Geleceğin şehirleri nasıl olacak? İnsanlar nasıl evlerde yaşayacak ve hangi araçlarla işlerine gidecekler? Herşey çok güzel mi olacak, yoksa giderek kötüleşecek mi? Bu sorulara bugün olduğu gibi dün de cevaplar arandı. Özellikle uçağa, yeni kullanılmaya başlandığı dönemlerde, gelecek tasarımlarında bol bol yer verilir.
Teknolojik gelişmelerin arttığı, gündelik hayatın hızla değiştiği dönemlerde, gelecekle ilgili tahminler de artar. Kimi olumlu, kimi de olumsuz bir “istikbal tasavvuru” sunan bu tahminler dergi ve gazetelerde de sık sık yer bulur. Tabii bugün daha çok internette rastlayabileceğimiz bu tahminler kısa, orta ve uzak gelecekle ilgili olabilir. Örneğin Balkan Savaşları döneminde yazılmış bazı Osmanlı gelecek tasarımları 300 yıl sonrasının Osmanlı İmparatorluğu’nu gözler önüne sererken, bazıları da 5 - 10 yıl gibi yakın gelecekle ilgili tahminlerde bulunur. Bu sayımızda meşhur Resimli Ay dergisinin Haziran 1340 (1924) tarihli sayısının 16 ve 17. sayfalarında yayınlanan bir gelecek tasarımına yer vermek istiyoruz. O dönem dergilerinin birçoğunda olduğu gibi bu yazıda kullanılan resimler de yabancı dergilerden alıntı ve tabii kaynak da gösterilmemiş. Yazının ise imzasız da olsa yerli olduğu anlaşılıyor.
“Müstakbel Şehirler”, yani gelecekteki şehirler başlıklı yazının spotu, içerikle ilgili aydınlatıcı bir giriş yapıyor:
“Medeni memleketlerde köylerden şehirlere doğru devam eden akın şehirlerin büyümesini ve kalabalıklaşmasını intaç etmiştir. Müstakbel şehirler bu akına cevap verecek surette inşa edileceklerdir.”
Meçhul yazarımız önce Ankara ile “medeni memleket şehirlerini” kıyaslayarak yazısına başlıyor: “Biz Ankara’da mütevazı, küçük ve sade bir payitaht kurmaya çalışırken medeni memleketlerin muazzam ve büyük şehirleri onlara dar gelmeye başlamıştır.
Londra gibi, New York gibi büyük ticaret merkezlerinde sekiz on milyon nüfus yaşıyor.”
Bu muazzam kalabalığın sokaklara dökülmesiyle büyük bir karmaşa yaşandığını belirten yazarımız, sözü trafik sorununa getiriyor: “Hele otomobillerin, otobüslerin çoğalması sokaklarda yürümeyi imkânsız bir hale koymuş gibidir. New York’un ticaret merkezi olan dar mıntıkasında 20-60 katlı binalar içinde milyonlarca insan meskûndur. Bunlar öğle tatilinde veya akşamüzeri sokağa döküldükleri zaman yürümek imkânsız bir hal alır.”
Bu olağanüstü kalabalığın nedeni ise bellidir: Bizim 30- 40 yıl sonra tanışacağımız bir olgu; köyden kente göç…
“Zaten medeni memleketlerde köylerden şehirlere doğru mütemadiyen bir hicret vardır. Sanayi merkezleri insanları tarlalarından ayırıp şehirlere çekiyor. Bu mütemadi akın şehirlerin nüfusunu günden güne çoğaltıyor, köylerinkini azaltıyor.”
Şehirlerin kalabalıklaşmasıyla ilgili oldukça erken bir dönemde, Türkiye’de “şehir planlamasından” bahseden belki de ilk yazının yazarı şunları söylüyor: “İşte bu tesir altında medeni memleketlerde şehirlerdeki bu kalabalığa karşı bir çare olmak üzere yeni şehir planları düşünmeye ve Amerika da bu planı tatbike mecbur olmuştur.”
Bu çizim de 1930’ların bakışıyla geleceğin dünyası… Yine hava araçları başrolde, yine hayal gücü sınır tanımıyor...
Geleceğin şehirlerinin planları, geleceğimizin nasıl olacağının ipuçlarını verir: “İstikbalde şehrin nasıl olacağını gösteren bu yeni plan şimdiki şehirlerden çok farklı yeni şehirler meydana çıkaracaktır. Müstakbel şehirlerde şimdi yaya kaldırımı ve arabalara mahsus olan yerler münhasıran otomobillere, otobüslere, tramvaylara ve diğer nakliye vesaitine tahsis edilecek, insanlar için ayrıca burada münderiç resimlerde görüleceği üzere sokakların üzerinde kemerler yeni havai yollar yapılacaktır. Bunu ilk defa New York’ta tatbik etmişlerdir. Bu caddelerde dükkânlar alt kattan üst kata çıkıyor, sokaklar manzarasını değiştiriyor ve şehir bu günkü güzelliğini kaybediyor. Bu yeni usulde artık ağaçlı, güzel caddelere veda etmek lazım gelecektir.”
Ve tabii şehir içi hava taşımacılığı da dönemin gözde kehanetlerinden biri olarak yazımızda yer bulur: “Müstakbel şehirlerde binaların teraslarında tayyarelere mahsus mahaller yapılacaktır. Bu sayfalardaki resimlerimize bir nazar müstakbel şehirlerin manzarası hakkında size bir fikir verebilir.”