Bir yandan yabancı üretimi millileştirmeye çalıştığımız bu zor günlerde, yabancı kaynaklı yenilikleri de Türk elleri ile değiştirmeye, yapmaya başladık. Milli gururumuz TAI 28 Mayıs 2012 tarihinde özel bir törenle AİRBUSA350XWB uçağının aileron (kanatçık) yapımını gerçekleştirerek ilk teslimiyetini yapmış oldu. Şimdi bu koca gözde kuşu biraz tanıyalım…
Airbus S.A.S. (EADS) tarafından tasarlanan ve 2013 yılında ilk uçuşu yapılan orta ve uzun menzilli, geniş gövdeli Yolcu uçağı ailesi. Öncelikle karbon lif takviyeli plastikle yapılan uçak gövdesiyle ilk yolcu uçağı ve kanat yapıları olacak. Boeing 777 ve Boeing 787 ile yarışmak için tasarlanan A350 serisi yolcu uçağı yakıt-verimli olacak şekilde tasarlanmaktadır.
A350’in üç değişkeni vardır ve üretim çalışmalarına 2006’da başladı. A350-900, 15 Ocak 2015 tarihinde Katar Havayolları’nın ilk uçağı teslim alması ile hizmete girmiştir. A350-800, 2016 yılında hizmete girmiştir. Son model A350-1000’in, 2017’de hizmete girmesi planlanmaktadır.
A350-800
A350-800: 3-sınıf kabininde 270 yolcuyu taşıyabilecek ve 8,300 deniz mili (15,400 km) menzile sahiptir. Boeing-787 9u’yla ve A330-200 ile kıyaslanabilir.
A350-900
A350-900: A350’nin tasarlanan ilk modeli 3-sınıf kabininde 314 yolcuyu taşıyabilecek ve 8,100 deniz mili (15,000 km) menzile sahip olacak. A350-900’in, yakıt maliyetinin oturacak yer başına Boeing-777 200ER’e göre % 25 daha az düşük olması planlanmaktadır. 900F (kargo) modeli üretilmesi planlanmaktadır, ama henüz tasarımına başlanmamıştır, daha güçlü motora yer verilecek ve A350-1000’in iniş takımları ile kuvvetlendirilecektir.
A350-1000
A350-1000: A350 ailesinin en büyük değişkenidir ve 3-sınıf kabininde 350 yolcuyu taşıyabilecek. 8,000 deniz mili (15,000 km) menzile sahip olacak.
TUSAŞ, 1988 yılından beri Airbus’ın tedarikçileri arasında yer alıyor ve A350 XWB Aileron’ları dışında Airbus’ın pazar lideri A320 ailesi uçaklarının tüm 18 numaralı gövde panellerini üretiyor.
Aynı zamanda Airbus Military’nin A400M programının endüstriyel ortağı da olan TUSAŞ, bu uçağın da ön orta gövde, paraşütçü kapıları, arka gövde üst bölüm, kuyruk konisi, kanatçık ve sürat frenlerinin tasarımından ve üretiminden sorumlu.
Yepyeni ve orta boyda geniş gövdeli uçaklardan oluşan A350 XWB ailesi, değişken yakıt fiyatları, artan yolcu beklentileri ve çevresel duyarlılık sorunlarını aşıp havayollarına orta ve uzun menzilli rotalarda verimli operasyon imkânı sunacak. Çok sessiz ve yüksek konforlu olan kabin, bir sıradaki koltuk başından koltuk sonuna 5.58 metre boyutu ve kişi başı 46 cm’lik (18 inçlik) koltuk genişliği ile en konforlu koltuğu sunuyor.
A350 XWB Ailesi; bugüne kadar bu uçak tipi için 34 müşteriden toplam 548 uçak siparişi almış bulunuyor.
Uçağın havada dönmesini sağlayan ve “Aileron” olarak adlandırılan parçanın tasarımı da Türk mühendisler tarafından gerçekleştirildi. Avrupa’nın en büyük askeri kargo uçağı A400M projesinde edindiği tecrübeyi Airbus projesine taşıyan TAI, ilk olarak 500 milyon Euroluk işte pay sahibi oldu.
Yeni uçağın gövdesinde pek çok kompozit malzemenin tasarımını ve üretimini gerçekleştirecek olan TAI bu sayede ilk defa sivil uçak üretim projesinde tasarım ve üretimde söz sahibi oldu. TAI bu projede pek çok Avrupa firmasıyla yarıştı. En son İsveçli Saab firmasıyla baş başa kalan ve son olarak İsveç firmasını da eleyerek bu uçaklar için kanatçık tasarımı ve üretimi hakkını elde etmiştir. Bu durum dünya havacılık piyasasına damga vurmuş, TÜRKİYE olarak bir kere daha biz de buradayız denilmiştir.
Airbus Tedarik Zincirinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Klaus Richte yaptığı bir açıklamada; TAI ile yıllardan bu yana hem mühendislik hem de imalat konusunda çalıştıklarını hatırlatarak, “TAI, Airbus’ın birinci seviye (Tier 1) tedarikçisi olarak şirketimizin bir uzantısı haline geldi. TAI’nin yetenekli çalışanları tarafından tasarlanan ve üretilen A350 XWB’nin ilk Aileron’larını teslim almaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.
SSM (Savunma Sanayi Müsteşarlığı) altında milli projeler yapan; ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, TAI ve adları daha da çok bulunan değerli kurumlarımız son zamanlarda ülkemizin adını ve bayrağını yücelterek bizleri de gururlandırmaktadırlar.
Dünyaya kendimizi kanıtladığımız bu günlerde; milli projelerimizde görev alan firmalarımıza, kurumlara ve şahıslara verdikleri emeklerden dolayı teşekkür ederek, bayrağımızın en üst zirvelerde olmasını gerektiğini söylemek isterim.
Sağlıklı ve huzurlu çalışmalar dilerim…