Çocuk gönlüm kaygılardan azade
Baba, pilot amcaya bir şey olursa ne yapacağız? Sen uçak kullanmayı biliyor musun?” sorusuna “Benim bilmeme gerek yok evladım. Uçak kendi kendine iner!” cevabını vereceğimiz günler geldi.
Yıllar önce izlediğim bir sinema filminde, bir yolcu uçağının kabin memurunun, pilotların yedikleri yemekten zehirlenmesi sonrasında, uçağı telsizden aldığı talimatlar ile indirmeyi başarması anlatılıyordu. Bu gerilim filminde tempo hiç düşmüyor, tüm izleyiciler kabindeki yolcuların ve uçuş ekibinin yaşamlarını eline almış olan kabin memurunun başarısı için dua ediyordu.
Şu ana kadar, pilotluk eğitimi almamış bir kişinin telsiz talimatları ile bir ticari yolcu uçağını indirebildiğine şahit olunmamıştır. Genel havacılık uçaklarında ise başarılı örnek olaylar mevcuttur.
2000 yılının ağustos ayında, tek motorlu bir Piper Cherokee uçağının pilotu uçuş sırasında kalp krizi geçirerek kumandaların üzerine yığıldı. Uçakta yolcu olarak bulunan Henry Anhalt uçağın kumandasını üstlendi ve yakındaki bir uçakta bulunan bir uçuş eğitmeninin telsizden verdiği talimatların yardımı ile uçağı emniyetli olarak indirmeyi başardı. Bu şekilde kendisinin, karısının ve üç oğlunun hayatını kurtardı.
2009 yılının nisan ayında, iki motorlu turboprop Beechcraft Kingair uçağındaki bir yolcu, uçağın pilotunun bayılması sonrasında, kumandayı üstlendi ve telsiz talimatlarının yardımı ile uçağı emniyetli olarak indirmeyi başardı. Yolcu pilotluk eğitimi almış biri olsa da Beechcraft King uçağını daha önce hiç kullanmamıştı.
2011 yılının mayıs ayında, bir kadın kocasının pilotu olduğu uçağı, kocasının solunum zorluğu yaşaması üzerine, yakındaki bir uçağın pilotunun telsizden verdiği talimatların yardımı ile emniyetli olarak indirmeyi başardı.
2012 yılının nisan ayında, iki motorlu bir Cessna 414 uçağının 81 yaşındaki pilotu Wisconsin üzerinde uçarlarken fenalaşıp bilincini yitirdi. Pilotun yıllar önce tek motorlu uçak kullanımı eğitimi almış olan 80 yaşındaki karısı telsiz ile Hava Trafik Kontrol Merkezi ile bağlantı kurmayı başardı. Kadın, Hava Trafik Kontrol Görevlileri ve yakındaki bir uçağın pilotunun telsizden verdiği talimatların yardımı ile uçağı emniyetli olarak indirmeyi başardı. İniş takımı sert iniş yüzünden katlanan uçaktan kadın sağ olarak inmeyi başarsa da, kocasının inişin öncesinde hayatını yitirdiği anlaşıldı.
2013 yılının ekim ayında, İngiltere’nin Lincolnshire bölgesinde, bir Cessna 172 uçağının pilotu uçuş sırasında bayılınca, 77 yaşındaki yolcu John Wildey kumandayı üstlenip uçağı bir saatten fazla uçurmayı ve Hava Trafik Kontrolörlerinin yakındaki uçaklarda bulunan iki uçuş eğitmeninin ve bir Westland Sea King helikopterinin pilotlarının telsizden verdikleri talimatların yardımı ile uçağı Humberside Havaalanına emniyetli olarak indirmeyi başardı.
En son olayda ise, 2019 yılının ağustos ayında, Batı Avustralya’nın Perth bölgesinde bulunan Jandakot havaalanından uçuş eğitimi için havalanan iki koltuklu bir Cessna 152 uçağının pilotu uçuş sırasında bayıldı. Öğrenci pilotun daha ilk uçuşu idi. Buna rağmen kumandayı üstlenip, Hava Trafik Kontrolörlerinin ve bir uçuş eğitmeninin telsizden verdikleri talimatların yardımı ile uçağı havaalanına hasarsız olarak indirmeyi başardı.
Yaşanmış bu olaylara yolcuların kâbusu denirse, sonrasındaki başarılı inişler için de mucize denebilir. Oysa, bu günkü teknoloji ile artık yolcuların pilotların yerine uçağı indirmesine ihtiyaç olmayacak.
Garmin firmasının G3000 aviyonik sistemi için geliştirdiği Emniyetli Geri Dönme - Acil Durum Otomatik İniş özelliğini kullanan uçakların yolcuları, pilot uçuş sırasında herhangi bir sebeple bilincini kaybederse tek bir düğmeye basarak uçağın emniyetli olarak en yakın havaalanına inmesini sağlayabilecekler.
Emniyetli Geri Dönme özelliğine Cirrus Vision tek motorlu Jet Uçakları ve Piper M600 SLS tek motorlu Turboprop Uçakları sahipler.
Bu sistemin Piper uçağındaki ismi Halo. Amerikan Sivil Havacılık Otoritesi FAA’nın 2020 yılının mayıs ayında, Piper M600 SLS uçağında Halo - Emniyetli Geri Dönme özelliğinin kullanımına yetki vermesi bu konuda bir ilk ve otonom uçaklar konusunda devrim niteliğinde bir gelişme.
Emniyetli Geri Dönme özelliğinin sertifiye edilmesi için çalışmaların sürdüğü Cirrus Vision Jet uçaklarında sistem tek bir tuşa basılarak aktif hale getiriliyor.
Aktif hale getirilen sistem uçağın kumandasını üzerine alıyor ve Vision Jet’i tamamen otonom bir uçak haline getiriyor. Uçak iniş için uygun olan en yakın havaalanına kendi başına gidiyor. Hava Trafik Kontrol Merkezi ile haberleşiyor ve inişi gerçekleştirdikten sonra tamamen duruyor. Sistem Cirrus uçak firması ve Garmin Aviyonik firmasının ortak çalışması ile Perspective Touch + kokpit teknolojisi ile Vision Jet’e uygulanmış.
Düğmesine basılarak aktif hale getirilen sistem arazi bilgisini ve veri hattı üzerinden gelen hava durumu bilgisini analiz ederek iniş için en elverişli havaalanını belirliyor ve aynı zamanda Hava Trafik Kontrol Merkezi (ATC) ile haberleşmeyi de başlatıyor. Autothrottle (otomatik hız ayarlama) ve autopilot (otopilot) sistemleri uçağı inişe hazır konuma getiriyor ve iniş gerçekleştikten sonra motoru da kapatıyor. Bir yolcunun sistemi düğmeye yanlışlıkla basarak devreye sokması durumunda, kumanda lövyesinin üzerindeki bir düğme ile sistem rahatlıkla devreden çıkarılabiliyor.
Sistemin en etkileyici özelliklerinden birisi, uçağın otonom durumda iken sürekli olarak Hava Trafik Kontrol Merkezi ile haberleşiyor olması. Sistem devreye alındığında önce Hava Trafik Kontrol Merkezi’ne bir acil durum mesajı gönderiyor, daha sonra ileri yapay ses ve mesaj teknolojileri kullanarak uçağın niyetini 121,5 Acil Durum Frekansı üzerinden Hava Trafik Kontrol Merkezi’ne bildiriyor ve transponder cihazına da evrensel acil durum kodunu giriyor. Hava Trafik Kontrol Merkezi, otonom sistem tarafından düzenli aralıklarla uçağın mevcut konumu ve inmeye niyetlendiği hava alanı konumu konusunda bilgilendiriliyor. Bu haberleşme sayesinde, inişin gerçekleşeceği hava alanında bulunan acil durum kurtarma ekiplerine de iniş sonrasında pilota ve yolculara yardımcı olmak için yerlerini almaları konusunda bilgi verilmiş oluyor.
Sistemin ilginç bir özelliği de otomatik inişi gerçekleştirmek üzere kumandayı üzerine aldıktan sonra, uçuş ekranlarından uçaktaki yolcuları rahatlatmak üzere, onlarla inilecek hava alanı, yaklaşık varış zamanı, hatta iniş sırasında almaları gereken çeşitli emniyet tedbirleri gibi bilgileri paylaşması.
Yazıyı aşağıdaki tespitlerle bitirmek istiyorum: Tek pilotlu bir uçakta pilotun bayılması, pilot eğitimi almamış yolcular için tam bir kâbus ve bu olaylar çoğunlukla kumandasız kalan uçağın düşmesi ile sonuçlanıyor. Dolayısı ile, genel havacılık uçakları için geliştirilen bu teknolojinin yaygınlaşması ve büyük yolcu uçakları için de uygulama imkânı bulacak şekilde geliştirilmesi pek çok hayatı kurtarabilir.
Pilotun olmadığı, tamamen otonom hava araçlarının yolcu taşıma amaçlı kullanımına izin vermeyen FAA’nın Emniyetli Geri Dönme sistemini sertifiye etmesi; tamamen otonom bir hava aracının kullanımına, havada pilotsuz kalmış bir uçağı ve içindeki yolcuların hayatını kurtarabilmek amacı ile de olsa, izin vermesi anlamına geliyor. Sadece acil durumlarda kullanılması için geliştirilen Emniyetli Geri Dönme sistemini böyle bir ihtiyaç olmaksızın kullananların ağır cezalarla karşılaşacaklarını tahmin etmek de zor olmasa gerek.
(*): Bu dize Orhan Veli Kanık’ın masal adlı şiirinde yer almaktadır.