Eylül sayımızda ülkemizdeki bakım teknisyeni eğitimine bir bakış atmış, rakamlarla durumun vahametini gözler önüne sermiştik. Bu yazımızda da bu kötü durum içerisinden çıkabilmenin yollarını arayıp naçizane çözüm önerilerimi sıralamaya çalışacağım.

 

 

Şu an itibariyle ülkemizde Hava Aracı Bakım Teknisyenliği Temel Eğitimi veren 11 devlet lisesi, 10 özel lise, 18 MYO (2 yıllık) ve 7 Fakülte/Yüksekokul (4 yıllık) olmak üzere toplam 46 eğitim kurumu bulunmaktadır. Bu okulların 2016 yılı kontenjanları ise toplam 2911 öğrencidir.

 

SHY 147 temel eğitim onaylı olan okullar; Anadolu Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Erciyes Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi (Kategori B1/B2), Kapadokya MYO (Kategori A) olmak üzere toplam 3 okuldur.

 

“SHY-147 kapsamında tanınan okul” kapsamı altında onaylı olanlar; Bağcılar Meslek ve Anadolu Teknik Lisesi ve Eskişehir Sabiha Gökçen Meslek ve Anadolu Teknik Lisesi olmak üzere maalesef 2 okuldur.

Kısaca toplam 46 eğitim kurumunun sadece 5 tanesi SHGM tarafından onaylanmış okullardır (). İşte bu tablo bizleri, sivil havacılığımız ve uçuş emniyeti adına büyük endişeye sevk etmektedir. Bu durum kaliteyi ve niteliği neden sorguladığımızı neden tartıştığımızı anlamak için yeterlidir.

 

 width=

 

Yukarıdaki grafik özel lise ve vakıf üniversitelerinin bakım teknisyeni eğitiminde ciddi ağırlıklarının olduğunu göstermektedir. Görüleceği üzere 46 eğitim kurumunun 25’ini bu kurumlar oluşturmakta ve toplam 2911 öğrencilik kontenjanın 1764’ü bu kurumlar tarafından eğitime tabi tutulmaktadır. Bu da eğitim kurumlarının % 54’üne, öğrenci sayısının ise % 60,6’sine tekabül etmektedir. Daha da dikkat çekici olan ise bu 25 eğitim kurumundan sadece 1 tanesinin SHY-147 onaylı olmasıdır. Yani sektörün istediği nitelikte öğrenci yetiştiren sadece 1 okul var demektir (Kat A yetki). Bu sistemin doğurduğu ticari büyüklük ise yaklaşık 20 milyon TL’ye ulaşmış durumdadır.

 

Maalesef en sıkıntılı nokta da işte burasıdır. “Eğitimin ticarileşmeye başladığı sadece ticaretin var olduğu kritik nokta...” özel lise ve vakıf üniversitelerinde eğitmen, atölye, ekipman, malzeme vb. konularda ciddi eksikler olmasına rağmen ticari kaygılardan dolayı kontenjanlarını da alabildiğince artırmaya devam etmişler üstüne ikinci öğretim (İÖ) programları açmaya başlamışlardır. Sonuç olarak bu durum bakım teknisyen eğitim sistemi sorunları arasında SHGM’den yetkisiz 24 eğitim kurumu ve yaklaşık 1700 kontenjan ile en önemlisidir. Şu an yaklaşım sadece ticaret şeklindedir. Sadece kazanılacak paraya odaklanılmıştır. Onlar için amaç para kazanmak olup gerisi teferruattır.

 

Hâlbuki doğru yaklaşım “önce kalite ve emniyet sonra ticaret…” olmalıdır. Havacılık eğitimi bu yapı taşları ve bu felsefe üzerine inşa edilmelidir. Havacılık özel bir iş koludur kendine has bir kültürü vardır, iyi eğitim ister, disiplin ister. Sıradan bir eğitim mantığıyla ve ekipmanlarla asla doğru sonuca ulaşamazsınız.

YÖK ve SHGM çok acil bir bakım teknisyen eğitimi koordinasyon birimi oluşturmalıdır. Bu birim açılmış olan okulları, en azından SHGM‘nin “SHY-147 kapsamında tanınan okul” gerekliliklerini referans alarak tek tek incelemeli, minimum gereklilikler sağlanana kadar öğrenci alımı durdurulmalıdır. SHGM inisiyatif alarak düzenleme ve denetlemeden oluşan asli görevini bakım eğitimi için de acilen yapmalıdır. Çünkü ülkemizde bu işi yapacak başka da bir kurum yoktur.

 

Yeni açılacak olan okullardan “SHY-147 kapsamında tanınan okul” gerekliliklerini sağlamaları mutlaka istenmeli, sağlanamazsa açılmasına izin verilmemelidir.

Bugüne kadar yola çıkarken “kervan yolda düzülür” diye diye bu noktaya gelinmiştir. “Hele bir okulu açalım sonrası kolay” diyerek başlanmış ve yukarıdaki tabloya ulaşılmıştır. Şu an bu mantıkla açılan yolda düzülmeyi bekleyen 41 eğitim kurumu bulunmaktadır. Şu kervanı artık yola çıkmadan planlamayı ve düzmeyi öğrenmeliyiz. Kazanan ülkemiz sivil havacılığı ve çocuklarımız olacaktır.

 

Havacılık eğitimi konusunda bu 41 okulumuz fark yaratmak istiyorlar ve samimi iseler geç olmadan en azından “SHY-147 kapsamında tanınan okul” onayı konusunda çalışmalara başlamalıdırlar. Ülkemiz ve sivil havacılık sektörü için sadece diploma üreten, sayıyı artıran okullar değil de, içi dolu nitelikli ve kaliteli teknisyen yetiştiren okullar olarak yollarına devam etmelidirler.

Bu eğitimlere sadece ticari açıdan bakmayan, az da olsa kaliteyi düşünen tüm okullar eğer isterlerse ve SHGM’de birazcık zorlarsa sorgusuz sualsiz bu gereklilikleri sağlayabilirler.

Okullarımızın isimleri havacılık okulu olmasına rağmen pek çoğunun içinde maalesef hiç havacılık kökenli eğitmen yoktur (“SHY-147” ve “SHY-147 kapsamında tanınan okul” onaylı okulları hariç tutuyorum). Özellikle özel liselerde dikkatimi çeken başka bir durum ise; mevcut kurulmuş durumdaki Sağlık Meslek Liseleri içine hemen havacılık bölümlerinin monte edilmiş olmasıdır. Bu liselerin eğitmen kadrolarına baktığınızda sadece sağlıkçılar bulunmaktadır. Nasıl havacılık eğitimi verileceği çok büyük soru işaretidir maalesef.

 

Diğer pek çok okulda da farklı bir durum yok aslında, derslerin pek çoğu (özellikle modül 7,11,12,13, 14,15,16 ve 17) uygun eğitmenlerle verilmemektedir. Bu durum ise verilen eğitimin kalitesini yok etmektedir.

 

 width=

 

Yukarıdaki grafikten anlaşılacağı üzere mevcut Bakım Teknisyeni yetiştiren okullar içerisinde en fazla okul ve kontenjana sahip program, MYO’ların 2 yıllık Uçak Teknolojisi bölümüdür (1024 öğrenci). Gelecekte bu çocukların işsiz kalmamaları için (ağırlık burada gözüküyor) bu bölümlerin ders programları içerisine talaşlı imalat ve CNC operatörlüğü vb. alternatif yaklaşımlar ilave edilmelidir. Bu sayede gelecekteki işsiz sayısı belki birazcık azaltılabilir. Bu çocukları hayata karşı alternatiflemiş oluruz. Gün olur havacılıkta iş bulamazlar ise en azından hayata tutunacak dalları olur ellerinde. Bu çocuklar hangi okula giderse gitsin, nerede okurlarsa okusunlar bizim çocuklarımız. Her durumda ve şekilde sorumluluk bizlerindir.

 

Bir gün birileri bizlere gelip lise ve üniversite için tercih yaparken hangi okulu yazayım diye sorduğunda cevabımız öncelikle; “SHY-147” ya da “SHY-147 kapsamında tanınan okul” onaylı okullardan birini tercih et, demek olmalıdır. Onaylı okulları desteklemek, onaysız olanları bu yolda teşvik etmek, sistemin içerisinde olan bizlerin yapacağı ilk ve en önemli görevdir. “SHY-147” ve “SHY-147 kapsamında tanınan okul” onaylı okulların listesi ise SHGM’nün web sitesinden her zaman bulunabilir.

 

Konu çok önemli aslında çok ciddi, Pilotaj okulu açmak istenildiğinde SHGM onayı olmadan mümkün değildir? Bu bağlamda teknisyen eğitimi daha mı az önemli? Uçuş emniyetini daha mı az etkiliyor? Diye sorular geliyor hemen akıllara... Alt yapısı olmayan teknisyenler ilerleyen yıllarda uçuş emniyetini azaltacaklar ve havacılık için ciddi risk oluşturacaklardır. Bu durumun uçuş emniyetine direkt etkisi vardır. Bu detaylar asla göz ardı edilmemelidir.

 

Şunu asla unutmayalım; “Kaliteli iş kaliteli insanlarla ortaya çıkar. “ Kaliteli işin sayısal çoklukla alakası yoktur, nitelikle alakası vardır. Sektörde çalışan her teknisyen arkadaşım, yanında omuz omuza çalışacağı teknisyen arkadaşının bilgili ve iyi eğitimli olmasını ister. Bunun en iyi yolu ise iyi bir temel eğitimdir. Bu eğitim ise doğru ve önceden tasarlanmış bir sistemle kurulan ve denetlenen okullarla mümkündür.

Sevgi ve Selamlarımla…

 

 

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği