Thumbnail
  • 06.08.2019

Altın kumlu plajları, tarihi ve arkeolojik alanları, kiliseleri, camileri, köyleri ve güzelim şehirleri ile Kıbrıs, Akdeniz’in doyumsuz turizm imkanı sunan cennet adası.

 

Uzun süredir gitmeye fırsat bulamadığım, ancak her zaman çok sevdiğim, çok güzel, çok tarihi, bir o kadar da turistik bir cennet adadayım bu ay: Kıbrıs’ta... İstanbul’dan Lefkoşa uçakla yaklaşık 1 saat 20 dakika sürüyor. Kıbrıs’a gitmek için Türk vatandaşlarına pasaport gerekli değil. Nüfus cüzdanı yeterli oluyor. Ancak size bir form doldurtuyorlar ve aynı formu çıkışta da kontrol ediyorlar. Bu nedenle o formu adadan ayrılana kadar iyi saklamanız gerekiyor.

 

Kıbrıs, Akdeniz’in üçüncü büyük adası. Sıralayacak olursak, birincisi Sicilya, sonra Sardunya ve Kıbrıs... Önce adanın tarihine bakalım: Tarihi İ.Ö. 7000’li yıllara kadar uzanmaktadır. Kıbrıs’a ilk gelenler Anadolu’dan ve Suriye’den olmuştur. Akalar, Dorlar, Fenikeliler adaya ilk gelenler arasındadır. Daha sonra Asurlular, Mısırlılar ve Persler adaya egemen olmuşlardır.

İ.Ö. 475 - 325 yılları arasında Büyük İskender, İssos Savaşı’nda Persler’i yenmiştir. Böylece Kıbrıs’ta hüküm süren krallar da Büyük İskender’e bağlanmıştır. Adadaki Pers egemenliği de son bulmuştur. Büyük İskender’in İ.Ö. 318’de ölümü ile Kral Ptoleme hem Mısır’ı hem de Kıbrıs’ı ele geçirmiştir. İ.Ö. 58 - İ.S. 395 yılları arasında Kıbrıs’ta Roma devri yaşanmıştır. İ.S. 395 - 1191 arası ise Bizans Dönemi’ni kapsar. İngiliz Kralı Birinci Richard, haçlı seferleri sırasında (1181 - 1191) Kıbrıs’ı almıştır. Ancak Templar Şövalyeleri’ne satmıştır. Şövalyeler Dönemi çıkan isyanlardan dolayı kısa sürmüş ve ada yine Rıchard’a iade edilmiştir. Rıchard da Kudüs kralı olan Lusignan’ı Kıbrıs kralı yapmıştır.

  width=

Osmanlı Dönemi’nin Kıbrıs’ı

1570 - 1878 yılları arası ise adada Osmanlılar’ın hüküm sürdüğü dönemdir. Osmanlılar adada, han hamam, mescit, kütüphane ve su kemeri inşa ederler. 1877 yılındaki Osmanlı-Rus savaşında adanın yönetimi, Osmanlılar tarafından geçici olarak İngiltere’ye bırakılır. Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere adayı tamamen işgal eder. Ancak; Kurtuluş Savaşı’nın sonunda 1923 yılında Lozan Antlaşması ile Türkiye, Kıbrıs’ın İngilizler’e ilhakını kabul eder.

1931 yılında adada yaşayan Rumlar, adayı Yunanistan’a dahil etmek istediler. 15-16 Ağustos 1959 tarihinde Kıbrıs Cumhuriyeti ilan edildi. Ancak Kıbrıs Cumhuriyeti kurulduktan 3 yıl sonra Rumlar, Türkler’e saldırdılar. Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlamak istediler. 1963 - 1974 yılları arası çok zorlu geçti. 20 Temmuz 1974’te Türkiye adaya müdahalede bulunmak zorunda kaldı. Yapılan bu Barış Harekâtı’ndan sonra, Türkler ve Rumlar kuzey ve güneyde ayrı ayrı yaşamaya başladılar. En son olarak da, 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edildi.

 

Turizmde öne çıkan ada kentleri

Kıbrıs’ta en popüler, en turistik şehir Girne. Ben de Girne’de kaldım. Ancak en kalabalık şehri Lefkoşa, sonra bunu Gazi Magosa, Girne ve Güzelyurt izliyor. Kıbrıs’ın Türkiye’ye uzaklığı 65 km mesafe ile (Anamur burnu ) kuzeyde yer alıyor. Suriye’ye 97 km, Lübnan’a 108 km, Mısır’a 370 km. Ayrıca İsrail ve Yunanistan da komsularını oluşturuyor. 782 km uzunluğundaki sahilleri oldukça girintili ve çıkıntılı olan Kıbrıs, bence muhteşem güzellikte bir ada. Sıcacık bir Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü adada kışın bile ılık bir iklim hakim.

Girne’de birçok tarihi mekân bulunuyor. Bunlar; Antik Batık Gemi Müzesi, Bellapais Manastırı, St Hilarion Kalesi, Girne Kalesi, Girne Limanı ve Hz Ömer’in türbesi mutlaka görülmesi gereken yerler.

 

Lefkoşa şehri ise, başkent olmanın getirdiği daha çok şehirleşmenin hakim olduğu bir kent bence. Burada ayrıca, Selimiye Camii, Etnografya Müzesi, Taş Eserler Müzesi ve Mevlevi Tekkesi gezilecek yerler arasında. Gazi Magosa’da ise Salamis Harabeleri yer alıyor.

Kıbrıs mutfağına gelince, oldukça zengin bir mutfağa sahipler. Çeşitli Akdeniz balıkları, nefis hellim peyniri ve şeftali kebabı. İşte size ilk akla gelen ünlü yiyecekleri.

 

Antonius’tan Kleopatra’ya armağan

Kıbrıs’la ilgili bir de efsane var: Roma İmparatoru Jül Sezar ölünce Roma İmparatorluğu 3 komutan tarafından yönetilir. Batı tarafını Antonius yönetir. İşte Antonius ile Mısır Kraliçesi Kleopatra arasında Sheakespeare’in, klasik ve ünlü tiyatro oyununa konu olan o efsanevi aşkı yaşanır. Ve Antonius, Kleopatra’ya kendi yönetiminde olan Kıbrıs’ı aşkının hediyesi olarak verir. Âmâ bu büyük aşkın sonu acıdır. Kahramanlarını intihara sürükler.

İşte size dolu dolu bir Kıbrıs. Altın kumlu plajları, tarihi ve arkeolojik alanları, kiliseleri, camileri, köyleri ve güzelim şehirleri ile yıllar sonra yeniden gittiğim Kıbrıs’tan inanın hiç dönmek istemedim. Kıbrıs’ı bir görün hem güzel, hem de doyasıya ve oldukça da ekonomik bir tatil yapmış olacaksınız.

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği