Beşiktaş’ta Bir Saray:
DOLMABAHÇE
Bu ay bir saray geziyoruz, İstanbul’da Beşiktaş semtinde bulunan Dolmabahçe Sarayını. Padişah Abdülmecid zamanında (1839-1861),13 Haziran 1843 yılında inşasına başlanan Dolmabahçe Sarayı, 7Haziran 1856 tarihinde kullanıma açılmıştır.110bin metrekarelik bir alanda, Boğaz manzaralı bu muhteşem yapıt tam bir 19.yüzyıl sarayıdır. Rıhtım boyunca 600m lik bir genişliğe sahiptir.43 salon,285 oda ,6 hamam ,68 tuvalet vardır. Barok mimarinin ön planda olduğu bir yapıdır. Adeta Osmanlı modernleşmesinin bir simgesidir.
Evliya Çelebi, Dolmabahçe sarayının bugünkü yerinde Yavuz Sultan Selim’in bir köşk yaptırdığını yazar. Padişah Birinci Ahmet zamanında mekân taşla doldurulur ve köşk büyütülür.19.Yüzyılda Padişah İkinci Mahmut burada bir saray yaptırır. Bugünkü yapı ise Sultan Abdülmecid zamanında yaptırılmıştır.
Sarayın bulunduğu alan, Osmanlı zamanında daha çok donanma gemilerinin demirledikleri ve denizcilik törenlerinin yapıldığı bir liman olan sahil bölgesinin özellikle 16. Yüzyıldan itibaren doldurulması ile ‘Dolmabahçe ‘adını almıştır.19.yüzyıla kadar, burada inşa edilen köşk ve kasırlara ‘Beşiktaş Sahil Sarayı’deniliyordu.19.yüzyıla gelindiğinde ise, Topkapı sarayından, Dolmabahçe Sarayına geçiş olmuştur. Yani Osmanlı Devleti’nin yönetim merkezi Topkapı’dan, Dolmabahçe Sarayına taşınmıştır.1877 de Meşrutiyet döneminde Dolmabahçe Sarayının Muayede Salonunda Meclis-i Mebusan’ın toplandığını biliyoruz. Böylece görüyoruz ki Dolmabahçe Sarayında Parlamenter Demokrasiye geçişin adımları atılmıştır.
1 Kasım 1922 de Saltanatın kaldırılması yani Osmanlı Padişahlık yaşamının sona ermesi ile artık sadece Hilafet Sarayı olarak kullanılmıştır. Cumhuriyetin ilanının ardından ,3 Mart 1924 de Halifeliğin Kaldırılması ile Dolmabahçe Sarayı millete ait bir Saray niteliğindedir. Mustafa Kemal Atatürk, 1927-1938 yılları arasında sık sık İstanbul ziyaretleri sırasında burada kalmıştır. Saray yapılan devrimlerin ardından, 26 Eylül 1932'de Dil Kurultayları'na ev sahipliği yapmıştır. Mustafa Kemal Atatürk
10 Kasım 1938'de yaşama gözlerini burada yummuştur.
Dolmabahçe Sarayının en etkileyici yerlerinden birisi de Bahçesi. Has bahçe (Selamlık), Kuşluk, Harem ve Veliaht Bahçesi olmak üzere dört bölümden oluşan muhteşem bir bahçe burası. En seçme bitkilerin dünyanın birçok yerinden getirilmesi ile oluşan bahçeler gerçekten çok etkileyici.
Dolmabahçe Sarayının yapımı tam 13 yıl sürmüştür. Sarayın mimarları Garabet Amira Balyan ve oğlu Nikogos Balyan’dır. Devlet yönetimi amaçlı kullanılan saray 1984 yılında müzeye dönüştürülmüştür. Günümüzde de müze olarak kullanılmaktadır.
Dolmabahçe Sarayı temelde 3 bölümden oluşuyor, Harem-i Hümayun, Selamlık (Mabeyn-i Hümayun) ve Tören Salonu (Muayede Salonu)
Sarayın en ilgi çeken ve etkileyici bölümü Kabul Odası. Burası,56 sütun ile çevrelenmiş ve tavanda 4,5 ton ağırlığındaki 750 ampullü Kraliçe Victoria tarafından hediye edilen muhteşem bir avizeye sahip. Kabul odasının kubbesi 36m yükseklikte. Gerçekten de çok etkileyici.
Sarayın içindeki bölümlere gelince; Selamlık, Harem, Saat Müzesi, Camlı Köşk, Resim Müzesi, Medhal Salon, Mabeyin Salonu, Elçi ve tercüman odaları, Zülvecheyn, Kütüphane, Mavi Salon, Pembe Salon, Muayede Salonu ve Kabul odası. Ayrıca Atatürk’ün hayata gözlerini yumduğu oda. Saray Koleksiyonu içinde ise oldukça ilginç objeler bulunuyor. Örneğin, Napolyon’un hediyesi olan piyano, Ayvazovski’nin tabloları, Rus çarının hediyesi olan gri renkli ayı postu ve Hereke halı (124metrekare) bulunuyor.
Harem bölümü, padişahın ailesi ve kadın hizmetkarları ile yaşadığı bölümü oluşturuyor.
Selamlık bölümü, sarayın yönetim merkezi olup toplantı ve kabul odası olarak kullanılıyor.
Tören Salonu, balo ve merasimlerin yapıldığı yerdir.
Sarayın girişinde,30metre yükseklikte, görkemli bir saat kulesi yer almaktadır. Kuledeki saatler Fransa’dan getirilmiştir. Sarayın yanında Dolmabahçe Camii, sarayın arkasında da Padişahın kuşları için ufak bir köşk yaptırılmıştır.
İşte size muhteşem bir saray, tarihle dolu görkemli bir mekân. Nerede mi? Beşiktaş’ta. Görmedi iseniz mutlaka, gördü iseniz, bir kez daha Dolmabahçe’ye gidin, benim gibi siz de çok etkileneceksiniz eminim.