejilerden biri olan “kutup rotaları” veya Kuzey Kutbu üzerinden gerçekleştirilen uçuşlar, bir dizi avantaj sunarak birçok havayolu için cazip bir seçenek haline gelmiştir.
Öncelikle bu rotada uçan pilotların dikkat etmesi gereken noktalara değinmek istiyoruz.
Dikkat edilmesi gerekilen konular
Kutup üzeri planlanan uçuşlarda dikkat edilmesi gereken noktalardan en önemlisi, kozmik radyasyon yayılımıdır. Bu rotaları sürekli uçan pilotlar ve kabin ekipleri, yıllık kozmik radyasyon alınımı değerlerinde diğer uçuş mürettebatlarına göre daha fazla değerlere maruz kalırlar. Yılda 6 mSv, uzun mesafeli kutup rotalarında uçan uçak mürettebatının aldığı tipik radyasyon dozudur. Bu değer de çoğu şirket için, pilotlara uygulanan maksimum değerdir.
Artı olarak yakıt sıcaklığı, bu rotalarda uçan pilotlar için çok önem arz eder. Belirli aralıklarla, uçak yakıt sıcaklığını kontrol ederler.
SATCOM, “SATellite COMmunications” olan terimin kısaltmasıdır. Uydu aracılığı ile iletişim sağlayabilme kabiliyetidir. Konvansiyonel yer radarları ve VHF istasyonlarının kapsama alanı dışındayken, uçakların Hava Trafik Kontrolü ve Havayolu Operasyon Merkezi ile iletişim kurmasına izin veren bir ses ve veri hizmetidir. Genel olarak “Medlink” (tıbbi bağlantı) amaçlı kullanılır. Uçakta herhangi bir yolcu veya mürettebatın rahatsızlanması sonucunda Medlink ile iletişim sağlanır. Genel olarak 82 derece Kuzey enlemi üzerinde SATCOM çalışmaz.
Kuzey kutbu üzeri planlanan rotadaki yedek meydanlar sınırlı sayıdadır ve operasyon saatinde hava durumu ve işlevsel olarak uygun durumda olduğundan emin olunmalıdır.
Receiver Autonomous Integrity Monitoring (RAIM), uçuş sırasında alıcıların GPS sinyallerini izleyerek sistemdeki hataları algılama yeteneğidir. RAIM, GPS uydularından alınan sinyallerin doğruluğunu sürekli olarak izler ve bir hata oluştuğunda pilotları uyarır. Bu sistem üzerinden, operasyon sırasında kaç tane aktif uydunun görev yapılacağı bilgisi elde edilmelidir.
Dahası, yaklaşık 70 derece enlemi üzerinde Manyetik Kuzey (Magnetic North) yerine Gerçek Kuzey (True North) referans alınarak uçulmalıdır.
Peki, havayolları bu uçuşları neden tercih ediyorlar?
Daha kısa uçuş süreleri
Kutup rotalarının belki de en önemli avantajı, uçuş süresindeki önemli azalmadır. Dünya’nın küresel şekli nedeniyle, iki nokta arasındaki en hızlı yol her zaman geleneksel, düz bir haritada düz bir çizgi olmayabilir. Küre üzerindeki bir çizginin eğimi sabitse (sabit azimut), bu durumda çizgi bir eşkenar çizgi yolunu takip eder. Buna İngilizce’de “Rhumb Line” denir. Küre üzerindeki bir çizgi, iki nokta arasındaki en kısa yolu temsil ediyorsa; bu durumda çizgi büyük bir daire yolu izler. Bu yola da Great Circle adı verilmiştir. Rüzgar ve radyasyon uygunluğuna bağlı olarak, Orta Doğu - Batı Amerika uçuşlarında, genel olarak Kuzey Kutbu üzerinden planlama uygun görülür. Örneğin, standart bir haritada New York›tan Beijing’e bir rota çizdiyseniz, en kısa yol Pasifik Okyanusu üzerinden düz bir çizgi gibi görünebilir. Ancak, Dünya’nın eğriliği nedeniyle, gerçek en kısa yol Alaska ve Arktik Okyanusu üzerinden geçen bir büyük daire rotasıdır. Bu rota, uçuş süresinden birkaç saat tasarruf sağlayabilir, bu da uzun mesafeli uçuşlar için önemli bir tasarruftur. Bu, sadece yolcu memnuniyetini artırmakla kalmaz, aynı zamanda havayollarının programlarını ve uçak kullanımını optimize etmelerine olanak sağlar.
Yakıt verimliliği
Kutup rotalarının bir başka önemli avantajı, yakıt verimliliğinin artmasıdır. Daha kısa uçuş süreleri, daha az yakıt tüketimi anlamına gelir ve bu da birden çok fayda sağlar. İlk olarak bu, havayollarının en önemli işletme giderlerinden biri olan yakıt maliyetlerinden tasarruf etmelerine yardımcı olur.
Ayrıca, daha az yakıt kullanmak, daha az karbon emisyonu üretmek anlamına gelir. İklim değişikliği konusundaki endişelerin arttığı bir dönemde, havayolları çevresel etkilerini azaltma konusunda artan bir baskıyla karşı karşıyadır. Kutup rotalarını kullanarak, karbon ayak izlerini önemli ölçüde azaltabilirler, bu da küresel iklim değişikliğiyle mücadele çabalarına katkıda bulunur. Bu, aynı zamanda çevreye duyarlı yolcular ve paydaşlar arasında itibarlarını güçlendirir.
Hava trafiği avantajı
Kutup rotaları, hava trafiğinin yoğun olmamasından kaynaklı bir avantaj da sunar. Kuzey Kutbu üzerindeki gökyüzü, sayılı havayolu şirketleri tarafından kullanıldığı için, havayollarına istenilen uçuş seviyesinde uçma fırsatı verir. Bu, hava trafiği yoğunluğu nedeniyle oluşabilecek gecikme şansının daha düşük olduğu anlamına gelir, bu da daha güvenilir planlamalar, daha az yakıt tüketimi, zamanında varış ve daha memnun yolcular anlamına gelir.
Kutup rotalarını kullanan havayollarının örnekleri
Birçok havayolu, kutup rotalarının avantajlarını fark etmiş ve bunları operasyonlarına dahil etmiştir. Örneğin, United Airlines, Kuzey Kutbu üzerinden uçan San Francisco’dan Singapur’a bir uçuş işletmektedir. Bu rota, sadece daha hızlı olmakla kalmaz, aynı zamanda diğer yollardan daha az yakıt kullanır, bu da hem havayolu hem de çevre için kazan-kazan durumu oluşturur. Benzer şekilde, Doha merkezli havayolu Katar Havayolları, Doha’dan Seattle’a giden bir uçuşta kutup rotasını kullanır. Arktik üzerinden uçarak, yolcularına daha hızlı ve daha verimli bir hizmet sunabilir, küresel havacılık pazarında rekabet avantajını artırır.
Kutup rotalarının geleceği
Teknoloji ilerledikçe ve uçaklar daha sert koşullara dayanabilecek hale geldikçe, daha fazla havayolunun bu verimli gökyüzü yollarından faydalanmasını bekleyebiliriz. Kutup rotalarının kullanımı, diğer şehirler arasındaki uçuşları da içerecek şekilde genişletilebilir, ticari havacılık dünyasını daha farklı noktalara getirebilir.
Özetlemek gerekirse, kutup rotalarının kullanılması, ticari havayollarına önemli avantajlar sağlar. Daha kısa seyahat süreleri, geliştirilmiş yakıt verimliliği ve azalmış hava trafiği yoğunluğu sağlarlar. Havacılık endüstrisi evrimleştikçe, bu rotaların küresel hava yolculuğunun geleceğini şekillendirmede giderek daha önemli bir rol oynayacağı muhtemeldir.
Kutup rotaları ayrıca, havayollarının daha geniş bir yolcu kitlesine hizmet vermesini sağlar. Örneğin, Kuzey Amerika’dan Asya’ya uçan bir havayolu, kutup rotası üzerinden uçarak bu iki bölge arasındaki seyahat süresini önemli ölçüde azaltabilir. Bu, daha fazla yolcunun bu hizmeti kullanmasını teşvik eder ve havayolunun gelirlerini artırır.
Son olarak, kutup rotaları, havayollarının çevresel sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmalarına yardımcı olur. Daha az yakıt tüketerek ve dolayısıyla daha az karbon emisyonu üreterek, havayolları iklim değişikliğiyle mücadele etme çabalarına katkıda bulunabilir. Bu, hem havayollarının itibarını güçlendirir hem de çevreye duyarlı yolcular için daha cazip bir seçenek haline getirir.
Kaynak: https://aviationguide.net/