Bugün artık akıllı telefonlar sayesinde hepimizin cebine giren GPS’in öncülerinden birisi de Omega Navigation Sistemiydi. 1971 ylından 1997 yılına kadar kullanımda kalan küresel anlamda seyrüsefer yardımcısı olarak hizmet sağlayan bu sistem, GPS’de olduğu gibi USA tarafından işletilmişti.

GPS sisteminde 1GHz’in üzerinde frekanslar kullanıldığı halde Omega sisteminde kullanılan vericilerin frekansı 10-14 KHz aralığında idi. Yani VLF (Very Low Frequency) bandı kullanılmaktaydı. Bu sebeple dalga boyu 300 metreye kadar  çıkıyor,  bu dalga boyunda yayın yapan anteni yerleştirmek için de yüksekliği 400 metreyi aşan anten kulelerine ihtiyaç oluyordu.

Omega Seyrüsefer Sisteminde kullanılan radyo sinyalleri Dünya üzerinde 8 ayrı noktaya yerleştirilmiş vericiler sayesinde tüm dünyayı kapsayacak şekilde yayınlanıyordu. Her Omega istasyonu atomik saatleri sayesinde aynı anda yayına başlayarak sırasıyla 10.2 , 11.05, 11.33 ve 13.6 KHz frekanslarında puls şeklinde sinyal gönderiyordu. Bundan sonra 5. olarak gönderdikleri sinyalin frekansı ise her istasyonun farklı idi. Bu pulsların süresi yaklaşık 1 saniye oluyor ve arasında da 0.2 saniye boşluk bırakılıyordu. Bu şekilde yapılan yayın 10 saniyede bir sürekli tekrarlanmakta idi.

Bir Omega alıcısı en az 4 sitasyondan aldığı sinyalleri kullanarak, hiperbolik geometri ve radyo seyrüsefer prensipleri ile pozisyon hesabı yapıyordu. Ancak bu hesaplamada hata payı 10 kilometreye kadar çıkabiliyordu.

Her ne kadar geliştirilse de GPS’in santimetre hata ile yaptığı pozisyon hesaplamasına yetişmesi mümkün olmayan bu sistem daha önce kullanılan GEE, DECCA, LORAN vb sistemler gibi 30 Eylül 1997 günü  tamamen kapatılarak devre dışı bırakıldı.

 

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği