Thumbnail
  • 12.05.2022

Uçak Kazaları İnceleme / Mayıs

Çin Hava Yolları / Uçuş 611

 

25 Mayıs 2002'de Boeing 747-209B China Airlines Flight 611, Taoyuan Uluslararası Havalimanı’ndan Hong Kong Uluslararası Havalimanı'na rotasında ilerlerken Penghu Adaları'nın 23 deniz mili uzağında havada parçalandı ve uçaktaki  225 kişinin tamamı öldü.

 

O günün öğleninde Taipei'de hava güneşli sıcaklık 28 derece ve rüzgâr doğudan 9 knot hızında esiyordu. Kapı, planlanan kalkış saatinden 10 dakika sonra saat 14:50'de kapandı, kokpit ekibi kuleden harici güç ünitesi ile motor çalıştırma ve pushback talebinde bulundu. Saat 14:57 de pushback tamamlanmış ve uçak 6 nolu piste doğru taksi yapmaya başlamış ve 15:07'de kalkış yapmıştı. 1600 feete tırmanırken Taipei kule ile irtibata geçip FL260'a tırmanıp direkt olarak Chali'ye ilerlemek için izin aldı. Kule ile iletişime geçen kokpit FL350'ye tırmanıp Kadlo'ya devam etti, 13 dakika sonra uçak, 35 bin feete ulaşırken uçak radar ekranlarından kayboldu.

25 Mayıs 2002'de Boeing 747-209B China Airlines Flight 611, Taoyuan Uluslararası Havalimanı’ndan Hong Kong Uluslararası Havalimanı'na rotasında ilerlerken Penghu Adaları'nın 23 deniz mili uzağında havada parçalandı ve uçaktaki 225 kişinin tamamı öldü.

Uçak, Çin Hava Yolları filosunda kalan tek tescilli Boeing 747-200 yolcu uçağıydı. 1979'da havayoluna teslim edildi ve kaza anında 64.800 saatten fazla uçuş süresi kaydetti. Uçak 274 koltuk kapatisine sahipti. Uçuş, yerel saatle 15:08'de kalktı ve Hong Kong'a 16:28 HKT'de varması planlandı. Uçuş ekibi 51 yaşındaki Kaptan Yi Ching-Fong, 52 yaşındaki Kaptan Shieh Yea Shyong ve 54 yaşındaki Uçuş Mühendisi Chao Sen Kuo'dan oluşuyordu. Her üç pilot da oldukça deneyimliydi. Pilotlardan ikisinin 10.100 saatten fazla uçuş süresi vardı ve uçuş mühendisi 19.100 saatten fazla uçuş kaydetmişti.

15:16'da uçuş, 350 uçuş seviyesine  yaklaşık 35.000 feet (11.000 m) tırmanmak üzere hazırlandı. Saat 15:33'te uçak ile temas kesildi. Uçakta bulunan 206 yolcu ve 19 mürettebatın tamamı hayatını kaybetti.

Uçakta bulunan 225 yolcu ve mürettebattan 175'inin kalıntıları bulundu ve kimlikleri tespit edildi. Tayvan Boğazı'nın okyanus yüzeyinde yüzen 82 ceset bulundu ve balıkçı tekneleri ve askeri gemiler tarafından toplandı. Kurbanların bazılarında akciğer dokusunda genişleme, deri altı amfizem ve burun ve ağız kanaması vardı. Kurbanlar görsel kimlik, kişisel eşyalar, parmak izleri, diş muayeneleri ve DNA testi yoluyla tespit edildi. Sadece kurtarılan üç uçuş ekibi üyesinin cesedine otopsi yapıldı. Kurbanların cesetleri fotoğraflandı ve kıyafetleri ve eşyaları kataloglandı ve ailelerine iade edildi.

Kurbanların çoğu, kafa travması, kaval kemiği ve fibula kırıkları, önemli sırt sıyrıkları ve pelvik yaralanmalarla uyumlu geniş yaralanmalara sahipti . Cesetlerin çoğu, bazı durumlarda kırık kemikler dışında neredeyse sağlamdı.

Bulunan cesetlerin veya kıyafetlerinin hiçbirinde karbon kalıntısı bulunmadı ve herhangi bir yangın, yanma veya patlama hasarına rastlanmadı. Vücut diyagramları, yaralanma protokolleri, fotoğraflar ve bireylerin kurtarılması ve tanımlanmasıyla ilgili diğer belgeler de dâhil olmak üzere kurbanların kayıtları daha sonra tanımlanan her kurban için ilişkilendirildi.

17:05'te, bir askeri Lockheed C-130 Hercules uçağı, Penghu Adaları , Makung'un 23 deniz mili kuzeydoğusunda düşen bir uçak gördü. Araştırma ekibi, kokpitin bir kısmı da dâhil olmak üzere enkazın %15'ini buldular ve hiçbir yanık, patlayıcı veya silah sesi izi bulamadılar.

Kazadan önce herhangi bir tehlike sinyali veya iletişim gönderilmedi. Radar verileri, uçağın FL 350'deyken dört parçaya ayrıldığını gösteriyordu. Bu teori, uçağın içinde bulunabilecek bazı hafif eşyaların 80 mil uzaklıkta bulunması gerçeğini  doğruluyordu. Uçak kaza sırasında 35.000 feet'de  seyir irtifasına yaklaştığı için kendisini dengeleyebilmesi mümkündü. Dağılmadan kısa bir süre önce, uçağın dört motorundan ikisi biraz daha yüksek itiş gücü sağlamaya başladı ve daha sonra bunun normal sınırlar içinde olduğu anlaşıldı. Dört motorun tümü denizden kurtarıldı ve kazadan önce herhangi bir arızaya maruz kalmadığı tespit edildi.

Başlatılan arama çalışmaları sonrasında saat 17:05'te orduya bağlı C130 Herkül tarafından Penghu adasının 45 km kuzeydoğusunda uçağın enkazı ve yağ birikintileri tespit edildi, bölgeye yönlendirilen ekipler saat 18:10'da kazazedeye ulaştılar ancak uçaktaki herkes gibi o da ölmüştü.İlerleyen saatlerde devam eden araştırmalar sonucu enkazın 45 km uzağı olan Changhui yakınlarında uçağa ait başka parçalar da bulundu, ayrıca ana enkazdan 130 km uzakta uçağa ait dökümanlar, valizler, Çin Havayollarına ait üzerinde kazazedelerin kanı olan yastıklar bulundu. Tüm bunlar sayesinde kazaya ilişkin detaylara daha kolay ulaşılabilecekti.

Araştırmacılar bu hasar için uçağın kayıt defterinde yapılan onarıma baktıklarında çok fazla detay bulamadılar ancak var olan belgelerden çıkarılan sonuç Hava Yolları'nın geçici bir tamirat yaptığını gösteriyordu.  Hasarlı bölgenin üzerine geçici olarak  geniş bir alüminyum parça yerleştirilmişti ancak bakım prosüdürüne göre hasarlı bölümün tamamının kesilmesi ve yerine yenisinin yerleştirilmesi gerekiyordu. Çin Havayolları mühendisleri bölümün kesilip çıkarılamayacak kadar büyük olduğunu ve bu sebeple hasarlı kuyruk çarpmasından kalan çizikleri zımpara ile düzelttiklerini söylemişlerdi ama kesikler ne zımparalanmış ne de kesilip çıkartılmıştı. Mühendisler büyük bir hata daha yaparak çifte plakayı çizilmiş parçanın tam üstüne koymuşlar ancak çiziklerin olduğu alandan küçük olan bu plaka ile kaplayıp metal yorgunluğuna sebep olmuşlar ve üstelikte kayıt defterinde onarım talimatlarına uygun tamirat yapılmış gibi göstermişlerdi. Uçak 22 yıl boyunca hasarı daha kötüye giderek uçuşlarına devam  etmek zorunda kaldı ve uçak mühendislerinin yaptıkları hatalı bir onarım, tüm kuyruk bölümünün zayıflamasına ve arızalanmasına neden olarak 225 kişinin ölümüyle sonuçlanan bir kazaya sebep oldu.

Thai Havayolları'ndan Çin Havayolları'na satılmadan önceki son hizmet gününde CI611 Taipei-Hong Kong seferini yapacaktı.

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği