Son yıllarda dünya üzerinde emniyet ve iş sağlığı bilincinin artması ile ülkemiz de bu kurallardan nasibini almaya başladı. İş güvenliği kavramı, çalışanların güvenliğini sağlamak, sağlıklı ve güvenli şartlarda çalışmak amacıyla alınan tedbirler olarak tanımlanabilir. Ülkemizde son 20 yıl içinde İnşaat ve madencilik sektöründe, çalışanın ve emniyetinin önem kazanmasına rağmen halen istenilen seviyeye ulaşmış sayılamaz.



Havacılık sektöründe ise kuralların uygulayıcısı dünya ölçeğinde ICAO olmasından dolayı, Bizler için (EASA ve FAA), (SHGM) olduğu, uçuşların ve uçakların sürekli kontrol edilmesi (SAFA VE SANA), uçuşların yurtdışı bağlantılı olmasından dolayı kuralların uygulanması anında ve kesin hale gelebilmektedir. Aynı zamanda uçak üreticilerinin sürekli daha iyiye ve emniyete verdikleri önem sayesinde Mandatory ve Sb uygulamasındaki hassasiyet de emniyeti en ileri seviyeye taşımaktadır. Bundan dolayı havayolu taşımacılığı en güvenli ulaşım yolu olarak zirvede olmaya devam ediyor. Hatta dünya üzerinde eşek tepmesinden ölenlerin sayısı yıllık uçak kazası ölümlerinden kat kat fazladır.

EASA 147 yetkili bir kuruluştan EASA 66 lisans alabilmek için (Modul 7.1 Safety Precautions - Aircraft and Workshop) uçak bakımı ve uçak bakım teknisyenin uyması gereken emniyet tedbirleri adı altında bir eğitim ve sertifika gerekmektedir. Yani uçak üzerinde veya uçak ile ilgili kompenent ve atölyelerinde çalışanların, iş sağlığı ve emniyeti konularında uymaları gereken eğitimleri bakım ve çalışma ortamına girmeden önce alınması istenmektedir. İş ortamında ise zorunlu hale gelen human factor, iş sağlığı ve güvenliği eğitimi de bu bilgileri güncel tutmayı hedefler.

Uçak bakım faaliyetlerini hat bakım ve uçak bakım olarak iki bölüme ayırabiliriz. Bir de atölye ve lojistik bölümleri olarak iki bölüme ayırabiliriz. Her bölümün kendi içerisinde yapmış olduğu risk değerlendirme tablosu vardır. Bizim en büyük düşmanımız yaptığımız işlerde emniyet ve iş sağlığı uyarılarına karşı duyarsızlaşma ve hataları kanıksamaktır. (Biz hep böyle yapıyoruz, daha önce böyle yaptık bir şey olmadı, ne yapalım yeterli tool ve teçhizat yok) gibi mazeretler bizim önümdeki engellerden birkaçıdır. Genelde karşılaşılan kazaları; baş yaralanması, yüksekten (sehpadan) düşme, yük kaldırma kaynaklı bel zedelenmesi ve kaygan zeminde düşme olarak sayabiliriz. Bir de bu kazalar sırasında uçağa verdiğimiz zararlar vardır.

Uçak üzerinde çalışmaya başlamadan önce task kart veya AMM task referansına baktığımız zaman, warning, caution ve note bölümlerinde işleme başlamadan önce hem çalışana emniyet tedbirlerini uygulamayı hem de gerekli tool ve takım kullanmayı ikaz eder. Bazen çalışma esnasında yaptığımız eksik iş ve unutulmuş takım nedeniyle uçuş güvenliğini tehlikeye atmış oluruz.

 

Uçak üzerinde çalışırken bazen acelecilik ve bazen zaman baskısıyla (hemen bakarım veya 5 saniye sürmez) diyerek güvenlik tedbirlerini hiçe saydığımız durumlar olmuştur. Çok zaman ramak kala olaylarıyla karşılaşmışızdır. Başladığımız işi bitirmek için hedef koyarken uygulama sırasında karşılaşacağımız güvenliğimizi tehlikeye atacak durumları göz ardı ediyoruz.

Gerçekte hiçbir iş bizim sağlığımızdan ve güvenliğimizden daha önemli değildir. Uçağı sefere verebilmek için yaptığımız işler esnasında canımızı ve sağlığımızı riske atmak, sonradan eyvah ve keşke diyeceğimiz sonuçlar meydana getirmesi muhtemel hareketlerdir. Geçmişte karşılaştığımız iş kazaları bunlara en iyi örnektir.

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği