Uçak motorları hakkında biraz bilgi sahibiyseniz, günümüzde uçak motorlarının ilk çalıştırılması esnasında gereken dönü hareketini sağlamak için genellikle jet starter (air starter) ya da elektrikli starter kullanılmakta olduğunu zaten biliyorsunuzdur.

 

Air starter sisteminde APU, Motor, Yer Takat Cihazı gibi basınçlı bir hava kaynağından gelen havayla bir türbin döndürülür. Türbin üzerinden de dişli kutusunun ve böylece şaftın dönmesi sağlanır. Elektrikli starter sisteminde ise şaftın döndürülmesi için bir elektrik motoru kullanılır.

 

Bu ayki yazımızda, artık çoktan unutulmuş olan başka bir start yönteminden bahsedeceğiz, Coffman Starter. Shotgun start olarak da bilinen Coffman start yöntemi 1930’lardan itibaren bir çok radyal pistonlu uçak motorlarında, daha sonraları ise jet motorlarında kullanılmış bir yöntem. Örneğin dönemin gözde uçaklarından Canberra B-57 bombardıman uçağını yandaki resimde görebilirsiniz.

 

Sadece uçaklarda da değil tanklardan traktörlere kadar birçok farklı araçta başarıyla kullanılmış. Bu sistem basınçlı hava ile çalışan air starter yöntemine çok benziyor. Ancak en büyük fark Coffman starterda basınçlı havanın kaynağının bir mermi olması. Tabiki mermi kovanı herhangi bir kurşun çekirdek içermiyor. Kovan tamamen barutla dolu. Kovana doldurulacak barut start işleminin etkili bir şekilde yapılabilmesi ve basıncın hemen kaybolmaması için çok hızlı yanmayan bir barut.


Sistemde aynı air starter sistemindeki gibi basınçlı havayla dönen, motorun şaftına bağlı bir türbin var. Mermi kovanı özel bir hazneye yerleştiriliyor ve haznenin kapağı sıkıca kapatılıyor. Daha sonra merminin ateşlenmesi gerekiyor. Merminin ateşlenmesi için aynı silahlardaki gibi mekanik bir tetikleme bulunabileceği gibi elektriki olarak da mermi ateşlenebiliyor. Merminin ateşlenmesiyle kovandan çıkan yüksek basınçlı gaz, hazneye bağlı olan pneumatik hattan çıkarak türbine doğru ilerliyor ve türbinin dönmesini, motorun ilk startını almasını sağlıyor. Tabii ki anlaşılacağı gibi sistemin en büyük dezavantajı bir merminin sadece bir kere kullanılabilir olması. Bu sebeple bazı motorlarda birkaç mermilik sistemler tasarlanmış. Bu sayede motorun herhangi bir mermi değişimi olmadan birkaç kere start olabilmesi mümkün olmuş. Tabiki Coffman starter kullanan uçaklarda
her ihtimale karşı yedek kovan da taşınması gerekiyordu.

 

Aşağıdaki resimde gördüğünüz 1945 FM-2 Wildcat uçağında da coffman starter kullanılmıştır.


Tüm bu dezavantaj gibi görünen özelliklere rağmen Coffman Starter sistemi, kullanıldığı zamanlarda diğer start yöntemlerinden daha avantajlıydı. Örneğin elektrikli starterlar o zaman da vardı. Ancak o yıllarda batarya teknolojisinin az gelişmiş olmasından ve bataryaların sık arıza yapmasından dolayı Coffman starter, elektrikli bir starterdan çok daha hafif ve güvenilirdi. Pneumatik starterlarda ise basınçlı bir hava tankı gerekiyordu.
Coffman starter sistemi, dezavantajlarından dolayı bazı uçaklarda, basınçlı hava tankı kullanan sistemlerle hibrit bir şekilde de kullanıldı. Hibrit tasarımda starter türbinine iki farklı hava girişi yapılıyordu. birisinden pneumatik kaynak diğerinden de mermi kovanı olacak şekilde türbin iki ayrı hava kaynağından beslenebiliyordu.

 

Günümüzde pneumatik kaynakların yeterli olması ve batarya teknolojisindeki gelişmeler Coffman starter’ın terkedilmesine neden olmuştur. Günümüzde bu sistemi kullanan uçakları ancak antika meraklılarında ya da müzelerde görebiliyoruz.

 

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği