İÇTİĞİNİZ SU HÜCRELERİNİZE ULAŞIYOR MU ? 

Hiç düşündünüz mü, içtiğiniz su hücrelerinize ulaşıyor mu ?  

Günlük hayatta az ya da çok herkes su içiyor. Acaba içtiğimiz su vücudumuzda hangi süreçlerden geçiyor ? 

Bu konu, hem sağlıklı bir vücuda sahip olmada ve hem de hastalıklardan iyileşme süreçlerinde son derece önemlidir. İçtiğiniz su hücrelerinize ulaşmalı. Aksi takdirde ne kadar su içerseniz için, vücudunuz ve hücreleriniz yine susuzluk çeker. Tıp dilinde vücudun susuz kalması “Dehidratasyon” olarak ifade edilir. Vücutta dehidratasyon oluştuğunda, tıpkı arabanın benzini azaldığı zaman uyarı sinyali vermesi gibi, vücutta da susuzluğu gösteren birtakım uyarı işaretleri belirir. Sonrasında da vücudunuzda bu derin susuzluğun yol açtığı sağlık problemleri tek tek ortaya çıkar.  

Su içmenin önemini anlamak 

İçtiğiniz suyun hücrelerinize ulaşması için planlı, amaçlı ve bilinçli olarak su içme konusundaki bazı  önemli kuralları takip etmek, uygulamak gerekir. Tabii ki bu kuralların önemi aslında, suyun vücut sağlığı için taşıdığı büyük öneme dayanıyor. Dolayısıyla öncelikle suyun vücudumuz için önemini anlamak gerekiyor.  

Konuya daha temelden baktığımızda suyun  gezegenimizdeki en gizemli maddelerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda kuvvetli  bir çözücü olan su, mineraller, oksijen, besleyici maddeler ve kimyasal  maddeleri çözünmüş halde içerir. Dolayısıyla su, gittiği her yere içindeki  maddeleri de taşır. Yaşayan her canlı için suyun hayati önemi vardır. Çünkü  canlıların yapılarında bulunan besleyici sıvı, büyük oranda sudan oluşur. 

İnsan vücudunun da %70’i sudan oluşmaktadır. Vücudumuzdaki bazı organların içerdiği su oranları (kas ve kalp %75, kemikler %22, akciğerler %86, gözler %96, böbrek ve beyin %85) göz önüne alındığında, suyun hayati  önemi daha iyi anlaşılır. Dokularımızda yüksek oranlarda su bulunması,  suyun vücudumuzda önemli görevleri olduğunun da bir göstergesidir.                                             

Su, vücudumuzda daha da temel olarak hücrelerimizde meydana gelen metabolizma olayları yani bütün yapım-yıkım, tamir, dönüştürme ve temizleme işlemleri için hayati önem taşır. Yani kısaca su, hem vücudumuzun yapı taşı olan hücrede bir yapı malzemesidir ve aynı zamanda  hücrede meydana gelen olayların baş aktörüdür. Suyun yer aldığı olayları genel olarak  sıraladığımızda , önemi daha da net ortaya çıkacaktır. 

İçtiğimiz su vücudumuzda ne işe yarar ? 

İşte suyun vücudumuzdaki görevleri; 

• Hücresel yapıyı korumak, 

•Vücuttaki asit-alkali dengesini sağlamak, 

• Besleyici maddeleri ve oksijeni hücrelere taşımak, 

• Hücreler arası iletişimi sağlamak, 

•Toksik ve atık maddelerin atılmasını sağlamak (detoksifikasyon), 

• Hücrelerin elektriksel potansiyelini dengede tutmak, 

•Vücut ısısını düzenlemek, 

• Sindirimi ve emilimi kolaylaştırmak, 

• Bağışıklık sisteminin çalışmasını aktif tutmak , 

•Eklemlerin hareketini kolaylaştırmak, 

•Vücuttaki onarım ve bakım süreçlerini güçlendirmek.  

Bütün bu fonksiyonları en iyi düzeyde yapabilmesi için vücut iç ortamında yeterli miktarda suyun bulunması gerekir. Su, bu özellikleriyle hem yaşamı devam ettirir, hem de korur. 

Kısaca, vücudumuzdaki organ ve sistemlerin görevlerini en iyi şekilde yapabilmeleri için beslenmede yeterli miktarda ve uygun özellikte suyun mutlaka yer alması gerekir ( Detaylı bilgi için bkz. İDEAL VÜCUDUN SIRLARI kitabı 9. Bölüm, Suyun Sağlıklı Yaşamdaki Yeri ve Önemi, Su İçmenin Kuralları, Ne kadar Su İçmeliyiz ?).  

Bu konuda bilinçli olmak ve su içme kurallarını dikkatle uygulamak, sağlıklı yaşamın ilk ve vazgeçilmez adımını oluşturur.