Birol Topuz mücadele sporları konusunda dünyaca ünlü bir sporcuyken başarılı bir menajer ve organizatör olarak çalışmalarını sürdürüyor. Ülkemizde Kick Box bilinmezken Ülker Spor Arenayı tamamen dolduracak büyüklükte organizasyonlar gerçekleştirmesiyle tanınan Birol Topuz, UTED dergiye verdiği röportajda, genç sporcuların profesyonelleşmelerindeki zorluklardan, sponsorluk sorunlarına kadar birçok konuda görüşlerini paylaştı.

 

UTED: Spor camiası ve takipçileri sizi yakından tanıyor biz de kısaca “Birol Topuz” kimdir tanıyabilir miyiz?

Birol Topuz: 1969 yılında Tunceli’nin Ovacık ilçesinde doğdum. 1970 yılında işçi ailesi çocuğu olarak Almanya’ya gittik. 2-3 yıl sonra İstanbul’a dönüş yaptık. 1973 yılında İstanbul Karagümrük’te ikamet etmeye başladım ve sırası ile önce Karagümrük İlkokulu ve Ortaokulu ile Kartal Ticaret Lisesi ve Trakya Üniversitesi Gümrük İşletme bölümlerini bitirdim. Üniversiteyi bitirdikten sonra önce Kung Fu sporu ile tanıştım, akabinde Türkiye’de yeni yeni tanınmaya başlayan Kick Boks ile tanıştım ve amatör olarak bu spora başladım. 1995 yılında Federasyon kurulunca Türkiye Şampiyonu oldum. Ardından resmi Dünya ve Avrupa Şampiyonluk unvanlarını aldım. Avrupa ve Dünya Şampiyonası Finallerinde birçok kez oynadım. 1995 yılında 2. Askeri Olimpiyat Oyunlarında Boks branşında Olimpiyat 3.’lük madalyası aldım. Kick Boksun Şampiyonlar Ligi K-1 organizasyonlarında Türkiye’yi temsil eden ilk Türk sporcu unvanını aldım. 2006 yılına kadar Türkiye’yi gerek amatör branşlarda ve akabinde profesyonel arenada en iyi şekilde temsil ederken bir konunun farkına vardım. Sporcularımız amatördeki başarılarını sürdüremiyorlardı. Çünkü gerek organizatör ve gerekse menajerlik anlamında sporcularımıza destek verecek yerli ve milli organizatör ve menajerler yoktu. Benim bu ülkeden müsabık olarak çıkmamın, sporcularımızın duygu ve hayallerine ışık olacağı düşüncesi oluştu. 2006 yılında Topuz Sports Management şirketini kurarak K-1’i Türkiye’ye getirdim ve sporcularımızın K-1 organizasyonlarında yurtdışında mücadele etmelerini sağladım. Glory Kick Boks organizasyonunu 2013 ve 2014 yıllarında Ülker Spor ve Etkinlik Salonunda tribünlerinin tamamını doldurarak organize ettim. Şu anda Profesyonel Boksta RMOBoxing organizasyonları ile sporcularımızı Dünya Şampiyonluğuna taşıma misyonu ile çalışmalarıma devam etmekteyim.

 

UTED: Başarılı bir sporculuk kariyerinden sonra şimdi Menajer/Promoter olarak yer alıyorsunuz bir organizasyon düzenlemek ülke koşullarında çok zor mu?

Birol Topuz: Öncelikle şunu dile getirmek isterim bizler özel teşebbüs olarak hareket eden bireyleriz dolayısı ile yapmış olduğumuz her organizasyonda kendi çabamız ve geçmişteki tecrübe ve birikimlerimiz ile bütçelerimizi oluşturuyoruz. Türkiye’de özellikle özel teşebbüsler hali hazırda belli sporlara reklam ve sponsorluk vermektedirler, dolayısı ile Boks ve Kick Boksun Dünyadaki popülerliğinin ve TV’deki izleme oranlarının farkına daha varmış olduklarını düşünmüyorum. Bundan dolayı reklam ve sponsor bulmada biraz zorlanıyoruz. Ama bu konuları aşacağımızı düşünüyoruz. Bundan dolayı çalışmalarımıza aralıksız devam ederek sporcularımızı dünya arenasında birer marka yapmaya çalışıyoruz.

 

 

UTED: Yakında RMO 2 organizasyonu ile tekrar İstanbullu boks severlerle buluşacaksınız. Bu organizasyon ve benzer etkinliklerle ilgili planlarınız nelerdir?

Birol Topuz: Öncelikle RMO (Ring Masters Olympia) organizasyonlarının isim hakkı bize yani Topuz Sports Managemente ait olup 2007 yılında Kick Boks ile başladığımız organizatör ve menajerlik kariyerimize 18 Mart 2017 tarihinde Boks ile devam etme kararı aldık. RMOBoxing_1 olarak ilk boks gecemizi yaptık. 23 Aralık Cumartesi gecesi Silence İstanbul Hotel Ataşehir’de RMOBoxing_2 olarak uluslararası alanda kabul edilen boks gecemiz, gerek ülkemiz ve gerekse sporcularımız için çok önemli bir gece olacaktır. Ülkemiz için uluslararası organizasyonlara ev sahipliği, boksörlerimizin de tanınma ve sıralamada yükselme ve altın kemere ulaşma fırsatları olacaktır.

UTED: Gökhan Saki UFC’de çok iyi bir başlangıç yaptı ve oldukça ses getirdi. Türk seyircisi bir gün canlı izleyebilecek mi Gökhan Saki’yi?

Birol Topuz: Gökhan Saki Kick Boks’ta Türkiye’nin Dünya çapındaki en önemli markasıdır. Fakat bu başarıların farkına varıldı mı emin değilim. Farklı spor branşlarında yüksek başarıları olmadığı halde daha çok değer verilen sporculara bakılırsa Gökhan Saki gibi sporculara biraz haksızlık yapıldığını düşüyorum. Umarım devlet büyüklerimiz bir gün, bizim ve Gökhan Saki’nin hiçbir karşılık gözetmeden ülkemizin tanımında yapmış olduğumuz katkıların farkına varırlar.

Gökhan Saki İt’s Show Time, K-1 ve Glory Kick Boks Dünya Şampiyonluğundan sonra UFC (MMA)’da kontrat yaparak ilk maçını kazandı. Bu yıl içinde 3 maç daha yapacak. Belki UFC organizasyonunu Türkiye’de yapmayı başarırız ve sizler de canlı olarak seyretme imkânını bulabilirsiniz.

UTED: Amatörde birçok sporcu altyapından bir şekilde geliyor ancak profesyonel hayata adım atma konusunda zorluklarla karşılaşıyor. Bu süreci ve nedenlerini biraz anlatır mısınız?

Birol Topuz: Bunun tek nedeni sporcuların amatör ile profesyonellik arasında mücadele edecek alanlar bulamamaları… Bu nedenle bir süre sonra kayboluyorlar. Türkiye’de uluslararası anlamda menajer ve organizatör bulunmadığından, ya sporu bırakıyorlar ya da yurtdışına gidince doğru çalışma ortaklarını bulamadıkları için kaybolup gidiyorlar. Bizim amacımız ülkemizde istihdam açarak, kontrol ederek yurtdışına göçü önlemek ve değerlerimize sahip çıkmak. İşte o zaman çok başarılı sporculara sahip olacağımızı düşünüyorum.

 

UTED: Sporculuk hayatınıza biraz daha değinelim. Kariyerinizde en unutamadığınız anı anlatır mısınız?

Birol Topuz: 1997 Yılında İngiltere’de Dünya Şampiyonasında ilk maçımda ayağım sakatlandı. Fakat o kadar istekli ve arzuluydum ki sakat bacakla 3 maça daha çıktım ve kazandım. Türk Milli Takımı adına Ağır Sıklette ilk Dünya Kick Boks şampiyonu olmam benim için unutulmaz bir anıdır.

 

UTED: Müsabakalar gereği çok seyahat ettiniz uçak yolculuğunu sever misiniz? Seyahatlerinizde ilginç bir olayla karşılaştınız mı?

Birol Topuz: Evet çok seyahat ettim; hemen hemen dünyanın her kıtasında müsabakalara çıktım. Seyahat etmeyi çok severim çünkü değişik kültürler ile tanışıp arkadaşlık kurmak insanın dünya görüşünü genişletiyor. Hayata daha geniş gözle bakma algısına sahip oluyorsunuz. Unutamadığım anım ise bir gün Dünya Şampiyonasında final oynayıp kazandığımda Amerika Federasyon Başkanın benim kendi ülkeleri adına dövüşmemi ve gerekirse vatandaşlık vereceklerini söylemesi ama benim ona hayır dememdir.

 

UTED: Son yıllarda dövüş sporları görsel ve yazılı medyada konuşulur hale geldi. Bu camianın önemli bir figürü olarak bu sporlara başlamak isteyen genç arkadaşlara neler önerirsiniz?

Birol Topuz: Mücadele sporu yapmaları onlara iş hayatında da katkı sağlayacaktır. Gerek fizik ve gerekse mental olarak güçlenecekler. İyi araştıracaklar eğitim belgesine sahip antrenörler ile antrenman yapacaklar.

 

UTED: Evet dünyada futbolun bir egemenliği var ancak dövüş sporları ile alakalı büyük organizasyonlar da oluyor. Türkiye’de dövüş sporları hak ettiği yerde mi?

Birol Topuz: Bence değil ama yakın zamanda gerçek değerine ulaşacağını düşünüyorum. Bunun için biz elimizden geleni yapacağız… Zaman her şeyin göstergesidir.

 

UTED: Tarzını, stilini ve başarılarını düşündüğünüzde Birol Topuz’un beğendiği sporcular kimlerdir?

Birol Topuz: Benim çocukluktan itibaren saygı ve rahmet ile andığım sporcu Muhammed Ali olmuştur. Muhammed Ali, tüm dünyada ezilenlerin yanında olmuştur ve ezilenlerin dini Müslümanlığı en iyi şekilde özümseyen bir karaktere sahiptir. Yaşamının özü kısaca “Dürüstçe yaşanmış bir hayat”tır ve bana örnektir. Kaliteli, dürüst ve tüm dünyanın saygı duyduğu bir karakter; işte benim örnek aldığım kişi “Muhammed Ali Clay”...

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği