Karagöz dergisinde yayınlanan karikatürlerde, giderek doğrudan havacılık konulu çalışmaların çoğaldığı gözlemlenir. Çoğu askeri havacılıkla ilgili karikatürlerin yanında siyasi olayları yorumlarken havacılığı kullanan karikatürler de görülür.

 

Eşkıya sorununa havadan çözüm

 

Osmanlı döneminde, özellikle merkezi idarenin güç kaybettiği son yıllarda eşkıya çeteleri çok ciddi bir sorun haline gelmişti. Sürekli toprak kayıplarının yaşandığı bu yıllarda başkente yakın bölgelerde bile eşkıya sorununun kökünden çözülmesi mümkün olmamıştır. Eşkıya çetelerinin bazılarının reisleri ise uyguladıkları “popülist” yöntemlerle bölge halkı tarafından korunma ayrıcalığına bile kavuşmuşlardır. Bu tip eşkıyaların en meşhurlarından biri Çakırcalı Mehmet Efe’dir. 1893 yılında dağa çıkan ve öldürüldüğü 1911 yılına kadar çetesiyle eşkıyalık yapan Çakırcalı, bölge halkına yaptığı yardımlar sayesinde daima korunmuştur. Evlilik çağına gelen fakir kızlara çeyiz düzen, evsizlere ev yaptıran, diğer eşkıya çetelerinin zulmünden köylüleri koruyan Çakırcalı için ölümünden sonra ağıtlar yakılmış, türküler söylenmiştir.

 

17 Kasım 1911’de bir çatışmada öldürülen Çakırcalı Mehmet Efe’nin eşkıyalığı süresince 10 binden fazla kişinin ölümünden sorumlu olduğu söylenir. Bu cinayetlerden bir kısmını canlı canlı yakma gibi vahşi yöntemlerle yapmış olmasına rağmen, Çakırcalı’nın halk tarafından bu kadar sevilmesi Robin Hood gibi davranmasıyla açıklanabilir mi bilinmez. Ancak İstanbul’da sadece bir eşkıya olarak algılandığı ve yakalanması için sürekli çaba gösterildiği kesindir.

 

Çakırcalı’nın yakalandığı 1911 Kasım’ından birkaç ay önce takibinin ciddiyetle sürdürüldüğünü Karagöz’de yayınlanan bir karikatürden anlıyoruz. Karagöz’ün 19 Haziran 1326 (2 Temmuz 1910) tarihli sayısının dördüncü sayfasında yayınlanan karikatürde (Karikatür 1), Karagöz ve Hacivat, bir balondan eşkıya takibi yaparken çizilmişler. Balonun sepetine tutturulmuş bombalar, Karagöz’ün elindeki dürbün, ilgisiz bir yere çizilmiş gösterge dikkat çeker. Yerde bir dere kıyısında birkaç eşkıya, balonun varlığından habersiz otururlar. Bu arada dönem karikatürlerinde hemen tümündeki balonlar gibi bunun da sepetinde balona sıcak hava verecek mekanizma eksiktir. Karagöz, eşkıyaları göstererek Hacivat’a seslenir:

 

“ - Hacivat bu laf değil… Senin o Çakırcalı diye beğenemediğin melun memleketin topoğrafyasını da coğrafyasını da adamakıllı biliyor… Başka çare yok. Buna böyle tepeden inme bir bomba atabilirsek ne ala… Yoksa takibin netayici meydanda…”

 

Bu karikatürün önemi, sadece savaşlarda değil iç güvenlikle ilgili sorunlarda da havacılığın kullanılabileceğini söylemesidir. Dönem karikatürlerinde eski sorunlara yeni çözümler sunan bu tip havacılık karikatürlerine zaman zaman rastlanır.

 

TÜRK HAVACILIK TARİHİ

 

Siyasi dolaplara havacılık benzetmesi

 

Geçen sayılarda Kalem dergisinde yayınlanan karikatürlere yer verirken siyasi olaylarla ilgili karikatürlerde havacılığın destekleyici tema olarak kullanılmasına dair örnekler yayınlamıştık. Bu tip karikatürlere Karagöz dergisinde de sık sık rastlanır. Özellikle 1908-1912 yılları arasında zaman zaman çeşitli nedenlerle boşalan mebusluklar için ara seçimler gerçekleşir. Tabii her önemli sorunda da kabine revizyonları yapılır. İttihat ve Terakki’nin Meclisi Mebusanda etkinliğini tam olarak kuramadığı bu dönemde çeşitli siyasi dengeler gereği yapılan kabine değişiklikleri benzeri karikatürlerle eleştiriliyor ya da destekleniyordu.

 

Şubat 1911’de gerçekleşen ara seçimlere rastlayan bir dönemde Karagöz’ün 12 Şubat 1326 (25 Şubat 1911) tarihli sayısının ilk sayfasında yayınlanan bu karikatürde de (Karikatür 2), kabine dışı kalanlar resmedilmiş ve “safra” olarak tanımlanmış. Aynı zamanda “hükümet etme”nin “balonculukla karşılaştırıldığı karikatürde kabine üyeleri balonla yükselirken, hükümet dışı kalan bakanlar yere doğru düşerler…

 

 

“- Yahu Karagöz!... Hiç acımadan attılar be…

 

- Ey… Balonculuk kolay mı!... Sukut (düşüş) yaklaşınca fazla safra atmadan başka çare var mı ya?...”

 

Seyr-i Sefain Bütçesi

 

Meşrutiyet hükümeti, deniz taşımacılığı yapan İdare-i Mahsusa’nın ıslah çalışmaları çerçevesinde 1910 yılında adını değiştirilerek “Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi” yapar. Yeni gemiler alınır ve deniz ticaretini arttırmak, harap olan iskeleleri ıslah etmek için 6 Mart 1911’de Hükümet tarafından Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi’ne 500 bin lira tahsisat verilir. İşte bu tahsisatla ilgili çizilmiş bir karikatür (Karikatür 3) 11 Mayıs 1327 (24 Mayıs 1911) tarihinde Karagöz’de yayınlanır. Karikatürde üzerinde Osmanlı Seyr-i Sefain İdaresi yazılı bir balondaki askeri bir memurun elinde, üzerinde rakamlar yazılı bir yırtık çuvaldan düşen paketler görülür. Rakamların yanında “lira” yazdığı için konunun bütçeyle ilgili olduğu anlaşılıyor. Muhtemelen Hükümetin yaptığı tahsisatın harcanma yönteminin eleştirildiği karikatürde tutumlu davranılması tavsiye ediliyor. Karikatürün bizim açımızdan ilginç tarafı ise, balonun yükselmesini engellemek için sıcak hava azaltılmasının tavsiye edilmesidir ki, balonların çalışma prensiplerinin bilindiğine dair ilk karikatürdür. Yine de çizimde diğer karikatürlerde olduğu gibi sıcak hava mekanizması çizilmemiştir:

 

“- Karagöz… Bak nasıl hafifliyor da yükseliyor…

 

- Vira safra atmakla olmaz… Sonra bir kere havalanırsa bir daha aşağı inemez… Musluğu açın da biraz gaz kaçsın…

 

1968 © Uçak Teknisyenleri Derneği