Havacılık Meteorolojisi; her türlü hava taşımacılığında ihtiyaç duyulan süratli ve standartlara uygun meteorolojik bilgilerle, bunların temin edilmesi için işletme ve planlama hizmetlerini kapsayan bir bilim dalıdır.

 

Havacılık, meteorolojik olaylara son derece duyarlı bir sektördür. Hava koşullarının uçuşlar üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olması, hızla büyüyen sektörde göz ardı edilemeyecek bir unsur olarak “Havacılık Meteorolojisi” kavramının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) esaslarına göre de meteorolojik hizmetlerle ilgili uluslararası kodlama ve standartlar belirlenmiştir.

 

Uçuş faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirilmesi açısından tüm meteorolojik parametrelerin gözlemlenmesi amacıyla ICAO kriterlerine göre her havalimanında meteorolojik bilgi taleplerini karşılayabilecek ofislerin bulunması zorunlu kılınmıştır. Havacılık Meteorolojisi; her türlü hava taşımacılığında ihtiyaç duyulan süratli ve standartlara uygun meteorolojik bilgilerle, bunların temin edilmesi için işletme ve planlama hizmetlerini kapsayan bir bilim dalıdır. Ülkemizin ekonomik, askeri ve turizm alanındaki gelişmelerine paralel olarak havalimanlarımızın sayısı da her yıl artmaktadır. Meteorolojik destek hizmet taleplerinin artması ile Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Dünya Meteoroloji Teşkilatı (WMO) ve Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı (ICAO) standartlarında ihtiyaca yönelik olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

 

Günümüzde uçuşların daha emniyetli ve konforlu olması açısından uçuş planlamaları, hava koşulları göz önünde bulundurularak hazırlanmaktadır. Zamandan tasarruf, akaryakıt fiyatları, konforlu bir uçuş hizmeti verme isteği şirketleri optimum davranış biçimine zorlarken meteorolojiyi işletme ve planma hizmetlerinin önemli bir parçası haline getirmiştir. Uçuşun her aşamasında etkili olabilecek meteorolojik olaylar hem hava trafiği yönetimini zora sokmakta, hem de pilotlar açısından operasyon aşamasında önemli bir risk olarak görülmektedir.


Özellikle meydandaki rüzgarın şiddeti, yönü, pist görüş mesafesi, yağışın şekli, bulut alt tabanı, türbülans, sis, microburst, macroburst, CB denen yoğun bulut kümeleri, iniş hattında windshear (rüzgar değişimi), hem uçakların emniyetli iniş kalkış yapmalarını, hem de seyir halini zorlaştıran önemli etkenler ve hava olaylarıdır. Uçuş iptallerinin ve yedek meydanın tercih edilmesinin nedeni büyük çoğunlukla olumsuz hava koşullarına bağlanabilir. Uçaklar sis, yoğun kar yağışı, kuvvetli rüzgar, bulut oluşumları gibi meteorolojik koşulların uygun olmadığı durumlarda operasyonu gerçekleştirmekte sıkıntı yaşayabilirler. Hava trafiği de olumsuz hava koşulları nedeniyle sekteye uğrayabilir, ünite saatlik kapasitesinin oldukça altında trafiğe hizmet verebilecek duruma gelir bu da birçok gecikmenin sebebi olabilir. Tüm bu sıkıntıların azaltılması açısından planlama ve işletme stratejilerinin yanı sıra, pilotlar ve hava trafik kontrolorleri için meteorolojik veriler oldukça önemlidir.

 

Bu ihtiyaca yönelik olarak radarlar ilk kez 1950`li yıllarda meteoroloji alanında kullanılmaya başlandı. 1970`lerden itibaren de Doppler radar teknolojisi kullanılarak radarlardan dijital formda bilgilere ulaşıldı. Bu kazanım özellikle şiddetli yağışlar ve meteorolojik olayların önceden belirlenmesini sağladı. Uzaktan algılama sistemine sahip olan meteorolojik radarlar ile hedefin konumu, hızı, hareket yönü belirlenerek hadisenin tipi, şiddeti hakkında bilgi edinimi mümkün oldu. Radarın çalışma prensibine gelince. Radarlardan gönderilen elektromanyetik sinyal; yağmur, kar taneleri, dolu gibi hidrometeorlarla temas ettiğinde elektromanyetik dağılıma maruz kalır. Bu dalgalar radarların hassas algılayıcıları tarafından işlenir ve yazılımlar aracılığıyla radarda görsel bir ürün olarak ortaya çıkar.

 

Pilotlar da uçaklarda bulunanan meteoroloji radarlarıyla uçuş rotaları üzerindeki hava hadiselerini önceden takip edip, hava trafik kontrolörlerinden rota değişikliği talep eder. Meteorolojik hedeflerin yerini belirlemede kullanılmasının yanı sıra Doppler radarların klasik radarlardan en belirgin farkı, hedefin radara yaklaşıp yaklaşmadığı hakkında bilgi verebilmesidir. Hedeflerin hızları ölçülür, sabit ve hareketli hedeflerin birbirinden ayırt edilmesi sağlanır. Doppler Radar, rüzgarın radyal hızlarını ve gerçel zamanlı olarak geniş alanlar üzerinde yağış miktarını ölçer. Ayrıca, radarın ekonun hareketini de görebilmesi, yağış tahminine katkıda bulunmaktadır. Klasik tip radarlarda ekranda sadece parlaklıklar mevcutken Doppler radarlarda bilgisayar teknolojisi yardımıyla
hem hedefin konumu hem de eko yoğunluğu renkli olarak ekranda görüntülenir. Radar üzerindeki yeşil renkli sahalar hafif, sarı renkli sahalar orta, kırmızı ve pembe renkli sahalar çok şiddetli türbülans bölgeleridir. Bu sahalar zorunlu kalınmadıkça uçuş için kullanılmamalıdır. Etkileri radarlar yardımıyla mümkün olduğunca azaltılmaya çalışılsa da , anlaşıldığı üzere uçuş operasyonun her bir safhasında en istenmeyen durumdur kötü hava koşulları. Hem pilotlar hem de hava trafik kontrolörleri açısından ciddi bir referans gösterge olan meteoroloji radarlarının yaygınlaşması ve teknolojik olarak gelişimleri, verilen hizmet kalitesi açısından önemli bir paya sahiptir.

 

Havacılık açısından önemli bir kriter de Icao standart atmosferidir. Hava araçlarının dizaynındaki hesaplamalar, cihazların kalibrasyonu, altimetrik basınç hesaplamaları, belirli durumlarda uçakların performansları ve genel davranıs¸larını belirlemek ve birbirleri ile mukayese edilebilmelerini sagˆlamak amacıyla ICAO tarafından, uzun yıllar boyunca yapılan rasatlardan elde edilen ortalama degˆerlere göre hazırlanmış tablolar bulunmaktadır. Hava aracı üreticileri, uçus¸u etkileyen bütün parametreleri de kapsayan matematiksel modeller kullanır. Bu parametreler kısaca hava aracının özel s¸artlar altındaki performansı ve genel hareketini belirler.

 

Icao standart atmosferinin özellikleri nelerdir?


-Standart Atmosfer tamamen kuru kabul edilmiştir.
-Ortalama deniz seviyesinde yer sıcaklığı 15°C’dir.
-Ortalama deniz seviyesindeki hava basıncı 1013.25 hPa (29.92 inch)’dır.
-Ortalama deniz seviyesindeki hava yoğunluğu 1.225 Kg/m3’tür.
-Tropopozun ortalama deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 11 Km’dir.
-Tropopozdaki sıcaklık –56.5°C’dir.
-Yükseklikle sıcaklık değişimi (Lapse-Rate) görülür.
-Ortalama deniz seviyesinden 5 Km aşağı ve 11 Km yukarı her Km’de 6.5°C azalma gösterir (11. Kilometrede sıcaklık -56.5°C)

FIR sahası sorumluluğunu kabul eden ülkelerin havalimanlarında, hava seyrüseferi için meteorolojik hizmet (sinoptik ve havacılık maksatlı rasatlar ile analiz ve tahmin, uçuş dokümanı, brifing) sağlamak üzere tayin ve tesis ettiği Meteoroloji Gözlem Ofis`leri bulunmaktadır. Bu üniteler, havaalanlarındaki uçuşların meteorolojik
desteğini sağlamak üzere, Bulunduğu havaalanındaki uçuşlar için gerekli tahminleri (TREND, TAF, vs.) hazırlar, diğer havaalanlarının (yurtiçi–yurtdışı) rasat ve tahminlerini elde eder.

-Aktüel hava gözlem ve ölçümlerini yapar. (METAR, SPECİ, SİNOPTİK vs.)
-Uçuş personeline ve/veya uçuşla ilgili diğer personel ve birimlere uçuş dokümanı hazırlar, temin eder, brifing
verir.
-Havacılıkla ilgili kullanıcıların diğer meteorolojik bilgi ihtiyaçlarını karşılar.
-Mevcut meteorolojik bilgi ve ürünleri gösterime hazır tutar. (Aktüel ve prognostik kartlar, raporlar, tahminler,
eğer mevcutsa uydu resimleri vs.)
-Tahminlerini hazırlamakla görevlendirildiği havalimanlarındaki meteorolojik şartları sürekli takip eder.
-Gerektiğinde meydan ihbarlarını hazırlar ve dağıtımını yapar.
-Volkanik aktiviteyle ilgili rapor alındığında gerekli yerlere iletir, veya gerektiğinde volkanik aktiviteyle ilgili raporları hazırlar.

 

“VHF VOLMET” Yayın Sistemi Uluslararası Sivil Havacılık Teşkilatı’nca (ICAO), FIR sahalarında verilmesi zorunlu meteorolojik hizmetlerden birisi de uçuş sırasında uçağa sağlanan VHF VOLMET yayın sistemidir. Belirli bir bölgedeki önemli havalimanlarına ait METAR raporları, genellikle 30 dakikalık periyotlarla belirli bir frekans üzerinden havadaki hava araçlarına yayınlanır ve bu yayın VOLMET olarak adlandırılmaktadır.

 

Volmet yayınları; sürekli ve tekrarlayıcı ses yayınları ile mevcut METAR (mevcut hava alanı rutin meteoroloji raporları), SPECI (hava alanı özel meteoroloji raporları), TAF (havaalanı tahminleri) ve SIGMET’in uygun şekilde sağlanmasından oluşur. VHF VOLMET yayınları, 24 saat süreyle kesintisiz, açık lisan kısaltma terimleriyle ve İngilizce olarak belirli bir okuma hızıyla yapılır. VHF VOLMET yayın sisteminin kurulması meydanla ilgili bilgilere anında ulaşılabilmesi bakımdan önemlidir.

 

Bir VOLMET yayını;
• Meydan ismi
• Rapor veya tahminin UTC (zulu) yayınlanma zamanı
• Yüzey rüzgârı
• Görüş
• RVR (Runway Visual Range-gerekli olduğu durumlarda)
• Hava durumu (yağış)
• Bulut durumu
• Sıcaklık ve işba
• QNH
• TREND (gelecek 2 saate yönelik hazırlanan hava tahmini) bilgilerinden oluşur.

 

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği