Havalimanında ve Uçaklarda Manyetik ve Elektro Manyetik Alan
Manyetik alan ve elektro manyetik alan yazı dizisinin sonuncusunu yazmaktayım ve bu ay elektro manyetik alan ve manyetik alanın havalimanı ve uçaklardaki etkisine değinerek artık bu yazı dizisini sonlandıracağım. Aslında manyetik alan ve elektro manyetik alan etkisi ve bu etkilerden korunmak için yapılan çalışmalar oldukça detaylı ve yıllardır bir takım biliminsanı tarafından incelenmekte olup, üzerine yapılacak tartışmalar daha uzun yıllar sürecek gibi görünmektedir. Her ne kadar Dünya Sağlık Örgütü özellikle cep telefonu gibi bazı cihazların yaydığı manyetik alanın insan sağlığına olumsuz etkisini kabul etmese bile gelişen teknoloji ve bazı hastalıkların hızlıca artmasında; yediğimiz gıdaların işlenmiş olması, hava kirliliği ve manyetik alan etkisi ile doğanın gerçek dengesinin bozularak insan sağlığına olumsuz etkisini görmezden gelmek çok mantıklı gelmiyor. Tabi ki pek çok şeyden izole edilmiş bir hayatı bir çoğumuz yaşayamayız ancak bu gerçekleri görmemizi engelleyen “aman boşver” yaklaşımını tercih etmeye bizi sürüklememeli ki “aman boşver” yaklaşımını gerçek anlamda başarı ile yapabilecek bilinçaltı düzeyine kaç kişinin başarı ile ulaşabileceği de bir başka bilim dalı olarak hala incelenmektedir. Farkında olmadığımız gizli gücümüz olan bilinçaltımızı ne kadar başarı ile yönetebiliriz? bu tamamen başka bir bilim dalıdır. Biliçaltının yönettiği değil bilinçaltını yönetebilen yetenekli insanların olduğu bir toplumda olabilseydik zaten uçaklara binmeye ihtiyaç bile duymazdık belki.
İnsanlık her zaman sorguladığı ve merak ettiği için gelişmiş ve gelişmektedir. Her ne kadar manyetik alan etkilerini inkar edenler olsa da bu etkilerin olduğunu kabul edenler her geçen gün yeni bir araştırma yaparak özellikle yaşadığımız binaların elektro manyetik alandan nasıl yalıtılabileceği konusunda farklı bir materyal, tuğla, boya bulmaya çalışmakta olup bizler de bu konu ile ilgili haberlerle karşılaşmaktayız.
Peki bir havacılık çalışanı olarak havalimanı, havaalanı ve uçaklardaki manyetik alan hakkında bildiklerimiz nelerdir? Havalimanlarının yolcu bilet satış ve kabul işlemlerinin yapıldığı bilet satış bankolarındaki, checkin kontuarındaki bilgisayarlar, internet, elektrik kabloları, polis kontrollerindeki X Ray cihazları hatta onların elektrik kabloları, onlarca dükkanın elektriği ve interneti, yemek yediğiniz restoranlardaki mikro dalga fırınlar, parlak ışıklar ve yolculara verilen internet hizmetini düşünürsek topraklamanın yapılmadığı bir çeşit faraday kafesinin içinde hapis olunmaktadır. Aynı etki uçaklar içinde söylenebilir. Uçak içindeki kablolardan, motor ve motorun çalışması için gereken elektrik kablolarından tutun, kokpit içindeki elektrikli tüm cihazlar, o cihazların kabloları ve son yıllarda seyahat ederken hepimizin tercih ettiği uçak içi eğlence ile saatlerce film seyrederek zaman geçirdiğimiz yolculuklarımız ayrıca yine son yılların popüler uygulaması olan wifi ile havadayken internete bağlanmak gibi yoğun bir manyetik alan içinde kendimizi yine hapis etmekteyiz. Ne yazık ki bu etkileri vücudumuza uzun yolculuklarda saatlerce almaktayız. İstediğimiz kadar “boşver bir şey olmaz” diyelim ne yazık ki sadece bunu diyerek bu etkileri almamak tıpkı asit dolu bir bardak içeceği boşver bir şey olmaz diyerek içmeye benzemektedir. Bu ayki yazıya kadar elektro manyetik alan ve etkileri hakkında yazdıklarım bilimsel araştırmaları içermektedir. Ne yazık ki havalimanlarında da, uçak içinde de elektro manyetik alanın yoğun etkisi ile karşılaşmaktayız. Şu ana kadar yapılan çalışmalarda bu yoğun etkinin topraklama ile azaltıldığına dair bilimsel araştırmalar yoğunluktadır. Henüz hava aracı içindeki insan sağlığını olumsuz etkileyen manyetik alan etkisini azaltacak bir uygulama bulunmamaktadır. Bunun için gelecekte insanı bu olumsuz etkiden koruyacak iplikle dokunmuş battaniyelerin hava araçlarında yaygın kullanımı insan sağlığını uzun vadede daha az olumsuz etkileyeceği için hükümetlere hastalık maliyetlerini de azatlacaktır.
Havalimanlarında ise gerçek faraday kafesi ile topraklamanın yapılması ya da tüm elektik kablolarının mutlaka topraklama yapılmış ve dışarıya manyetik alan yaymayacak sarmal kablolar ile değiştirilip elektrik sağlanması gibi akıllı bina inşaatlarının özellikle inşaat firmaları tarafından araştırılması ve yeni materyallerin kullanılması yine insan sağlığında yaşanacak uzun vadedeki büyük maliyetli hastalıkların azalmasına neden olacaktır. Bu konuda inşaat ve mimarlık ile ilgili okullara ve firmalara görev düşmektedir. Okullarda bu konu ile ilgili eğitimler verilmelidir. Özellikle müstakil yaşamın yaygın olmadığı toplumlarda binaları manyetik alandan temizlemek şu an için oldukça zor ve maliyetli bir iş ancak henüz binalar yapılırken bunlara dikkat edilirse çok daha etkili bir çözüm yolu bulunmuş olacak ve insan sağlığında yaşanacak artan hastalıkların maliyetleri azaltılmış olacaktır.
Özetle Manyetik Alanın kısa ve uzun vadedeki etkilerini maddeler halinde son defa yazarak hala insan sağlığını etkileyen bir elektro menyetik alan var mı sorusunun cevabını çevremizi ve kendimizi gözlemleyerek sizlerin kararına bırakıyorum.
Sağlık hayatta behşedilen en büyük zenginliktir.
Kısa vadedeki etkileri
- Stres,
- Görüş alanın daralması,
- Kulak bölgesinde ısınma,
- Kulak çınlaması,
- Yorgunluk hissi,
- Konsantrasyon bozulması,
- Baş ağrıları,
- İşitmede geçici aksaklılar,
- Sersemleme
Uzun vadedeki etkileri
- Genetik yapının bozulması,
- Beyin hücrelerinde ölüm ve beyin tümörü,
- Beyaz kan hücresi (lenfoma) kanseri,
- Kan beyin bariyerinin zedelenmesi,
- Kalp rahatsızlıkları,
- Hafıza zayıflaması,
- Kalıcı işitme bozuklukları,
- Embriyo gelişiminin zarar görmesi,
- Düşük riskinin artması,
- Kan hücrelerinin bozulması