Geçtiğimiz Şubat ayında uçan otomobil Dubai’de düzenlenen Dünya Hükümetleri Zirvesi’nde kullanılarak, katılımcılara tanıtıldı. Ehang ismi verilen uçan otomobil aynı zamanda çevre dostu olarak tanıtılmaktadır. Çoğumuzun aklına güvenlikle ilgili gelecek sorulara ise aracın uçuş sistemi olan güç sistemlerinde bir sorun yaşanması durumunda devreye girecek yedek sistemlerinin bulunması cevap olarak verilmektedir.

Geçen ay yazmaya başladığım uçan araba ile ilgili gelinen son aşama budur ve artık bir fiyat bile biçilmiştir.

Bu ay uçan arabanın tarihi gelişimine devam edeceğim. Haberlerde son yılların mucizevi gelişimi diye yayınlanmış olsa bile uçan arabanın tarihi 1900’lü yılların başlarına dayanmakta ve uçan araba dünya savaşları, ekonomik krizler nedeniyle 2000’li yıllarda satışa çıkartılarak, genel kullanıcıya sunulmaya başlayacak şekilde geliştirilmiştir.

1917 yılında Curtis’in çalışması ile başlayan uçan araba 1924 A. H. Russell tarafından kötü bir çalışma ile sadece karada gidebilmiştir. Özellikle uçmak için dizaynında fiziksel kusurları olan bir çalışma olmuştur.

İlerleyen yıllarda uçan otomobil ile ilgili çalışmalarda bulunanlar olsa da tarihe adını geçiren ve uçan arabanın gelişimine katkı sağlayan diğer önemli iki isim Robert E. Fulton ve Moultan Taylor’dır.

M.Taylor, Amerika’da bir gezi için gittiği Delaware’da araştırmacı Robert E. Fulton’nın üzerinde çalıştığı uçan otomobilin kanatlarında gördüğü aksaklıklar üzerine çalışmaya başlayarak bu ürünü oldukça geliştirmiştir.

Henüz 1900’lü yılların ortalarındayken Fulton ve Taylor’ın uçan araba çalışmaları başarıya ulaşmıştı. Fulton’nın çalışması sonrasında uçan araba 100.000 mil uçarak o günün basınında adını duyurmuştu. Moult Taylor’ın çalışmaları da yine başarılı bir şekilde devam etmiş hatta peş peşe geliştirdiği farklı modellerle başarılı uçuşlar gerçekleştirmiştir. Geliştirdiği modellerden birisinin kanatları yerde katlanıp kapanabildiği için trafikte kullanılmasında da bir sakınca olmamıştır.

Üzerinde çalışmalar yapılan modellerden bahsetmemek geçmişe ve emeğe yapılacak bir haksızlık olacağı için biraz da bu modellerden bahsedelim. Belki bir gün yolunuz bu modellerin sergilendiği müzelere düşebilir?

N4994P

Wisconsin’de EAA Air Venture Müzesinde, uçan arabanın ilklerinden olarak sergilenmektedir.

N4994P başlangıçta N31214 olarak çalışmalarına başlanmış ve 1949 yılında üretilmiştir. Gövdesi sarı renkli olup, kanatları ise gümüş rengindedir.

N101D

(1954) Greg Herrick’s Yellowstone Aviation Inc’e ait olan uçan araba ise Minneapolis Golden Wings Flying müzesinde sergilenmektedir. Bu model Jake Schultz’un Bulutların İçinde Bir Sürücü isimli kitabının kapağında da yer almaktadır.

N102D

(1960) Sarı ve yeşil renkli olan bu modelin sahibi Ed Sweeney olup hala uçurulabilen en başarılı modeldir diyebiliriz. Hem hala kullanılan hem de Florida’daki Kissimmee Air Müzesinde sergilenen model üzerinde geliştirme çalışmaları da devam etmektedir.

N103D

(1956) Carl Feeling ve Marilyn Stine’e ait olan bu model ile Fidel Castro’nun kardeşi Raul Castro Küba semalarında uçmuştur. Birbirinden farklı amaçlar için kullanılmış olan bu model bir radyo kanalı tarafından da kullanılmış olduğu için sonradan renginde değişiklik yapılmıştır. 350 saatlik uçuş gerçekleştirmiş olan N103D KISN Radyosunun ayrılmaz bir parçası halindeydi. Radyo çalışanlarının boy boy fotoğraflarının olduğu bu model de hala otomobil olarak kullanılmaktadır.

N107D (Aerocar II)

(1966) tek bir örnek olarak üretilmiştir ve hem hava hem kara aracı olarak kullanımında sadece hava aracı olarak kullanılabilmiş bir modeldir.

N4345F (Aerocar III)

Moulton Taylor’ın son uçan araba modelidir. Arkasındaki römork ile kanatları taşınarak kullanılabilirliği arttırılmaya çalışılmıştır. 1960’da satın alan kişinin iniş sırasında yaşadığı kaza nedeniyle üzerinde çalışmalar yapılmış olmasına rağmen daha ileriye gidilememiş bir çalışma olarak kalmıştır. Aerocar III’ü Seattle’daki Museum of Flight’da ziyaret edebilirsiniz.

Yukarıda ismi en çok bilinen modellerin yanı sıra başka modeller de üretilmiş ve başarılı sonuçlar elde edilmiş olmasına rağmen çalışmalara ekonomik sorunlardan dolayı devam edilememiştir. Özellikle 1973 yılında ölümlü sonuçlanan test uçuşu ile uçan araba çalışmaları bir kenara kaldırılmıştır.

Günümüzde çalışmaları tamamlanmış olan ürünlerin kanatları karada tamamen toplanabilmekte çok daha şık görünümlüdür ki buna çok da şaşırmamak lazım. Son yıllarda teknolojide de gelinen son durum bize bu ürünlerin sunulmasına destek olmaktadır.

Bir gün hem uçabilen, hem araba olarak yollarda kullanılabilen hatta su üzerinde bile gidebilecek özelliklere sahip çok amaçlı arabaları aramızda görebiliriz.

Güvenli bir yaşam dilerim.